Birinin sizin duygusal realitenizi anlaması harika bir şeydir. Ancak duyguları ve niyetleri de aşarak size karşı şefkatli empatiyle yaklaşması daha da güzeldir. Yani söylediklerini eyleme geçirmesi, aktif olarak destek olması ve genel anlamda elinden geldiğince size yardımcı olmasından bahsediyoruz.
Dünyanın ihtiyacı olan şey bir şey varsa o da şefkatli empati diyebiliriz. Bunun anlamı şudur; bir insanı sadece anlamak ve onunla bağ kurmakla kalmayıp, onun acısının yükünü de paylaşabilen bir kalbe sahip olmak. Bir kişiye destek olmak, ilgi ve alaka göstermek, onu gerçekten mutlu etmek için efor sarf etmektir.
Lewis Carol bir zamanlar, hayatın sırlarından birinin dünyaya sadece var olmak için gelmediğimizi kavramak olduğunu söylemiş. Herkesin onurlu ve güzel bir hayat deneyimi yaşaması adına birbirimize yardımcı olmak için de buradayız. Ancak dürüst olalım, bunu yapabilmek bazen gerçekten çok zordur.
Bu zordur çünkü çoğumuz niyetler ve duygular arasında sıkışıp asla eyleme geçmeyiz. Örneğin, sosyal medyada her an gördüğümüz problemlere karşı farkındalığımız bir beğeni, paylaşım yaparak ya da dilekçe imzalayarak desteklemekten ibarettir. Toplumumuzdaki sayısız problemle iç içe olsak da, daha yakınımızdaki problemleri her zaman göremeyiz.
Şefkatli empati yapmak demek, hayatınızdaki insanların gerçekten işine yarayacak yardımlarla destekte bulunabilmek demektir. Asıl problem; arkadaşınızın, ailenizden birinin ya da iş arkadaşınızın mevcut haline göre aktif desteğe ihtiyacı olduğunu fark edememektir. Veyahut fark ederiz ama ne yapacağımızı bilemeyiz.
“Kendimiz için yaptığımız şeyler bizimle beraber ölür; başkaları ve dünya için yaptığımız şeyler ise kalıcıdır, ölümsüzdür.”
– Albert Pike
Empatinin üçüncü çeşidi
Şefkatli empati tanımı ilk yapan kişi psikolog ve duygu uzmanı Paul Ekman’dır. Bu fikir duygusal zeka kavramını geliştirecek olan Daniel Goleman’ın da işine yarayacaktır.
İlk önce empatinin dar ya da düz bir kavram olmadığını anlamamız gerek. Bu kavram sadece birinin duygusal dünyasını anlamaktan ibaret değildir; aslında çok daha geniş ve komplikedir. Öyle ki, eğer insanların birçoğu duygusal yeterlilik testine girecek olsaydı muhtemelen yüksek puan alamayacaklardı. Haydi empatin ne olduğuna daha yakından bakalım.
Empati çeşitleri
İlk önce duygusal empati gelir. Daniel Goleman’ın da dediğine göre bu çoğu zaman bulaşıcıdır; hatta sınırlar belirlemeyi bilmez ve diğer insanların acılarını fazla içselleştirirseniz tehlikeli bile olabilir. Bu empati türü özetle bir başkasının duygusal gerçekliğiyle bağlantı kurabilmektir; onun hissettiklerini hissetmek, dünyasına girmek. Ayna nöronlarınızın mümkün kıldığı, duygularınızı ve hatta fiziksel tepkilerinizi kapsayan bir süreçtir.
Bir de bilişsel empati vardır. Bu empati; zeka ile dikkat, derin düşünme, iletişim ve çıkarım yapma gibi bilişsel işlevleri kullanmayı gerektirir. Yani kişinin nasıl hissettiğini, neden öyle hissettiğini ve hatta bazı durumlarda ne düşündüğünü tahmin edebilmektir.
Son olarak, birçoğumuzun görmezden geldiği büyük bilinmezlik şefkatli empati. Daniel Goleman’ın da deyişiyle, “Gerçek şefkat sadece bir başkasının acısını hissetmek değil, o acıyı dindirmek için zahmete girmektir.” Bu empati çeşidi o kişiye gerçekten yardım edebilme yetkinliğidir.
Şefkatli empati yapabilen insanlar nasıldır?
Bu tip insanlar kişisel olgunlukta bir adım öne geçebilmiş kişilerdir. Diğer insanlarla ilişkilerini çok iyi idare edebilmekte uzmandırlar.
Farklı durumlara karşı ne tepki vereceğini bilen, dengeli insanlardır
Empati pratiği yapmak, size her zaman mantık ve duygular arasındaki dengeyi kurarak davranış göstermenizde yardımcı olur. Karşılaştığınız durumları daha makul bir bakış açısıyla değerlendirebilirsiniz. Bu da demek oluyor ki, ne insanların duygularına fazla kapılır, ne de mantığın duygusuzluğuyla eylemsiz kalırsınız.
Böylece hangi durumda ne yapması gerektiğini iyi bilen bir insan olursunuz. Her zaman doğru desteği sağlamanın bir yolunu bulabilirsiniz.
Karşılık göstermede başarılıdırlar
Başarılı ilişkiler ve anlamlı bağlar her zaman karşılıklı bir ortaklığın üzerinden kurulur. “Sen benim sırtımı kaşı, ben seninkini” durumudur. Dinlemeyi ve cevap vermeyi bilmek, aynısını kendinin de hak ettiğinin farkında olmaktır.
Şefkatli empatiyi bireysel mutluluğun da bir parçası yapan budur. Başkalarına yardım etmenin yanında kendi ihtiyaçlarınız için de yardım alma imkanı bulursunuz.
İnsanlar arasındaki bağın anlamını bilirler
İnsanlar arasındaki anlamlı bağ şefkatli empatinin temelini oluşturur. Yani birine samimi bir şekilde yaklaşmaktan bahsediyoruz. Onun kişisel dünyasını yargılamadan, önyargılı ya da kötü niyetlerle yaklaşmadan o kişiyi anlamaktır. Saygı ve minnettarlığa dayalı bu bağ, karşınızdakinin ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçlara yönelik yapabileceğiniz yardımları görebilmenizi sağlar.
Ancak şefkatli empati konusunda başarılı olmak, sadece kendi ihtiyaçlarınıza hizmet edecek kahramanlıklar yapmak anlamına gelmez. Destek olmak gerçekten bir sanattır. Neyi ne şekilde sunabileceğinizi bilmelisiniz çünkü insanlar her zaman yardımınızı istemeyebilir. Bu yüzden, aklınızın bir köşesinde bunu hep bulundurmanız iyi olur.
Yazımızı Thich Nhat Hanh’ın bir sözüyle toparlayarak sonlandıralım: “Birine verebileceğimiz en değerli hediye ilgimizdir. Sevdiklerimiz konusunda farkındalığımız kuvvetli olduğu zaman onlar da adeta çiçek açar.” Bu çok doğru, ama yine de bazen bir adım öteye gitmeniz gerekir. Sözlerle değil eylemlerinizle konuşmalı ve yapacak en doğru şeyin ne olduğunu bilmelisiniz.
Gilbert, P. (2019, August 1). Explorations into the nature and function of compassion. Current Opinion in Psychology. Elsevier B.V. https://doi.org/10.1016/j.copsyc.2018.12.002
Riess, H. (2017). The Science of Empathy. Journal of Patient Experience, 4(2), 74–77. https://doi.org/10.1177/2374373517699267
Haruki Murakami, özel edebi stiliyle dünyayı büyülemeyi başarmış bir Japon yazardır. Kitaplarında, yalnızlık, korku, kalp kırıklığı karışımı gibi basit konuları geniş bir sembolizm ve muhteşem hayali görünüşler ile sürreel bir şekilde birleştirmiştir. Murakami en çok satan yazar ünvanını almıştır ve…
Kendi kendini cezalandırmak birçok insan için son derece gerçek bir şeydir. “Dobby efektinin” bu kadar popüler hale gelme sebebi de budur. Eğer Harry Potter serisini biliyorsanız Dobby ismi size tanıdık gelecektir. Dobby efendilerinin beklentilerini gerçekleştiremediği her seferinde kendisine zarar vermesi ile…
Bu yazıda çocuklar için kısa efsaneler paylaşıyoruz. Bize çocuklarımızla yaşamlarının merkezinde olması gereken değerler hakkında konuşmak için harika bir fırsat verirler. Efsaneler genellikle çocuklarımıza değerler öğretmek için kullanabileceğimiz harika bir bilgi kaynağıdır. Çocuklar için kısa efsaneler hayal kurmalarına yardımcı olacak…
İş dünyasında, çalışma ortamını ve içinde rol oynayan tüm farklı faktörleri A’dan Z’ye tanımak önemlidir. Bu nedenle, hem çalışma ekiplerinin yeteneklerinin hem de ortaya çıkabilecek olası sorunların farkında olmak çok önemlidir. Bu ve diğer konular iş psikolojisi ile ele alınmaktadır.…
Üniversitede eğitim alma ve genel olarak üniversite yaşamı etrafında dönen pek çok beklenti vardır. Onları analiz etmek ve gerçekte olanlar ile karşılaştırmak iyi bir fikirdir. Bazı popüler fikirleri daima üniversiteler dünyasıyla ilişkilendirdik. Üniversite hayatı birçok farklı şekilde algılanabildiği için bu…
Okuma bir hediyedir. Bizi zenginleştirir, heyecanlandırır ve başka dünyalara ulaştırır. Aynı zamanda yeni bakış açıları edinmek, empati kurmak ve keşfetmek için bir fırsattır. Bu yazıda okumanın yararları sizlerle. Bir kitap bizi birçok yeni yere götürebilecek bir şeydir ve yine de…