Pestisitler ve Beyin Üzerindeki Etkileri
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Pestisitler, özellikle birey bunlara uzun süre maruz kaldığında, beyin üzerinde oldukça ciddi etkiler yaratabilirler. Her yıl kimya endüstrisi, yüksek toksisite oranlarına sahip olduklarını fark ettikleri için piyasadan yüzlerce ürünü geri çekmektedir.
Pestisitler heterojen kimyasal bileşiklerdir. Böcekleri, yabani otları, mantarları ve kemirgenleri öldürmek için kullanılırlar. Tarımsal verimliliği artırsalar da potansiyel olumsuz etkileri sağlığımızı tehlikeye atabilir.
Günümüzde hepimiz çok sayıda kimyasal ürüne maruz kalıyoruz. Bununla birlikte, söz konusu kimyasal ürünler toksik etkilerini tamamen dışlamak için yeterli laboratuvar çalışmasından geçmemiştir. Pestisitler tek başlarına sağlığımıza zarar vermez. Bunun yerine, birkaç bileşenin karışımı, yıkıcı uzun vadeli sonuçlara neden olur.
Öte yandan, pestisitler çocukların beyinlerini de etkileyebilir. Kirletici kimyasallara maruz kalmak beyin gelişimini etkileyebilir. Nitekim, bu hamilelik sırasında bile olabilir. Bu maruz kalma uzun sürerse, diğer alanlar da etkilenebilir. Aslında bu maddeler otizm ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi bozuklukların ortaya çıkmasında büyük rol oynayabilir.
Pestisitlerin beyin üzerindeki etkileri üzerine ilk çalışmalar
1962’de biyolog ve çevreci Rachel Carson ilk kitabı Silent Spring‘i (Sessiz Bahar) yayınladı. Birçoğu bu kitabı modern çevre bilincinin ana destekçisi olarak görüyor. Bu kitap, pestisitlerin çevre üzerindeki zararlı etkileri konusunda uyarıda bulunan ilk kitaptı. Sessiz Bahar o kadar çok insanı alarma geçirdi ki, ABD her zaman çok popüler olan böcek ilacı DDT’nin kullanımını yasaklamak zorunda kaldı.
70’ler ve 80’ler boyunca, pestisitlerin beyin üzerindeki etkileriyle ilgili çeşitli çalışmalar yapıldı. Sonuç olarak, çeşitli bilim insanı grupları, organoklorlu pestisitlere uzun süre maruz kalmanın merkezi sinir sisteminde değişikliklere neden olduğunu gösterdi. Aslında, çoğu çalışma açıkça motor ve davranış değişikliklerinin yanı sıra öğrenme ve hafıza eksikliklerini gösterdi.
Pestisitlere uzun süre maruz kalmanın sonuçları
Pestisitler hem insanlar hem de hayvanlar için toksik olabilir. Bazı toksinler o kadar güçlüdür ki çok küçük miktarlarda dahi öldürücüdürler. Artık, anında hasara neden olmayan daha az agresif toksinler var. Ancak, uzun vadeli hasar verebilmeleri, onları diğerleri kadar tehlikeli kılıyor.
Pestisitlerdeki toksinler vücutta uzun süre kalabilir. Organizma onlara farklı şekillerde tepki verebilir. Bu, maruz kalma süresi, pestisitin türü ve kişinin kimyasallara karşı direnci gibi birkaç faktöre bağlıdır.
Pestisitler ve Alzheimer
JAMA Neurology dergisi, çevrenin Alzheimer hastalığını nasıl etkilediği üzerine bir araştırma yayınladı. Araştırmacılar, DDT gibi bir pestisite maruz kalmanın bu hastalığa yakalanma olasılığını artırdığı sonucuna vardı.
Bu tür pestisit ABD’de 70’lerin ortalarına kadar ve İspanya’da 2008’e kadar kullanıldı. İspanya’da yasal kalmasının nedeni, bir tür pestisit olan dikofol üretiminde araçsal bir bileşen olmasıdır.
Araştırmacılar, pestisitleri Alzheimer hastalığıyla ilişkilendirmeyi amaçlayan bir çalışma yürüttüler. Bunu gerçekleştirmek için, bu nörodejeneratif hastalıktan muzdarip iki farklı hasta grubu üzerinde çalıştılar. İlginç bir sonuca varmayı başardılar. Kanlarında yüksek düzeyde pestisit bulunan Alzheimer hastaları, kontrol grubundaki hastalara kıyasla daha şiddetli bir bilişsel bozulma geliştirmişti. İkinci hasta grubu bu hastalığı geliştirdi, ancak kanlarında pestisit yoktu.
Pestisitlerin beyin üzerindeki etkilerine ilişkin bu veriler etkileyicidir. Bununla birlikte, bu ilişki yalnızca bazı Alzheimer vakalarını açıklayabilir. Ne olursa olsun, bu çalışma dikkat çekicidir çünkü pestisitler ile bu nörodejeneratif hastalık arasında bir ilişki olduğunu açıkça gösteriyor.
Pestisitler ve otizm
Otizmin önemli bir genetik bileşene sahip olduğunu göz ardı edemeyiz. Bununla birlikte, çevre de büyük bir rol oynamaktadır. Otizm gelişme olasılığını artıran risk faktörlerinden biri de hamilelik sırasında pestisitlere maruz kalmaktır. Örneğin, California Üniversitesinde yapılan bir çalışmada, araştırmacılar hamilelik sırasında pestisitlere ve diğer bileşiklere maruz kalma ile bu durumun ilerlemesi arasında ilişki kurabildiler.
Ek olarak, pestisitlere maruz kalmanın plasentanın DNA’sının metilasyonunu değiştirebileceği sonucuna varmışlardır. Bu, bu organın işleyişini değiştirebilir ve fetal gelişimi değiştirebilir. Bu nedenle, daha yüksek bir otizm riskine yol açabilir.
Pestisitler ve Parkinson hastalığı
Parkinson hastalığı, merkezi sinir sistemi nöronlarının harabiyetinin neden olduğu kronik nörodejeneratif bir hastalıktır. Merkezi sinir sistemi nöronları, vücut hareketleri için gerekli bilgileri iletmekten sorumlu olduğu için birincil nörotransmitter olarak dopamini kullanır. Şu an itibariyle, nedeni hala bilinmiyor.
Dr. Francisco Pan-Montojo liderliğindeki bir grup bilim insanı, pestisitlerin beyin üzerindeki etkilerinden birinin, pestisitlerin Parkinson hastalığına yakalanma olasılığını artırması olduğunu doğruladı. Farklı epidemiyolojik çalışmalar, bu bozukluğun semptomlarını üretebilen birkaç toksik madde olduğunu doğrulamaktadır.
Gördüğünüz gibi, pestisitlerin beyin üzerindeki etkileri oldukça ciddi olabilir. Kullanımları çok tartışmalıdır ve araştırmacılar insanların sağlığı üzerindeki etkilerini daha fazla araştırdıkça muhtemelen tartışmalı olmaya devam edecek. Bildiğimiz kadarıyla modern tarımın pestisitler olmadan var olmayacağı doğru. Ancak, bunlar binlerce insanın sağlığından daha mı önemli? Önümüzdeki on yıllarda pestisit kullanımıyla ilgili yeni sağlık sorunlarıyla karşılaşmamız çok muhtemel.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
Richardson, J. R., Roy, A., Shalat, S. L., Von Stein, R. T., Hossain, M. M., Buckley, B., … German, D. C. (2014). Elevated serum pesticide levels and risk for Alzheimer disease. JAMA Neurology. https://doi.org/10.1001/jamaneurol.2013.6030
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.