Noradrenalin Molekülü - Duyguların Temel Bileşeni
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
Bir kazayı önlemek için direksiyonun simidini hızla çevirmeniz. Önemli bir sınav için ciddiyetinizi takınmanız. Birine ilgi duymanız. Çok fazla iş baskısı nedeniyle artan bir kaygı durumu yaşamanız. Bunlar ve bunlara benzer diğer tüm durumlara sinir sisteminiz içerisinde temel işlevlere sahip olan bir molekül aracılık ediyor: noradrenalin molekülü.
Bildiğiniz gibi, davranışlarınız ve duygularınız, hormonlar ve nörotransmiterlerden kurulu olan büyüleyici bir kimyasal dünya tarafından yönetiliyor. Her bilinçli veya bilinçsiz reaksiyona dopamin, serotonin, endorfinler, asetilkolin ve GABA (Gama aminobütirik asit) aracılık ediyor. Vücudunuzun ürettiği bu kimyasal maddeler, farklı işlevleri yerine getirmek için nöronlara sinyaller gönderiyorlar.
Bu kimyasal maddelerden herhangi birinin daha yüksek veya daha düşük bir seviyesi vücudunuzdaki değişiklikleri tetikliyor. Bu tetikleme, ruh halinizi etkileyebiliyor ve kendinizi daha yorgun veya stresli hissetmenize neden olabiliyor. Bu moleküllerin en belirleyici role sahip olanlarından biri de bugünkü makalemizin konusu noradrenalin. Şimdi isterseniz bunun nedenini beraberce öğrenelim.
Noradrenalin molekülü: nedir ve ne işe yarar
Noradrenalin veya norepinefrin, birçok fizyolojik ve homeostatik amaca hizmet eden bir katekolamin. Hormon ve nörotransmiter görevi yapar. Yapısal olarak başka bir katekolamin olan epinefrine benziyor. Bu ikisi, dopamin ve adrenalin gibi diğer önemli maddelerle birlikte, hayatta kalma ile ilişkili reaksiyonlar (savaş veya kaç gibi) için son derece önemli maddeler.
Ayrıca noradrenalinin, nöronlar arasındaki mesajların iletilmesinde en önemli moleküllerden biri olduğuna dikkat çekmek de, bu noktada önemli bir tespit olacaktır. Özellikle de, bu madde, istemsiz işlevleri kontrol eden parasempatik sinir sisteminde meydana gelen süreçler için oldukça önemli.
Vücudumuzun iki bölgesi noradrenalin üretiyor. İlki, bu kimyasalı kan dolaşımına salan, hormon görevi gören ve bir dizi somut değişikliği ve süreci tetikleyen adrenal bezler. Ayrıca beynin limbik sisteme, talamusa ve hipotalamusa bağlı bir bölgesi olan locus coeruleus’ta da sentezlenebiliyor.
Ayrıca noradrenalinin 12 ana nörotransmiterden biri olduğunu bilmek de önemli bir diğer nokta. Sonuç olarak, bu molekülün işlevlerinin vücut üzerinde duygusal ve fiziksel düzeyde önemli bir etkisi bulunuyor. Bu işlevlerden bazılarına bir göz atacak olursak:
Kalbiniz çok hızlı attığında
Kalp atışının hızlanması için pek çok neden olabilir. Belki gerginsinizdir ya da sizi korkutan bir şey görmüşsünüzdür. Örneğin bir topluluk önünde konuşmak ile ilgili heyecanlı veya endişeli de olabilirsiniz.
Noradrenalin, artan kalp atış hızını tetikleyen aktivasyondan sorumlu bir madde.
Kas gücü
Yukarıda bahsettiğimiz gibi, bu kimyasal hayatta kalmak için çok önemli olan işlevlerde önemli bir rol oynar. Noradrenalin, tepki vermenize, kaçmanıza ve kendinizi tehditlere karşı korumanıza veya her türlü uyaran karşısında hareket etmenize yardımcı olur. Bu nedenle, en önemli işlevlerinden biri kas dokusuna daha fazla kan göndererek, vücudun bu tür durumlara daha iyi yanıt verebilmesini sağlamak.
Hedeflere ulaşmak için motivasyon
Noradrenalin, sizi hedeflerinize ulaşmak için motive eden yakıt görevini de görüyor. Dopamin ile birlikte, bu nörotransmiter, öğrenme, kısa ve uzun süreli hafıza ve bir şeyi başardığınızda hissettiğiniz o güzel duyguyu (ödül hissi) yaratmak gibi temel işlevleri geliştiriyor.
Noradrenalin molekülü ve dikkat
Daniel Goleman, Focus (Odak) adlı kitabında dikkatin, eğitmeniz gereken bir kas gibi olduğunu açıklıyor. Dikkat, tüm enerjinizi ve kaynaklarınızı inanılmaz derecede faydalı olabilecek bir hedefe yönlendirmenizi mümkün kılıyor.
Noradrenalin, bu anlamda, sadece sizi daha üretken kılmakla kalmaz, zihninizi daha dikkatli ve uyanık hale sokar. Başka bir deyişle, noradrenalin bu süreçlere aracılık eden nörotransmiter oluyor.
Cinsel istek
Cinsel arzunun, tıpkı çekicilik gibi, bütün bir nörotransmiter akışı tarafından yönetildiğini biliyoruz. Aşk, tutku ve cinsel çekim tam ve saf anlamıyla kimya üzerine kurulu. O halde, en sevdiğimiz çok amaçlı molekülümüzün burada da önemli bir rol oynaması şaşırtıcı olmayacaktır.
Noradrenalin molekülü değişiklikleri
Bazı psikolojik ve duygusal durumlarda noradrenalin seviyeleri ya çok yüksek ya da çok düşük hale gelebiliyor. Aslında, ilaç şirketleri antidepresanlar tasarlarken, bunu bu nörotransmitteri akıllarının bir kenarında tutarak yaparlar.
Serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI’ler) bu tür ilaçların birer örneği olabilir. Bu ilaçların, farklı depresif bozukluk türlerinin tedavisinde çok etkili oldukları biliniyor.
Noradrenalin değişikliğinin neden olabileceği bazı olası koşullara göz atacak olursak:
- Depresyon. Meksika’daki Ramón de la Fuente Ulusal Psikiyatri Enstitüsü’nden yapılan araştırmalar, noradrenalin üretimindeki ve metabolizma hızındaki azalmanın, depresyonun gelişiminde rol oynayabileceğini gösteriyor.
- Stres ve kaygı. Noradrenalinin, kortizol ile birlikte stres süreçleri sırasında devreye giren birincil hormonlardan biri olduğu gerçeğinin altını çizmek de önemli. Buna ilave olarak, stresli bir durum belirli bir süre devam ederse, bu nörofizyolojik kaygı tepkisini de harekete geçiriyor. Bu, diğer semptomların yanı sıra taşikardi, göz bebeklerinin genişlemesi ve kan şekeri seviyelerinde bir artışı da tetikliyor. Örneğin panik ataklar sırasında noradrenalin seviyeleri oldukça yüksek oluyor.
- DEHB ve noradrenalin ilişkisi. Dikkat eksikliği – hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocuklar ve yetişkinler açısından da bu verici anlamında bir anormallik söz konusu oluyor. DEHB, dopamin ve noradrenalin salınımında bir eksikliğe ve her ikisinin de gerialım oranının artmasına neden olur.
Çok amaçlı bir molekül
Sonuç olarak, bu moleküllerin sonsuz denilebilecek sayıdaki bedensel süreçlerde nasıl rol aldığını ve aracılık ettiğini görmek bir anlamda büyüleyici bir şey. Her geçen yıl, bu molekülün, yalnızca sağlığımız, esenliğimiz ve motivasyonumuz için değil, aynı zamanda daha karmaşık süreçlerde oynadıkları roller hakkında da daha fazla şey öğreniyoruz.
İyi haber şu ki, bu maddelerin miktar ve oranlarını düzenlemek için gerekli araçlara sahibiz. Eğer ihtiyacınız olursa, alacağnız terapiler size etkili hastalıklarla başa çıkma stratejileri öğretebilir ve kullanacağınız farmasötik ilaçlar, bu maddeye ait seviyenizi dengelemeye yardımcı olabilir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Brunello, N. & Ragacni, G. (1998). Rationale for the development of noradrenaline reuptake inhibitors. Hum Psychopharmacol; 13(supl 1): S13-S2
- Tanaka, M. et al. (2000). Noradrenaline systems in the hypothalamus, amygdala and locus coeruleus are involved in the provocation of anxiety: basic studies.
- Stahl, S.M. (2002). Psicofarmacología esencial. Bases neurocientíficas y aplicaciones clínicas. Barcelona: Ariel.
- Vega-Rivera, Nelly. López-Rubalcava, Carolina Estrogens-noradrenaline interactions: their role in the regulation of depression. Laboratorio de Neuropsicofarmacología. Dirección de Neurociencias. Instituto Nacional de Psiquiatría Ramón de la Fuente Muñiz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.