Logo image
Logo image

Neden Öfkelenememe Sorunu Yaşıyorum?

4 dakika
Hiç içinizdeki öfkeyi ifade edemediğinizi hissettiniz mi? Biri sizi kırdığında verdiğiniz tepki, durumu daha da kötü hale getiren düşünceler ve davranışlar mı oluyor? Eğer cevabınız "evet" ise bu yazımız sizin için.
Neden Öfkelenememe Sorunu Yaşıyorum?
Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Öfke kontrolünü nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız bu beceriyi öğrenmek oldukça işinize yarar. Hayatta bazı insanlar, biri onu incitse ya da haksızlığa uğrasa bile öfkelenemediğini hisseder. Siz de öfkelenememe sorunu yaşadıysanız ne kadar kötü hissettirdiğini bilirsiniz.

Bu tip insanlar aslında sinirlenmiyor değildir, çünkü biri tarafından haksızlığa uğradıklarında bunu fark edebilirler. Ancak, baş etme stratejileri her şeyi içlerine atmak şeklindedir. Bunun sebebi, genelde kendine güveni olmama ya da sosyal becerilerin gelişmiş olmamasıdır. Bu duyguları dışarı atamamanın sonucu da duygusal enerjinin içe yönelerek kişinin sağlığını etkilemesidir.

Some figure

Öfke neden bazen önemlidir?

Öfke, diğer temel duygular gibi birçok hayati işleve sahiptir. Çoğumuz özünde olumsuz bir duygu olarak düşünsek de, öfke aslında kişisel bütünlüğümüzü tehdit eden durumlarda gerekli bir şeydir. Yani, öfke hayatta kalmamızda hayati bir rol oynar. Bu nedenle de insanoğlunun bir tür olarak evriminde önemli bir yere sahiptir. 

Öfkeyi fizyolojik açıdan tanımlamak kolaydır; korku ve agresiflik duygularında rol oynayan adrenalin ile noradrenalin hormonlarının salınımını tetikler. Ayrıca, tansiyonu yükseltir ve daha hızlı nefes almaya sebep olur. Vücudunuz bir yüzleşmeye karşı kendini hazırlar.

Öfke hayatta kalma içgüdüsünün bir parçası olmasının yanı sıra, değişimi sağlayan bir katalizördür. Öfkeli kalmak ise can sıkıcıdır. Bu yüzden, sizi canınızı sıkan şeyi değiştirmek için ciddi bir enerji harcamaya yöneltir. Ayrıca kişisel sınırlarınızı ihlal edilme durumuna karşı korumaya da iter.

Öfkeyi ifade etmek neden bu kadar zordur?

Bazı insanlar öfkesini ifade edemez. Bir amaç güderek öfkenizi kontrol etmekten değil, bunun için uygun ortam olsa bile öfkeyi ifade etmekte zorlanmaktan bahsediyoruz.

Eğer öfkelenemiyorsanız, kendinizi tekrar tekrar aynı zararlı durumların içinde bulabilirsiniz çünkü geçmişte de benzer durumlara tepki göstermemişsinizdir. Şimdi, bu fenomeni tanımlayan bazı faktörlerden bahsedeceğiz:

  • Mutluyüzlülük. Bugünün toplumunda üzgün ya da korkmuş hissetmemeli, hep mutlu olmalısınız. Bu bağlamda, öfke de kabul edilemez “kötü” ve “negatif” duygular grubuna girer.
  • Öfkelenirsem insanlar da bana öfkelenir. Diğer insanların tepkilerinden korkmak öfkeyi ifade etmeme sebepleri arasında çok yaygındır. Eğer her zaman mutlu ve anlayışlı bir insan olmanız bekleniyorsa, diğer tarafınızı başkalarına göstermekte zorlanabilirsiniz.
  • Sevdiğiniz insanlar hiç öfkelenmemiştir ya da tam tersi hep öfkelilerdir. Aileniz size duygularınızla başa çıkmayı öğretir. Duygularınızı nasıl yöneteceğinizi ailenizden öğrenirsiniz. Olaylara verdiğiniz tepkileri ailenizden görerek geliştirirsiniz. Belki de öfkesini hiç ifade etmeyen bir aileden geliyorsunuzdur ve bu size normal geliyordur. Diğer yandan, tek gördüğünüz duygunun öfke olduğu bir evde büyüdüyseniz savunma mekanizmanızı kaçış üzerine kurarsınız.
  • Çekingen ya da sosyal açıdan problemli olmak. Eğer insanlarla ilişki kurmakta zorlanıyorsanız, muhtemelen öfkeden kaçınırsınız çünkü bu sizde büyük bir stres yaratır. Öyle gergin hissedersiniz ki sosyal durumlarda duygularınızı doğal olarak ifade etmeyi beceremezsiniz.

Öfkelenememe sorunu gerçekten bir problem midir?

Öfke, farklı psikolojik ve fizyolojik işlevleri olan temel bir duygudur. O halde, öfkenizi bastırdığınız zaman ne olur?

Bu soruyu cevaplamak için somut durumlar üzerinden şu soruları düşünmek işinize yarayabilir. “En son ne zaman öfkelenmeniz gerekmesine rağmen öfkelenemediğinizi hissettiniz?” ve “Öfkenizi bastırmanın sonuçları nedir?” Bu sorgulamaları yaptıktan sonra şu durumlardan bir tanesini kendinize yakın bulabilirsiniz:

  • Başka insanlarla olan ilişkinizde kişisel sınırlarınızı belirlemekte zorlanıyorsunuz. İş yerinde ya da arkadaşınız, sevgiliniz veya akrabanıza karşı öfkenizi bastırmak hakkınızı savunmanıza engel olabilir. Bu durum genelde pasif bir iletişim stiliyle ilişkilendirilir.
  • Kapana kısılmışlık hissi. Uzun zamandır değişmeniz gerektiğini ya da işlerin yolunda gitmediğini hissediyor olabilirsiniz. Öfkenizi ifade etmekte zorlanmak, sizi bir şeyleri değiştirmeye iten rahatsızlık hissini bloke edebilir.
  • Öfkenizle asla başa çıkamadığınız için sonradan patlıyorsunuz. Duygularınızı bastırırsanız birden mucizevi bir şekilde ortadan kaybolmazlar. Açığa çıkan duyguların serbest kalması gerginliği azaltır. Öfkenizin dışarı çıkmasına izin vermezseniz, birikir ve en sonunda bir yerden patlar.
Some figure

Öfke özgür bırakmaktır ve daha rahat nefes almanıza yardım eder

İnsanların çoğu öfkeyi negatif olarak değerlendirse de bu duygu düzenleyici bir işleve sahiptir. Hatta, yukarıda da bahsettiğimiz gibi kişisel ve sosyal düzeyde değişim sağlayan bir katalizördür. Ayrıca kişiliğinizi tehdit eden dış güçlere karşı bir savunma mekanizmasıdır. Buna ek olarak, öfkeyi nasıl yöneteceğinizi bilirseniz anksiyetenin de etkisini azaltırsınız.

Ne yazık ki bazı insanlar öfkesini ifade edemeyecekmiş gibi hisseder. Kültürümüz de bize hep mutlu olmak gerektiği fikrini dayatarak duyguların uygun bir şekilde ifade edilmesinin önüne geçer. Ailenizin ve arkadaşlarınızın öfkeyle başa çıkma şekli de tepkinizi belirler. Öfkeyi bastırmak, çekingenlik ya da insanların sizin hakkınızdaki düşüncelerinden korkmakla da ilgilidir.

Öfkenizi ifade etmekte zorlanıyorsanız, sağlığınız ve mutluluğunuz için bu öfkelenememe sorunu hakkında bir çözüm bulmaya çalışmalısınız. Problemi görmezden gelirseniz, hakkınızı savunmanız mümkün olmayabilir. Ayrıca vücudunuz ile zihninizin size hayatınızda bir şeyleri değiştirmeniz için gönderdiği sinyalleri de kaçırmış olursunuz. Son olarak, öfkeniz biriktikçe taşıyamayacağınız bir yük haline gelir.

Hayatınızda bazen sakin ve mantıklı kalmanız gereken durumlarla baş etmeniz gerekecektir. Bazıları gözyaşı ve üzüntüyle bitecek, bazıları da sizi kapana kısılmış ve incinmiş hissettirecek. Bu durumlarda öfkenizi ifade etmek tamamen normaldir. Bunu akıllıca bir şekilde yaptığınız sürece sizi özgürleştirme gücüne sahiptir. Duygularınızı düzgün bir şekilde yönetmek mutlu ve sağlıklı bir hayata giden yolun kapılarını açar.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.