Mikroagresyon Göstermek: Sinsi Günlük İşkenceler
Bazıları bu durumlara “anlaşmazlık” ya da “pasif agresiflik” diyebilir. Fakat, bu aslında mikroagresyondur. Mikroagresyon göstermek, açıkça ortaya koyulmayan, agresif ya da şiddet kökenli sözler sarf etmek ya da davranışlarda bulunmaktır. Örneğin, zaman kaybı olduğunu düşündüğü için temizlik görevlisine “Merhaba” demeyen biri mikroagresyon gösteriyordur.
Çoğu Batı ülkesinde, bir kişiye cinsiyeti, etnik kökeni, ekonomik sınıfı ya da inançları yüzünden ayrımcılık yapmak yasalara aykırıdır. Fakat çoğu insan neden böyle yasaların var olduğunu anlamaz ve ayrımcılık yapmaya veya ön yargılarından dolayı diğer insanları görmezden gelmeye devam eder. Davranışlarının sonuçlarından kaçmak için mikroagresyona başvurur.
“Dört çocuğumun bir gün ciltlerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklarının hayalini kuruyorum.”
– Martin Luther King Jr.
Bazı insanlar bilinçsiz olarak mikroagresyon gösterirler. Mikroagresyon bir insan ya da bir insan grubuna karşı sarf edilen şiddet alt anlamlı cümleler ya da davranışlardır. Bir insanın karşısındakinin sözünü kesip onun lafını bitirmesine izin vermemesi buna örnek olabilir. Bir insan bunu güçlü olduğunu düşündüğü bir kişiye karşı yapamayacağı için, bariz bir şekilde sözünü kestiği kişinin ondan daha alt seviyede olduğunu düşünüyordur.
Mikroagresyon Mu Aşırı Alınganlık Mı?
Bazıları mikroagresyon göstermenin zararsız tepkilerden başka bir şey olmadığını düşünür. Sıradan ya da umursanmaması gereken yorumlar olduğunu düşündükleri bazı yorumları çok ciddiye alan kişilerin aşırı hassas oldukları kanısına varırlar. Günün sonunda, sosyal ilişkilerde, konu şakaya geldiğinde, her zaman aşılmaması gereken bir saygı seviyesi bulunmaktadır.
Mikroagresyon bazı durumlarda doğru olabilir. Seksist ya da ırkçı olduğu düşünülen yorumların hepsi böyle yorumlar değildir. Mikroagresyon bazı koşullarda ortaya çıkan gerilimi azaltmak ya da belirli inanışlarla dalga geçmek için başvurulan bir yöntem olabilir.
Mikroagresyon göstermenin esas sorunu arkasında yatan niyettir. Eğer bu yorumlar ya da şakalar çok sık yapılıyorsa, bu, maruz kalan insanı eninde sonunda etkileyecektir.
Çimdiklemek acıtmayabilir ama binlerce çimdik sonrası kişinin canı kesinlikle acıyacaktır. Bu açıdan, mikroagresyon göstermek, gösterilen kişinin özgüvenini ve onurunu etkileyebilir.
İnsanlara Farklı Davranmak
Mikroagresyon göstermek her zaman sözler aracılığıyla olmaz. Bazen sözsüz iletişimde de kişi ön yargısını ve yapmakta olduğu ayrımcılığı karşısındaki insana yansıtabilir. Princeton Üniversitesinde bilim insanları 1970’lerin başında bilimsel bir araştırma yürüttüler. Çalışmanın başındaki kişi sosyolog Carl Word’dü.
Deneyde işe alınmak için toplanmış beyaz ve siyahi insanlar bulunuyordu. Görüşmeyi yapan kişilerin iki gruba karşı davranışları da dikkatlice incelendi ve bilim insanları iki grup arasında, özellikle sözsel olarak, bazı farklılıklara rastladı.
Görüşmeyi yapan kişiler, en iyi adayı seçmek zorunda olmalarına rağmen beyaz ve siyahi insanlara farklı davranıyorlardı. Siyahi insanlardan daha uzakta oturup genellikle göz teması kurmaktan çekindiler. Aynı zamanda onlara karşı daha az kibardılar ve onlara daha az zaman ayırıyorlardı. Bu deney mikroagresyon göstermenin bariz örneklerinden biridir.
Mikroagresyon Göstermenin Duygusal Etkileri
Princeton Üniversitesinde gerçekleştirilen deneyin ikinci bir aşaması daha vardı. Önce, bilim insanları görüşmeyi yapan kişilerin ret ve ayrımcılık üzerine belli ettikleri sözsüz işaretlerin listesini yaptılar. Ardından, iş görüşmesine gelen adaylar için yeni bir grup oluşturdular.
Fakat bu sefer görüşmeyi yapan kişilerden, hem beyaz ve hem de siyahi insanları reddettiklerinde, sözlü ifadeler kullanmalarını rica ettiler. Sonuç mu? Mikroagresyon göstermeleri görüşme yapılan kişilerin performanslarını etkiledi. Daha fazla kekelediler, cümlelerini bitiremediler, konuşmaya başlamaktan çekindiler ve endişe belirtileri gösterdiler.
Bu deneyle, mikroagresyona maruz kaldığı zaman, bir insanın performansının düştüğünü ve bu yüzden de bu kişilerin büyük fırsatları kaçırma ihtimallerinin arttığını görebiliriz. Bu onları dezavantajlı bir duruma sokar ve herkesin ön yargılı olduğunu düşünmelerine sebep olur.
Önceden de bahsettiğimiz üzere, mikroagresyon göstermek bazen bilinçsiz bir şekilde yapılabilir. Fakat, buna hedef olan insanlar neredeyse her zaman korunmasız ya da azınlık gruplara dahil olan insanlardır. Fark edilmediği ya da kurnazca gerçekleştirildiği için kişilerin kendilerini mikroagresyona karşı korumaları kolay değildir. Mikroagresyona karşı savaşmak yerine, buna sebep olan şeye odaklanmalıyız: ön yargı.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Lilienfeld, S. O. (2017). Microaggressions. Perspectives on Psychological Science, 12(1), 138–169. https://doi.org/10.1177/1745691616659391
- Lilienfeld, S. O. (2017). Microaggressions: Strong Claims, Inadequate Evidence. Perspectives on Psychological Science, 12(1), 138–169. https://doi.org/10.1177/1745691616659391
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.