Mastürbasyon Hakkında Yanlış Bilinenler

Cinsellik, yüzyıllar boyunca bir tabu konusu olmuştur ve maalesef bu durum hala bu şekilde devam etmektedir. Bu nedenle, bu sansür bazlı yanılgıları çürütmek için yeterli delilimiz olmasına karşın, bu anlamsız yasaklar duvarını korumaya karşı gösterilen bir direnç hala vardır. Her ne kadar yanlış olsalar da, toplumun ahlak standartlarını belirleyen ve yıllarca ayakta kalmayı başarabilmiş yalanları ortadan kaldırmak, bir gece de olacak bir iş değildir.

Mastürbasyon konusu, bireyin kendine özel bir anında gerçekleştirebileceği bir aktivite olduğu için, icrası toplum içerisinde uygun görülmez. Birçok kişi, bu eylemi son derece özel bir durum olarak adlandırdığı için, bunun hakkında konuşmaktan oldukça kaçınır. Buna ek olarak, birçok kişi hâlâ bu eylemin bir yasak davranış olduğuna inanır; bunun nedeni ise, mastürbasyonun bir ilişkide tatmin olmak için değil, bireysel zevklerin keşfi için tasarlanmış olması düşüncesidir.

“Sana ev ödevi veriyorum. Şimdi evine git ve kendine dokun. Biraz yaşa.”

– Black Swan (film)

Bugün bile mastürbasyonun zararlı olduğuna inanan bazı insanlar var. Bunlar tamamen yanlış olmasa da, hatalı ifadeler. Mastürbasyonu, bencil ve yalnız insanların kendini tatmin etme eylemi olmasından tutun da, bireyi delirtecek bir aktivite olduğuna kadar geniş bir yelpazede yorumlarlar.

Hite Raporu ve takip eden araştırmalara göre, erkeklerin yaklaşık% 82’si ve kadınların% 66.6’sı bilinçli bir şekilde mastürbasyon yapıyor. “Bilinçli olarak” diyorum çünkü bazı insanlar, kendilerini bilinçsiz bir şekilde, uyku sırasında  uyarıp orgazm olabiliyor. Her neyse, tüm bu hatalı bilgiler ve uydurmaların ışığında, bu yaklaşımlara karşı gelme mecburiyeti doğuyor. Aşağıda, mastürbasyon hakkında kesin bilgiler haline gelen bazı yanlış inanışları sizler için derledik.

Mastürbasyon sadece ergenler içindir

Bu yanlış bir fikir. Bireyin ilk otoerotik keşifleri, çocukken, çok erken yaşlarda meydana gelir. Kendi bedenlerini tanıma sürecinde, çocuklar cinsel organlarını keşfeder ve çoğunlukla uyarılıp, heyecanlı olurlar. Tabii ki bu etkileşim hali, çocukların cinselliğin kimyasını tam olarak henüz kavrama yetisine sahip olamadıkları için,  bilinçsiz bir şekilde meydana gelir.

Benzer şekilde, bir çok genç ve yetişkin insan, düzenli olarak mastürbasyon yapmaktadır. McCary tarafından 1983’de yayınlanan “Cinsel Davranış” araştırmasına göre, 60 yaşın üzerindeki erkek ve kadınların% 59’u düzenli aralıklar ile mastürbasyon yaptıklarını ifade etmiştir.

Mastürbasyon sadece bekarlar içindir

Bu, yaygın bir efsanedir. Bu bakış açısından bakarsak, mastürbasyon, bir insanın sevgilisi ya da eşi ile yaşayacağı cinsel ilişkinin yerini alan bir eylemdir. Bu yaklaşım da doğru değildir. Otoerotizm farklı bir mantık izler; samimi bir ilişkiden yoksun olmayı telafi etmekten daha ziyade, bireyin kendi bedenini tanıması ile ilgili, bireysel bir eylemi ifade eder. 

Aslına bakarsanız, birçok evli insan hala mastürbasyon yapar. Ve mastürbasyonun, cinsel işlev bozukluğunu tedavi edici bir yanı da vardır. Bu manada mastürbasyon, eş ya da sevgili ile yaşanan cinsel ilişkiden zevk almanın önüne geçen zihinsel engelleri ortadan kaldırmada bir aracı olarak kullanılır.

Mastürbasyon gerçek orgazm ile sonuçlanmaz

Bu da başka bir yanlış inanış. Konuyla ilgili çok fazla bilgi içermemesine rağmen, konuyla ilgili gerçekten öncü bilgiler sunan Hite Raporu, mastürbasyonun, kadınlar için en keyif veren cinsel aktivite olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma sırasında toplanan verilere göre, kadınlar mastürbasyon süresinin %95’inde orgazm olup, bu seviyeye çıkmak için daha az zamana ihtiyaç duyuyor.

Brecher’ın Seks Araştırmacıları (The Sex Researchers) adlı kitabında, 35 ila 60 yaş arasındaki erkeklerin, yılda 70 kez mastürbasyon yaptığı belirtiliyor. Her ne kadar çoğu erkek, eşleri ile cinsel ilişkiyi tercih ediyor olsa da, mastürbasyonu vazgeçilmez bir tamamlayıcı unsur olarak gördüklerini ve orgazmlarının da daha yoğun olduğunu söylüyorlar.

Çok yapılan mastürbasyon zihinsel sorunlara neden olur

Bir yanlış daha. Mevzu bahis insansa, sabit kuralları genel geçer gerçekler haline getirmek akıllıca bir hamle olmaz. “Birçoğu” veya “az sayıdaki” terimleri, her bir kişinin özelliklerine ve koşullarına bağlı değişebilen, göreceli kavramlardır. Her gün mastürbasyon yapan bir kişi, bir sapık ya da hasta veya delirmenin eşiğinde de değildir. Aynı durum, çok az mastürbasyon yapan veya hiç  yapmayan insanlar için de geçerlidir.

Diğer hal ve hareketlerimizde olduğu gibi, günlük aktivitelerin normal seyrini değiştiren ya da yaşamın diğer yönlerini bozan bir davranışsa, o zaman mastürbasyon bir sorun haline gelebilir. Fakat birinin normal hayat akışının içerisinde yerleşmiş bir hale gelmiş ise, bir sorun teşkil etmesi mümkün değildir.

Mastürbasyon fiziksel problemlere neden olur

Mastürbasyon aslında bunun tam tersini yapar. Cinselliklerini özgürce yaşayan insanlar, hem fiziksel hem de zihinsel açıdan daha sağlıklı olur. Bununla birlikte, bazı yanlış inanışlar, mastürbasyonun saç dökülmesine, sivilceye, doğurganlığın azalmasına ve hatta körlüğe neden olduğunu ifade eder.

İşte bunların hepsi yanlış. Mastürbasyon gayet normal ve sağlıklı bir eylemdir ve herhangi bir fiziksel zarar da vermez. Bireyin kendi bilgisini geliştirir, pelvik kasları güçlendirir, libidoyu arttırır, stresi ve inhibisyonu azaltır.

“]