Logo image
Logo image

Korumamız Gereken Üç Şey: Güven, Verilen Sözler ve Kalpler

3 dakika
Korumamız Gereken Üç Şey: Güven, Verilen Sözler ve Kalpler
Gema Sánchez Cuevas

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas

Tarafından yazılmıştır Valeria Sabater
Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Korumamız gereken üç şey var: güven, verilen sözler ve kalpler. Bir düşünürseniz, hayatta değerli olan çok az şey olduğunu görürsünüz. Bunlar kişisel gelişimin anahtarıdır. Bize bir şeyin parçası, başkalarının bir parçası olduğumuzu hissettirirler. Ufalanıp giderlerse, ayakta duracak hiçbir şeyimiz kalmaz.

Sosyal psikologlar ve sosyologlar çoğu zaman bugün birçok insanın “risk azaltma modeline” yakınlık duyduğunu söylüyor. Yani bazı insanlar incinmek, hayal kırıklığına veya hüsrana uğramamak için derin kişisel ve duygusal ilişkilere girmekten kaçınırlar.

“Güvenmeksizin yaşamak imkansızdır: bu, hücrelerin en kötüsünde, kendimizde hapsolmaktır.”

– Graham Greene

Duygularımızı tutarak “depoladığımız” duygusal enerji, zayıf bağlanma safhasını başlatır. Sonuç? Gelip geçici olan ve yüzeyselin ötesine geçmeyen değersiz ilişkiler. Başka bir deyişle, incinme riskini azaltıyoruz; Mutluluk yerine zararsız ilişkilerle yetiniyoruz. Peki ama gerçekten bu donuk hayatı yaşamak mı istiyoruz? Özgün ilişkilerin gelişip yerleşmesine izin vermeye değmez mi?

Genetik olarak insanlara güvenmeye “programlanmış” olduğumuz gerçeğini görmezden gelemeyiz. Bu ihtiyacımız olan bir şeydir, hem de tüm varlığımızla ihtiyaç duyduğumuz bir şey. Bir bakıma hayatta kalmak, daima en yakın sosyal grubumuzu oluşturan bireylere bağlı olmuştur.

Some figure

Sürekli olarak başkalarına güvensiz yaşayan insanlar asla kazanamaz. Sadece kaynaklarını, enerjilerini ve niyetlerini kullanarak, duygusal bakımdan cesur ve açık davranarak ve pozitif bir tavırla, korumamız gereken üç şey olduğunu bilerek kazanabilirsiniz: güven, verilen sözler ve kalpler.

Korumamız gereken üç şey

Kaybedilen güvenin yenilenmesi, yapabileceğiniz en karmaşık, hassas ve zorlu şeylerden biridir. Çocukken, korumamız gereken bazı şeyler olduğunu öğrenmiş olabilirsiniz. Belki de eski ve yeri doldurulamaz olduğundan ya da kırılmış şeyler artık kullanılamayacağı için böyle davranmanız öğretilmiştir.

Ancak görmediğimiz hâlde kırılmasına engel olmamız ve korumamız gereken bazı şeyler olduğunu nadiren öğrenmişizdir. Aslında bazı görünmez şeyler vücudumuzdaki kemikler gibi kırılabilir ve bazı nedenlerden dolayı iyileşmesi daha uzun sürer. Güven, verilen sözler, saygı ve sevgi hakkında konuşuyoruz.

Bazen, bir çocuğun gözleri, bu değerli hediyeleri ihmal etmeyi erkenden öğrenir çünkü anne babası da böyle yapmıştır Çünkü çocukları karşılanmamış vaatlerle beslemek bir iz bırakır. Çünkü kendi anne babanıza hiç güvenmeden büyümek kalıcı bir yara bırakır. Bu şeyler genellikle davranışlarımızı ve başkalarıyla kurduğumuz ilişkileri şekillendirir.

Kırılmaması gereken şeyler kalp ve gerçek aşktır. Görünmez ama vazgeçilmez şeylerdir bunlar.

güvenemeyen çocuk
İnsan kalbi

Şu anda, beynimizin hala anlamadığımız birçok yönü var. Bunlardan biri, insanların travma karşısındaki tepkilerinin nasıl değiştiğidir. Bazı insanlar, kalıcı bir çaresizlik, güçlü ve mutlu ilişkilerin mümkün olmadığı bir tür kronik stres durumuna girer. Ancak diğerleri, hayat karşısında onlara duygusal bakımdan güç veren bir tavır alırlar.

Bazı insanlar geçmişte kırılmış parçalarıyla birlikte sürüklenip gitmiştir. Ama şimdi, kırılmış olsalar bile yalnızca kendilerine cesaretle güvenenlerin güvenmeye değdiğini bilirler. Bazı insanlar sözlerini asla unutmazlar. İki elleri kanda da olsa verdikleri sözü tutarlar. Çünkü ihanetin ne kadar can acıttığını bilirler.

Bu dirençli, müthiş insanlar bir kalbin ne kadar değerli olduğunu da anlarlar. Ancak bazen ne kadar kırılgan olduğunu unutmazlar. Sevgi yalpalıyorsa; yalanlar,şüpheler, manipülasyon ve gizli ihanetlerle beslenmişse bunun ne korkutucu olduğunu bilirler.

Some figure

Her kim güven dilini konuşursa … kim verilen sözlerin manasını anlarsa … ve başkalarının kalplerini onlara zarar vermeden nasıl dinleyeceğini bilirse… işte bu insanlar verir ve almayı hak ederler. Aynı haklara ve hediyelere layıktırlar. Dünyamızı daha saygılı ve daha mutlu bir yer haline getirirler.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.