Kontrolcü İnsanlar: Narsisizm ve Zayıflık Arasında
Kontrolcü doğulmaz, olunur. İnsanı böyle yapan herhangi bir gen, biyolojik ya da fizyolojik bir etken yoktur. Bu eğilim veya başkalarını kontrol etmeye duyulan ihtiyaç kültürle geçer. Bu öncelikle genel çevreden sonra da aileden geçen bir şey.
Neden bazı insanlar kontrolcü?
Neden bir insanın böyle bir özelliğe sahip olduğunu düşünecek olursak nedenlerden birincisi değer sistemi diğeri ise kişilik özellikleridir. Bu insanlar bir sorunu olduğunu düşünmez. Hatta aksine davranışlarının takdir görmesi gerektiğine inanırlar. Hatta psikolojik çatışmalarını bile kendi fikirlerini onaylamakta kullanırlar.
“Hiçbir tiranlık, hukukun gölgesinde ve adalet tuzağında uygulanandan daha zalim değildir.”
– Montesquieu
Bu şekilde olma ve hissetme, kontrolcü olan kişiye, aynı zamanda da etrafındaki herkese zarar verecektir. Bu yaratıcılık için bir engel, ilerlemeyi ve değişmeyi önler ve sağlıksız iletişim kalıplarını teşvik eder. Aynı zamanda insan ilişkilerini bazen patlak veren ve bazen de sıkıcı ve berbat bir gerginlik gibi yapışan sürekli bir çatışma kaynağına dönüştürür.
Bu insanların ortak özellikleri
İnsanları zorlayıp kontrol etmeye çalışmak her zaman aynı düzeyde olmaz. Bazı insanlar daha çok ve bazıları daha az. Bu, açıkça sadist olanlara kontrol etme eğiliminde olan kişilerden farklıdır. Elbette, genel anlamda sadizmden söz ediyoruz, cinsel türden değil.
Her ne kadar seviyeleri farklı olsa da aynı özellikler görülür. İşte bunlardan bazıları:
- Agresiftirler: bu insanlar fiziksel veya göstermelik şiddet yoluyla sorunlarını çözebileceklerini düşünürler.
- Dogmatiktirler: hiçbir koşulda fikirlerini değiştirmeye yönelmezler.
- Çevrelerindeki insanları yönetmeyi severler. Her şey için kurallar koyar ve itaat etmeyen insanlar için cezalar koyarlar.
- Onları zorlar veya sorgularsanız güçlü tepkiler verirler.
- Başka insanları ihtiyaçları ve duyguları için duyarlı değillerdir.
- Sevgi gibi duygularını açıklamak taraftarı değildirler.
Böyle insanlar hiyerarşi sever ve gücü arzularlar. Başka insanların davranışlarını yönetmeyi severler. İş şiddete geldiği zamanda ise asla sorumluluk kabul etmezler.
Farklı türden kontrolcü tipler
Her patron olmak isteyen tip aynı değildir. Bu insanları da belirli özelliklerine göre gruplandırabiliriz. Bu insanları ayırabileceğimiz 4 ana grup vardır.
- Saygı bekleyen tipler: bu insanların hayatlarının baş rolünde kurallar vardır. Başka insanlara kurallar koymak ve cezalandırmak gibi hakları olduğunu düşünürler.
- Tiranlar: bu en şiddet seven ve zalim tiptir. Soğuk ve hesapçı tiplerdir. Özellikle de tarihteki diktatörler bu gruba iyi birer örnektir.
- Patlamaya hazır tipler: bu insanların kendilerini kontrol etmekle ilgili sorunları vardır. Bu nedenle kendi patlamalarını da kontrol edemezler. Bu kontrol dışı eylemler o kadar güçlüdür ki o zaman onları yalnız bırakmak gerekir.
- Zayıf tipler: genelde çok güvensizdirler. Ancak kendilerinden daha güçsüz insanlar varsa çevrelerinde o zaman savunmasız buldukları için zorlayıcı ve kontrolcü davranırlar. Başkalarını güçlü görünmek için kullanırlar.
Patronluk taslayanlar
Patron insanlar psikopat veya anti-sosyal insanlarla aynı değildir. Diğer insanlara verebilecekleri zararlara karşı kayıtsız değiller. Onlar daha çok gözlemci veya ahlaki muhafızlar, iyi uygulama ya da inanç sistemi gibi davranırlar. Onlar, itaatsizlik olduğunda izlemek, onaylamak veya onaylamamak ve cezalandırmak isteyen tipik bir sansürcü tipidir.
Bu insanların dayatmayı bırakmasının bir yolu var mı? Bu tür insanlara ihtiyaç duyulan şey “yeniden yapılanma” sürecini yapmaktır. Bu, içlerinde değişmesi gereken şeylerin temelde onların değer sistemi olduğu anlamına gelir. Saygı ve hoşgörünün son derece değerli erdemler olduğunu anlamalılar. Ayrıca, kendi içlerine de bakmalı ve kendilerini diğer insanlara dayatmak isteyen korkuları ve boş alanları olduğunu itiraf etmelidirler.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.