Kontrolcü Annelerin Yetişkin Oğulları: Zararlı İlişkilerin Etkileri
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Bir annenin sevgisi her zaman koşulsuz değildir. Bazen bu sevgi, onların acılarını paylaşmasına yardımcı olur. Bazen de uzun süreli etkileri olan birçok duruma yol açar. Kontrolcü annelerin yetişkin oğulları üzerinde yarattığı sorunlar bunun bir örneğidir. Bu çocuklar, bu zararlı ve kötü ilişkinin yükünü büyüyüp bir yetişkin olana kadar taşır.
Peki bu çocuklara ne olur? Bizim kültürümüz daha çok anne-kız ilişkilerine odaklanma eğilimindedir. Bir anne ve oğlu arasındaki sancılı ilişkiler genellikle görmezden gelinir.
Oidipus kompleksi üzerindeki Freudyen gölge teorileri, baba-oğul ilişkisini vurgulayarak buna katkıda bulunmuş olabilir. Film dünyası genellikle daha az popüler olan anne-oğul ilişkisini inceler. Örneğin; Alfred Hitchcock’un çoğu filminde kontrolcü bir annenin, çocuğunun hayatı üzerindeki etkisi sergilenir.
Bu nedenle, bu durumlarla ilgili daha gerçekçi tartışmalar içeren daha kapsamlı çalışmalara ihtiyacımız var. Teşhis etmesi zor olan bir problemden bahsediyoruz. Bir şekilde, “deli gömleği” kavramı hala toplumsal cinsiyetle ilişkilendiriliyor. Erkek benlik kavramı, erkeklerin çoğu zaman yardım isteme konusunda zorluk yaşamalarına sebep oluyor.
Yetişkin bir erkeğin annesiyle olan ilişkisi, inşa etmekte olduğu kimliğini ve başkalarıyla nasıl etkileşimde bulunduğunu etkilediği için oldukça önemlidir. Bu nedenle, kontrolcü bir annenin gölgesi bağımsızlığa ve mutluluğa ulaşmada ciddi etkilere sahip olabilir.
Kontrolcü annelerin yetişkin çocukları: bu ilişki bu çocukların yaşamlarını nasıl etkiler?
Kontrolcü annelerin yetişkin oğulları, genellikle sessizlik ve sürekli çelişkiler içinde yaşar. Bunu her şeyden önce kültürümüze borçluyuz. Aynı zamanda, erkeklerin güçlü görünmesi için duygularını gizlemek zorunda olduğu erkek davranış kuralları da bu durumu etkilemektedir.
Erkek, bir kadın gibi görünmemek için bunu yapar. Acısını gizler ve olaylara sadece erkeklere izin verilen şekilde tepki verir. Dolayısıyla, erkeğin özgür ya da bağımsız olması beklenen bir dünyada, denetleyici, narsisist ve manipülatif bir annenin ağır taleplerini karşılaması kolay değildir.
Kontrolcü annelerin kızlarının da, oğullarıyla aynı problemleri paylaştığını söyleyebiliriz. Her şeyden önce aynı insan tarafından büyütüldüler ve onunla birlikte yaşadılar. Anneleri tarafından kontrol edilme duygusunu, bencillik ve tatminsizlik gibi hisleri tattılar.
Ancak, bu durum her zaman böyle olmayabilir. Bireysel farklılıklar her zaman vardır ve bu farklılıklar kişinin cinsiyetinden çok karakterine bağlıdır. Ancak yetişkin erkeklerin yaşadıkları problemler daha benzerdir ve tutarlı olduğundan incelenmesi kolay belli bir kalıp oluşturmaktadır.
İnkar ve yalanın sürekli kullanımı
Narsisist bir annenin etkisi altında büyümüş olan bir çocuk kendi özgün ve güçlü kimliğini inşa edecek zaman bulamaz. Bu tip durumlarda, erkeklerin hayatta kalma mekanizmaları onları sürekli yalan söylemeye sevk eder. Bunu her şeyden önce annelerini hayal kırıklığına uğratmamak, töhmet altında kalmamak için yaparlar. Ancak çocukken edindikleri bu davranış biçimini yetişkin olduklarında da devam ettirirler.
Yalanlar sizi korumak, duygularınızı gizlemek, annenizi memnun etmek ve her türlü zorlu durumda hayatta kalmanıza yardımcı olmak için hizmetinizdedir.
Güçlü duygusal baskı
Duygular kontrolcü annelerin yetişkin çocuklarını derinden etkiler. Bir annenin kendi duygusal ihtiyaçlarını öncelikli hale getirmek için çocuğunun duygusal ihtiyaçlarını bastırması, çocukta duygularını gizleme arzusu meydana getirir, hatta hislerini belli etmeyi utanç verici ve aynı zamanda tehdit edici bulmasına sebep olabilir.
Bu nedenle, kontrolü elden bırakmayan bir anneyle yaşayan yetişkin erkekler, birçok durumda farklı psikolojik bozukluklara yol açabilecek şekilde duygularını bastırmaya devam ederler.
Düşmanlık
Kontrolcü bir anne çocuğuyla arasında güvensiz bir bağ kurar. Erkek çocuk, duygusal olarak değerli görülmediği bir ilişkide agresif ve düşmanca davranışlar sergileyebilir. Kontrolcü anneyle olan ilişkilerde erkek çocuğu kızdan ayıran fark budur.
Bu, böyle bir ortamda büyümüş yetişkin bir erkeğin bazı durumlara aşırı abartılı tepkiler gösterebileceği anlamına gelmektedir. Kontrolünü kaybedip sinirle hareket edebilir. Çünkü duygularıyla başa çıkma konusunda oldukça başarısızdır.
Başarısız ilişkiler ve kendini boykot etme
Manipülatif anneler oğullarını kendi kişisel mülkü gibi görür. Bu zararlı ilişki, erkek çocuğun duygusal gelişimini, psikolojik olgunluğunu, bağımsızlık anlayışını ve karar verme yeteneğini ciddi şekilde etkiler. Bu durumdan çıkacak sonuç ise bireyin partneri ile duygusal bir bağ ve yakınlık kurmada kesinlikle zorluk çekecek olmasıdır.
Kontrolcü bir anne, oğlunun kendi yaşam alanına sahip olmasını istemez. Çocuğunun başka bir insanla bağımsız ve mutlu bir hayat kurmasını engellemekten hiç çekinmemesi yaygın görülen bir durumdur. Bu durum, yetişkin oğlun aklına bütün ilişkilerinin başarısızlıkla sonuçlanacağı konusunda şüphelere düşmesine ve bunun sonucunda kendini boykot etmesine sebep olur.
Sonuç olarak bir noktayı vurgulamamız gerekiyor. Erkekler yardım istemeye pek de yatkın olmadığından terapi seçeneğini göz önünde bulundurmazlar. Hatırı sayılır derecede acı çekiyor olmalarına rağmen muazzam bir inkar kapasitesine sahip oldukları için sıkıntılarını yok sayarlar. Bu nedenle, manipülatif annelerin yetişkin çocukları mutlaka dikkat gerektiren özel bir gruptur ve onlara yardım etmek bir toplum olarak bizim sorumluluğumuzdur.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Galán Rodríguez, A. (2010). El apego: Más allá de un concepto inspirador. Revista de la Asociación Española de Neuropsiquiatría, 30(4), 581-595.
- León-del-Barco, B., Mendo-Lázaro, S., Polo-Del-Río, M. I., & López-Ramos, V. M. (2019). Parental psychological control and emotional and behavioral disorders among Spanish adolescents. International journal of environmental research and public health, 16(3), 507.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.