Kişiliğinizi Değiştirebilir Misiniz?

Kesin çizgilerimiz olduğunu, dünyaya geldiğimizden beri bunların değişmediğini ve bunları değiştirmenin imkansız olduğunu düşünürüz. Ancak kişiliğimizde belli değişimler yapma, kendimizi daha iyi birine dönüştürme ve böylece daha uzun süreli ilişkiler kurma yeteneğine sahibiz. Bunu bir görev gibi üstlenmemiz yeter.

Değişmezlik algısının oluşmasına sebep olan suç ortaklarından biri kullandığımız dildir. “Olmak” fiili ayıplanacak bir şey gibi anlaşılabilir. Çünkü “olma” her zaman başka bir şekilde tarif edilebilecek bir öz olduğunu ima eder, bu öz kenarları ve şekli farklı olan yeni bir kalıba dökülüp onun şeklini alabilir.

Kişilik zamanla işlenir

Düşündüğünüzün aksine, kişiliğiniz gelişme göstermeyen durağan bir varlık değildir. Etrafınızda olup biten her şeye ve dış uyarıcılara göre şekillenebilir. Doğduğunuz andan itibaren, karakterinizi biçimlendiren, alışkanlıklar edinmeye, deneyimler hatta travmalar yaşamaya başlarsınız.

Gerçek şudur ki yıllar geçtikçe tutumunuz aynı ya da geçmiştekine çok benzer bir durumda kalır. Siz de kişiliğinizin değiştirilemez olduğunu, vücudunuza yaptırdığınız bir dövme gibi değişmeden daima sizinle kalacağını düşünmeye başlarsınız.

Ancak iyi haber şu ki, pek beğenmediğiniz özelliklerinizi değiştirme ve hem kendinizle hem de başkalarıyla olan ilişkilerinizi geliştirme şansına sahipsiniz. Çocukken ya da ergenlik çağındayken kişiliğinizin “parçalarını oynatmak” daha kolay olsa da, yetişkinlik döneminde de pozitif sonuçlar sonuçlar alabilirsiniz.

“Bu yaşta” değişimin imkansız olduğunu düşünseniz de, bu fikrinizi, ona gerçek anlamda inanmaya başlamadan önce, tekrar gözden geçirmenizi tavsiye ediyoruz. Çok yoğun ya da elle tutulur değişimler olmayacak belki ama küçük değişiklikler yapılmış olacak. Bundan emin olabilirsiniz. Karakterinize yaptığınız bu küçük müdahaleler daha mutlu bir bakış açısı benimseyip o şekilde yaşamanız ve daha iyi bir insan olmanız için size yardım edebilir.

Kişiliğinizdeki küçük değişiklikler size mutluluk getirecek

Terapiye gidip etrafınızdakilere karşı tutumunuzu değiştirmeye başlamak için illa ciddi bir kişilik bozukluğu sorunu yaşıyor olmanız gerekmiyor. Değişimler pozitiftir ve gereklidir. Her zaman aynı yere bağlı kalamayız. “Akan bir nehir gibi ol” sözünü hatırlayın ve günlük yaşantınıza uygulayın.

Ya da bugün 2,5 veya 10 yıl önce olduğunuz kişiyle aynı mısınız? Boyunuzdan, kilonuzdan ya da yaşadığınız deneyimlerden bahsetmiyoruz. Bitirmiş olduğunuz çalışmaları ya da kazanmış olabileceğiniz başarıları da kastetmiyoruz. Elbette gençliğiniz süresince hoşlandığınız şeyler, bugün hoşlandığınız şeylerle aynı değil, bunun tam tersi de geçerli. O zaman neden kişiliğin değişmeyeceği düşüncesine takılıp kalıyoruz?

Eğer kendinize bir kez olsun “kişiliğimi değiştirebilir miyim?” diye sorduysanız belki de bunu, davranış biçiminiz, başkalarıyla ya da kendinizle olan ilişkinizi mahvettiği için yapmış olabilirsiniz. Gelişmek istemeye doğru ilk adımı attınız bile… Tebrikler! Şimdi yardım isteme ve büyük ihtimalle hoşlanmayacağınız tavsiyeler alma aşaması başlıyor. Ancak bu tavsiyeler kesinlikle size hedefinize ulaşmanız için yardımcı olacak.

Sizinle aynı durumda olan pek çok kişi, sahip oldukları belli bir özelliği değiştirebilmeyi umut ediyorlar. Şu anda olduğunuz kişiden farklı bambaşka biri olacağınızı söylemiyoruz. Tamamen olumlu olmayan belli özelliklerinizi geliştirmenizden söz ediyoruz.

Sevdiğiniz insanlar bir parça bencil olduğunuzu söylemiş olabilir. Kolayca dikkatiniz dağılıyor olabilir, uygun kararlar alamıyor olabilirsiniz ya da aşırıya kaçacak şekilde her yere geç kalıyorsunuzdur. Bunları değiştirmek için çaba göstermeye ne dersiniz?

Kişiliğinizi değiştirecek ilk adımı atın

Karakterinizde yapmak istediğiniz tüm değişiklikler zaman alacak ve çaba göstermeniz gerekecek. Popüler deyişte de söylendiği gibi “bu iş kek yapmaya” benzemez. Ayrıca yarın sabah uyanıp farklı biri olacak değilsiniz. Sizi test edecek durumlarla, aşmanız gereken engellerle karşılaşacağınız zor bir yola çıkıyor olacaksınız.

Çok sabırlı olun, sırtınızı sizi seven insanlara dayayın, azmedin ve her şeyin ötesinde yeteneklerinize güvenin ve inanın. Bunlar, karmaşık olabilecek bir sorumluluğu yüklenmenin ana kurallarıdır. Gözyaşı, öfke ve hayal kırıklıkları olacak. Ancak siz zaten sonu dönüşüme, başarıya ve üstünlüğe giden bir yolda yürümeye başladınız bile.

“Acı ve mutluluk kıyılarının arasında hayat nehri akar. Beyin hayatla birlikte akmayı reddedip kıyılarda durduğunda, ancak o zaman sorun oluşur. Akmak demek, kabullenmek, gelecek olanın gelmesine ve gidecek olanın gitmesine izin vermek demektir.”

– Sri Nisargadatta Maharj