Kendi Özünüze Sadık Kalın

Özünüzde sahip olduğunuz karakterin kaybolmasına asla izin vermeyin. Bu sayede kalabalıklar içerisinde bir farkınız olur. Öğrendiğiniz ve anladığınız iyi derslerden yola çıkarak, sadece ve sadece kendinizi değiştirerek gelişin.

Kalbiniz olduğu hali ile güzeldir. Başkalarının onu sizden almasına ve hayatınızı bölmesine izin vermeyin. Kendinizi olduğu gibi sevin ve her gün yeni bir şeyler öğrenmeye çalışın. Bunu yaparken, asla ama asla kendi özünüze aykırı olarak hareket etmeyin. Eğer bu olursa, siz de kalabalıktaki herhangi başka biri olursunuz. Eğer özünüzü kaybederseniz, sizi seven kendinize bir yabancı gibi olacaksınız.

Unutmayın ki hem ağladığınız hem güldüğünüz şeyler sizi özel yapar. Bunun farkına varmak, kendi içinde belirli bir özgürlüğü temsil eder. Özünüzü koruyun. Sizden kopmasına izin vermeyip, olabildiğince yakınınızda tutun.

Bazen küçük düşürülmenin verdiği acı çekilmez olur

Hiç kimse, yanında yaşam enerjisini düşüren, kişisel gelişimine engel olan insanlar olsun istemez. Herkes, yaşamına renk katan, onu zenginleştiren ve kendisine olumlu ve sağlıklı hisler hissettiren insanlar olsun ister hayatında.

Bununla birlikte, hayat her zaman siyah beyaz değildir, arada griler de vardır. Bazen birileri, ruhunuzda yaralar açacak, yanınızda olanlar ise, bu yaraları kapatmanıza yardımcı olarak size hep değer katacaktır.

Hayatta bir dengeniz olması gerekiyor; ying ve yang, mutluluk ve hüzün, gündüz ve gecenin ortasını bulmalısınız. Doğru cevaplar için, yanlışlara da ihtiyaç vardır. Aynı şekilde, eğer hayatınıza değer katan birisi varsa, onun değeri, eğer sizin üzen birileri de olmuş ise anlaşılır. İşte insanı insan yapan da budur zaten; bazen siyah, bazen beyaz, ama çoğu zaman grinin tonlarında bir yaşam.

Hiç kimse tamamen iyi ya da tamamen kötü değildir

Hiç kimsenin tam olarak nasıl bir karaktere sahip olduğunu kestiremediğimizden, ruh sağlığınızı savunmasız bir şekilde bırakmayıp, her türlü tehlikeye karşı kendinizi korumalısınız.

Bunu yapmak için, duygusal dengenizin farkında olmalı ve bunu tecrübe etmelisiniz. Aklınızın bir köşesine, etrafınızdaki insanlardan kaynaklanan her türlü olumsuz duygu ve düşünceyi; diğerine ise, olumlu taraflarını yazın.

Gayet açık şekilde görüldüğü gibi, her bir insanı diğerlerinden ayrı bir birey olarak düşünmek gerekir. Her zaman için, içinde bulunduğunuz durumu göz önüne alarak, çevrenizdeki insanların bu durumlara karşı gösterdikleri fiziksel ve duygusal tepkilerini dikkatle inceleyin.

Doğal olarak, bu dengeyi yaratmak ve sürdürmek kolay değildir. Göz önüne alınması gereken, kontrolümüz dışı ve tamamen öznel o kadar çok koşul vardır ki… Peki o halde neden bu kadar keskin bir şekilde iyi ve kötü tanımlamaları yapıyoruz?

“İster haklı ister haksız olsun, birisi ile tekrardan görüşüp onu affetmek kadar güzel bir şey yoktur şu hayatta. Çünkü, insanlar kötülük yaptıkları zaman, o an ellerinden başka bir şey gelmediği için yaparlar, çünkü korkarlar ya da geçmişlerinde bir başkası onlara kötülük yapmıştır. Bu yüzden, affetmek muhteşem bir şeydir.”

– Marwan

Adil ve dürüst biri olun; özünüzü asla kaybetmeyin

Bazen, derin acılar ile boğuşurken, önyargıların ve klişelerin hedefi haline gelebilirsiniz. Bu olduğu zaman, size özgü bir özellik olan iyilik yerine, yaralarınızın vermiş olduğu acılar gözünüzü kör edebilir.

Affederek ve anlayış göstererek, herkese, hayatınıza olumlu bir katkı sağlama şansı verebilir ve hatta olumsuz eylemlerinden veya sözlerinden kurtulabilirsiniz. Başkalarını doğrulama yetkisine sahip olan sizsiniz ve tam olarak nasıl öğrenmek istediğinizi yine siz belirlersiniz.

Başkalarını ne derecede yargıladığınızın farkına varmak, hayatınızdaki acıları ve olumsuzlukları ortadan kaldırmaya gerçekten yardımcı olacaktır. Bu şekilde düşünüp hareket ederek, uzun vadede tutarlı ve adil bir insan olmaktan asla pişmanlık duymayız.

Başkalarına bir etiket takma veya yargılama çabası içerisinde olmayın. Onları affedin ve olumsuz davranışlarını, kendinizi geliştirmek ve daha çok şey öğrenmek adına kullanın. Hayati özünüz, en iyi koruma kalkanınız olup, her an yanı başınızda olacaktır.