Kaygılı Olmakla İlgili Az Bilinen 5 Gerçek
Bilim adamlarının son zamanlarda yaptığı çalışmaların sonucu olarak, kaygı kontrolümüzü sağlamaya yardımcı olmak adına bir sütyen geliştirildi. Biraz garip değil mi? Bu, en yaygın duygularımızdan biri olan kaygı ile ilgili tuhaf ama ilginç bilgilerden sadece biri.
Muhtemelen zaten sizin de bildiğiniz gibi, kaygı ve stres hem zihinlerimiz hem de bedenlerimiz üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. En kötü yanı ise, fark ettiğimizden çok daha sıklıkta görülmesi ve bu tür duygulara maruz kalan insanlarda zarar veren, yıkıcı davranışlara neden olabilmesidir.
Örneğin, çok kaygılı olma eğilimi gösteren insanlar aşırı miktarda yemek yeme eğilimleri de gösterirler. Ve ne yazık ki, genellikle bu tür kaygılar yüzünden kendini yemek yemeye verenler, en fazla yağ ve şeker barından yiyecekleri tüketirler. Bu “stresten yemek yeme’’ durum, kaygılarımızı alıp götürmek şöyle dursun, daha çok endişeye mahal verir.
“Yavaş yavaş nefes almak, duygusal bir fırtınanın ortasındaki bir çapa gibidir. Çapa fırtınayı dindirmez, ancak geçene kadar sizi ayakta tutar.”
– Russ Harris
Diğer kaygı bazlı davranışlar tırnak yeme, uyku sorunu veya diğer dürtü ile gerçekleştirilen aktivitelerdir: mobilyaları düzenlemek, sabah üçte kalkıp koşmaya gitmek, mutfaktaki her şeyi pişirmek ve benzerleri.
Gerçek şu ki, her kaygılı insanın kendine göre duygularını dışa vurabileceği milyonlarca yol vardır.
1. Bir sütyen kaygılarınızı kontrol etmeye yardımcı olabilir
Sütyene geri dönecek olursak… Bir grup araştırmacı, sütyen gibi bir iç çamaşırının, giyinmekten başka bir amacı olup olamayacağının yollarını araştırdı. Hala deneme aşamasında olsa ve mağazalarda satışa sürülmemiş olsa da, bu sütyen kadınlardaki kaygı verici sorunların çaresi gibi görünüyor.
Bu iç çamaşırına, kadınlardaki ruh hali değişikliklerini belirleme özelliği yerleştirilmiş. Cildi, kalp atışlarını ve solunumu analiz edebilmesinin yanı sıra, mobil ve kablosuz elektrokardiyogramlar ile donatılmıştır. Ruhsal değişiklikleri fizyolojik işaretlere dayanarak belirleyebiliyor.
Sütyeni yıkamak veya başka kıyafetlerinize uyarlamak gerektiği durumlar için, diğer sütyenlerin içine yerleştirmek için kolayca çıkarılabilen algılayıcıları var. Bununla birlikte, bu icadın eksik yanların biri kısa pil ömrüdür (yalnızca 4 saat).
Sütyenin kullanımına gelince, sütyeni giyen kişinin herhangi bir kaygı verici olay ile karşılaşması durumunda artan endişe seviyesine paralel olarak cep telefonlarına bir mesaj gelecek. Bu durum, kaygılarıyla mücadele edenlerin geri dönüşü olmayan bir noktaya gelmelerini engellemek için yararlı olabilir. Bu geri dönülmez nokta ise, kaygının zirve yaptığı ve kişinin kaygıyı gidermek adına çikolata, cips ya da her türlü diğer tatlandırıcı besine saldırmaya başladığı andır.
Eğer bu sütyen sizi şaşırtmadıysa, bu bilgiler kesinlikle dikkatinizi çekecektir:
2. Kaygılı olunca, koku alma duyumuz değişiyor
Kaygılı olduğumuz zaman, normalde ne kadar iyi olursa olsun, her koku burnumuza kötü gelir.
Koku alma duyumuz daha aktif hale gelir ve her köşe başındaki kötü kokuları alabilme yetisine kavuşuruz. Bu yetenek ev temizliğinde işimize yarayabilse de, örneğin yemek hazırlarken hiç de hoş olmayan durumlara yol açabilir.
3. Egzersiz kaygıları azaltır
Bunu zaten bilseniz de, özellikle kaygılı olma durumunuz varsa, aklınızda tutmanız gereken önemli bir bilgidir. Herhangi bir şey yüzünden kaygılı olduğunuz zaman, dışarı çıkıp biraz koşmayı deneyin ya da bisikletinizle bir iki tur atın veya yirmi dakikalık bir yürüyüşe çıkın. Mutlaka daha iyi ve daha sakin hissedeceksiniz. Vücudunuzu hareket ettirerek, gerginliğinin bir kısmını da serbest bırakacaksınız.
En çok keyif aldığınız egzersiz biçimini düşünün ve bu egzersizin sadece fiziksel sağlığınız için değil aynı zamanda zihinsel sağlığınız için de yararlı olduğunu unutmayın.
4. Kaygılı olmak dengemizi bozuyor
İş üzerindeyken kaygıları artan bir ip cambazını hayal edin! Ne kadar kaygı, o kadar düşüş! Şaka bir yana, kaygılanmak hiç yoktan yere dengenizi bozabilir. Kaldırımda yürürken bile tökezleyebilirsiniz veya görüşünüz bulanıklaşabilir. Bu tur durumlarda, gözlerinizi bir süreliğine kapatıp, yavaş yavaş nefes almanız ve işinize devam etmeden önce biraz ara vermeniz yararlı olacaktır.
5. Kaygılı insanlar daha zekidir
Sınavlarda iyi notlar almak için stres yapmak iyi bir fikir olmamasına rağmen en sonunda güzel bir haber! Kaygılı olmak ile sözlü veya dilsel zeka arasında bir bağlantı vardır. Bu muhtemelen kaygılarımızın, düşüncelerimizi hızlandırmasından kaynaklanmaktadır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.