İyimserlikten Vazgeçmeyin

Hayatımız boyunca bizi her gün sınayan iniş çıkışlar ile negatif olaylar yaşarız.

Sevdiğimiz birini kaybetmek, işsiz kalmak, ilişkimizin sona ermesi bizi kötü hissettiren şeylerdir ama bardağın dolu tarafını görmeyi öğrenmemiz gerekir, çünkü bardağın bir yarısı daima doludur.

İyimserlik nedir?

İyimserlik, ya da optimizm kelimesi Batı dillerinde Latince “daha iyi” anlamına gelen “optimum” kelimesinden gelir. İyimserlik, her konuda bardağın dolu tarafını görebilmektir. Bu bir tür karakter meselesidir. Zorluklara rağmen kararlılığını koruyan ve devam etme gücü bulan kişiler vardır çünkü pozitif tavırları sayesinde her durumda bardağın dolu tarafını görmeyi başarırlar.

“Durumu değiştiremiyor musunuz? Size acı veren bir durumu değiştirmeye gücünüz olmasa bile bu acıyla yüzleşirken takınacağınız tavrı seçmek elinizdedir.”

– Viktor Frankl

İyimser olmayı öğrenebilir misiniz?

Pennsylvania Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkanı Psikolog Martin Seligman,  pozitif psikoloji teriminin yaratıcısı olarak şöyle diyor: “İyimser olmak, hayatta karşılaştığınız her durumda çözüm, avantaj ve imkanları görebilmek için çaba göstermeyi içerir.”

Dolayısıyla, iyimser olmak için büyük çaba ve güçlü bir irade gerekir. Çalışmak gerekir. Yani bir insan, iyimser olmayı, bardağın dolu tarafını görmeyi öğrenebilir. Peki ama nasıl?

Kendinizi sevin 

Kendinize karşı negatif düşünceler beslemeyin, kusurlarınızı ve değerlerinizi sevin. Hepimizin kusurları var. Böyle olmasaydık, insan olmazdık.

Her gün kendinize iyi bakın, sağlıklı beslenin, egzersiz yapın. Kitap okuyarak, yazı yazarak ve öğrenerek beyninizi aktif tutun.

Başkalarının onayını aramayın

Arkadaşlarımız ve ailemizin seçimlerimizi onaylamaması bizi kimi zaman sinirlendirip üzebilir. Fakat bunun bizi hareketsiz kılmasına izin vermemeliyiz.

Devam etmek ve kendimizi iyi hissettiren kararlar verebilmemiz için hislerimize güvenmemiz önemlidir. Yüksek öz güven, gerçekliğe olumlu bakmak için ihtiyacımız olan bir özelliktir.

Hayır demeyi öğrenin

Hayır demek istiyor olmanıza rağmen evet diyerek kaç kez şaşırttınız kendinizi?

Bazen “hayır” demek gerekli ve hatta tedavi edici özelliktedir. Hoşlanmadığınız şeyleri, sizi rahatsız eden şeyleri kısıtlayın. Bunu sizin için yapacak başka biri yoktur.

Olumsuz şeylerin sonuçlarından korkmamalıyız çünkü korku bizi adeta felç eder ve başka biriymişiz gibi hissetmemize neden olur.

Hatalarınızdan ders çıkarın 

Hayatınız boyunca hata yaparız ve birçok defa başarısız oluruz, ama bu hatalardan daima bir şeyler öğreniriz. Her başarısızlıktan olumlu bir ders çıkarmamız çok önemlidir.

“Bazen kazanır ve bazen de öğrenirsiniz.”

– Robert Kiyosaky

Her karanlık anda ışığı görmeye çalışın

Partneriniz sizi terk ettiyse, belki de doğru kişi o değildi diye düşünün. Belki de hayatınıza başkasının girebilmesi ya da yalnızlığınızın tadını çıkarabilmeniz için o kişiden ayrılmanız gerekiyordu.

İşinizi kaybettiyseniz, belki de sizi bekleyen daha güzel bir iş vardır ya da bu fırsattan yararlanarak eğitime zaman ayırabilirsiniz.

Hayata nasıl bakacağınızı kendiniz seçersiniz.

Sadece düşünmek yetmez, harekete geçmek gerek

Sadece pozitif düşünmek yetmez.  Harekete geçip pozitif ve mutlu bir görüş açısıyla kendi gerçekliğimizi de oluşturmamız gerek. 

Duygularınızı anlayın 

Belli durumlarda kendimizi neden suçlu veya üzgün hissettiğimizi anlamamız ve bu duyguyu teşhis ederek kontrol etmemiz gerekir.

İyimser olmanın faydaları

Daha sağlıklı olursunuz

İyimser bir kişi daha az hasta olur ve hasta olduğunda daha hızlı iyileşir. Çünkü pozitif tavırları sayesinde bağışıklık sistemleri, antikorlarla daha hızlı mücadele etmeleri için gerekli hormonları üretir.

Stres seviyeniz düşer

İyimserlik sayesinde, kötümser bir tavır takındığımız zamanın tersine daha az stres yaşarız. İyimser kişiler, kendilerine, özelliklerine ve başarılarına güvenirler; kusurlarını bilir, kendilerini tanırlar ve hatalarından ders çıkarıp daima bardağın dolu kısmını görmeyi başarırlar.

Daha iyi ilişkiler kurarsınız 

İyimser kişiler, aileleriyle, partnerleriyle ve iş arkadaşlarıyla daha iyi ilişkiler kurabilir. Herkesin en iyi yanını ortaya çıkarmak için karşılaştıkları herkese bağlılık kurarak onlardan bir şeyler öğrenmeyi başarırlar.

L.O.P.O (Pragmatik Optimistler Ligi) kurucusu Mark Stevenson’ın dediği gibi işin sırrı şudur:

“Mesele, ‘her şey yolunda olacak’ değil, ‘daha iyi olabilir’ demektir. Ama bunu yapabilmek için çalışmamız gerekir.”