Logo image
Logo image

İnsanın Gereken Değeri Görememesi

5 dakika
Partnerimiz, ailemiz ya da iş yerinde patronumuz tarafından hak ettiğimiz değeri göremediğimizi düşünmek çok yorucu ve yıpratıcı olabilir. Peki bu tür durumlarda neler yapmak gerekir?
İnsanın Gereken Değeri Görememesi
Valeria Sabater

Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater

Tarafından yazılmıştır Valeria Sabater
Son Güncelleme: 14 Aralık, 2021

“İnsanların hem işte hem de evde bana gereken değeri vermediklerini düşünüyorum.” Kabul edelim ki, hayatlarının belirli bir anında bu duyguyu yaşayan pek çok insan vardır. Dünyada pek az şey bir insanın değersiz hissetmesi ya da gereken değeri görememesi kadar büyük bir acı ve mutsuzluk verebilir.

Belki de bu bir özgüven eksikliğinin işareti olabilir mi? Evet olabilir. Ancak bu konuyla ilgili şüphesiz çok önemli bir detay vardır. İnsanoğlu bir şeyin ya da bir kişinin parçası olduğunu hissetmek ister. Sosyal (ve aynı zamanda duygusal) birer varlık olarak, değer verdiğimiz insanlar tarafından değer görmek ve tanınmak her birimizin en çok ihtiyaç duyduğu gıdalardan biridir.

Bunu ihtiyacımızın karşılanmasını partnerimizden bekleriz. Sevgi görmek ve sevmek, sevdiğimiz insana hayranlık duymak ve onun bize hayran olması, onun desteğini hissetmek en önemli faktörler arasında yer almaktadır. Bu psikolojik doku aynı zamanda her bir ailenin yapısal oluşumu açısından da temel bir ihtiyaçtır. Aynı şekilde profesyonel hayatta da benzer durumlar söz konusudur. Yapığımız şeylerin takdir edilmesi ve değer görmesi kendimize ilişkin olumlu bakış açımızı güçlendirir.

Peki bunların hiçbiri yoksa ne olur? Şimdi bu durumu hep birlikte inceleyelim.

Some figure

Başkalarının Bana Gereken Değeri Vermediğini Düşünüyorum ve Ne Yapacağımı Bilmiyorum

Başkalarının bizi yeterince değerli görmediğini düşünmek hemen hemen her zaman beyinle ilgili bir durumdur. Deyim yerindeyse birer insan olarak hepimiz her an etrafımızdaki insanlarla kendimizi sosyal olarak kıyaslamaya “programlanmış” birer varlığız.

Kendimizi dezavantajlı bir durumda gördüğümüzde bir tür alarm sistemi devreye girer ve kötü bir şeyler olduğu konusunda bizi uyarır. Kana kortizol salınır ve örnek olarak anne ve babamızın büyük kardeşimizle daha fazla ilgilendiğini fark ettiğimizde alarm durumuna geçeriz. Aynı şekilde partnerimizin bizdeki o değişikliği yeterince değerli bulmaması da aynı şekilde bir etki yaratır.

Beynin belirli bir denge yakalaması için dışarıdan desteğe ihtiyacı vardır. Bu sayede kendimizi sosyal bir grubun parçası olarak görebiliriz. Nezaket, onurlandıran bir sözcük ya da günlük hayattaki sevgi içeren hareketler her şeyin yolunda gittiğini görmemizi sağlar. Eğer bunlardan sürekli olarak yoksun bir biçimde yaşarsak korkular ve hatta acılar ortaya çıkar.

İnsanların İlişkilerinde Gereken Değeri Görememesi

Bir ilişkide yeterince değer görmediğini hissetmek, yaşanan problemlerin ve hatta bazı durumlarda ayrılıkların bile başlıca sebepleri arasında bulunmaktadır. Bazen bu durum taraflardan birinin diğerine karşı gerçekten hak ettiği değeri vermemesinden kaynaklanabilir. Ancak kimi zaman da çözülmesi gereken başka problemler bu durumu tetikleyebilir.

Ne Yapmalıyım?

Öncelikle destek görme ve tanınma ihtiyacınızın aşırı olup olmadığını anlamaya çalışın. Kişinin kendini güvensiz hissetmesi ya da özgüven eksikliği gibi sorunlar bazen karşımızdaki kişiden çok fazla beklenti içine girmemize yol açabilir. Benzer şekilde dışarıdan sürekli bir biçimde onay alma arayışında olmak insanı sadece içsel yetersizliklere yöneltir. Bundan dolayı bu konuyu daha detaylı bir şekilde düşünmek faydalı olacaktır.

Öte yandan yeterince değer görememe durumu gerçek de olabilir. O durumda partnerimizle bu sorunu konuşmak, somut bir şekilde örnekler vererek konuyu netleştirmek gerekir. Ayrıca karşımızdaki kişiden tam olarak beklentilerimizin neler olduğunu ifade etmek de faydalı olacaktır: takdir edilme, saygı görme, ortak bir şeyler paylaşma arzusu, destek alma… Eğer bunlar olmuyorsa bir karar vermemiz gerekecektir.

Örnek olarak, aşkta kişinin kendini değersiz hissetmesi yaşamamamız gereken yavaş bir duygusal ölüm anlamına gelir.

Diğer İnsanların ve Özellikle Ailemin Bana Yeterince Değer Vermediğini Düşünüyorum

Kişinin aile içinde kendini küçük görmesi her zaman için çok zarar verici bir durumdur. Bu duyguyu anne ve babasının hemen her konuda ilgisizliği ve hafife alması nedeniyle çocukluğundan itibaren yaşayan bir insanın yıllar boyunca bunun etkisinden kurtulması zor olacaktır. Böyle olumsuz bir tecrübenin ortaya çıkaracağı en belirgin sonuç ise özgüven eksikliğidir.

Ne Yapmalıyım?

Eğer başkaları tarafından ve özellikle aile içinde yeterince değer görmediğimi düşünüyorsam ne yapmam gerekir? İlk adım olarak onları gözlemlemeyi bırakmalı ve uzun süredir ihmal ettiğiniz başka bir şeye, yani kendinize odaklanmalısınız.

Yıllar süren değersizlik hissi ancak kişinin kendini sevmesi ile iyileştirilebilecek bir yaradır. Bunu başarmak için özgüvenimizi, kimliğimizi, kişisel güven duygumuzu ve kendi kendimize yeterliliğimizi güçlendirmemiz önemlidir. Kendimizi olduğumuz gibi sevmenin ve kafamızdaki planlara olumlu yaklaşmanın artık zamanı geldi… Varsa aile içindeki sorunlar ve küçük görmeler geçmişte kalmalı ve bunlarla aramıza sağlıklı bir mesafe koymalıyız.

Başka birini sürekli olarak değersiz gören bir insan aslında ona karşı bir tür tacizde bulunuyor ve onu suiistimal ediyor demektir.

Some figure

Kişinin İş Yerinde Gereken Değeri Görememesi

Hayatımızın neredeyse üçte birini işte geçiririz. Kendimizi hor görülen ve değer verilmeyen bir ortam içinde düşündüğümüzde bunun sonuçlarına psikolojik olarak katlanmak durumunda kalırız. Bu bağlamda, insan emeğine yeterince değer verilmemesinin günümüzün yaygın problemlerinden biri olduğunu düşünenler de bulunmaktadır.

Örnek olarak kadın ve erkek arasındaki maaş farklılıkları, bir insanın potansiyelini yeterince takdir etmemek, düşük maaşlar ya da genel olarak kötü çalışma koşulları çok sık rastlanan sorunlar arasında yer almaktadır.

Ne Yapmalıyım?

Kişinin iş yerinde gereken değeri görememesi motivasyon eksikliğine, strese ve genel anlamda kişinin kendisini kötü hissetmesine yol açar. Özellikle sağlığınızı riske atacak derecede aşırı uç durumların içine girmemeye özen göstermek gerekir. Konuyla ilgili olarak aşağıda sıralanan tavsiyeleri aklınızdan çıkarmayın.

  • Patronunuzla, insan kaynaklarıyla ya da yöneticilerinizle konuşun. Sorunun ne olduğunu ve hangi açılardan hak ettiğiniz değeri göremediğinizi açıklayın (maaş konuları, yapılan işler ve terfi ya da iş imkanlarının düzeltilmesi gibi fırsatların az olması vb.)
  • Bulunduğunuz işte çalışmaya devam ettiğiniz sürece performansınızı düşürmeyin. Görevlerinizi elinizden gelen en iyi şekilde yapın. Bu sayede kendi kendinize yeterliliğiniz güçlenmeye devam edecek ve kendinize olumlu bir bakış açısı beslemeyi sürdüreceksiniz.
  • İşinizde aradığınız desteği ya da motivasyonu bulamasınız bile özgüveninizi kendi belirlediğiniz hedeflerin peşinde koşarak sağlamaya çalışın. Etrafınızdaki ortamın ötesinde kendinizin ve sahip olduğunuz yeteneklerin kıymetini bilin. Eğer iş yerinizde potansiyelinizi takdir etmiyorlarsa, o işten ayrılmaya karar verirseniz başka bir yerde değerinizi daha iyi anlayabileceklerini bilin.

Sonuç olarak hepimiz hayatımızın belirli anlarında, “İnsanlar benim değerimi bilmiyor!” tarzında düşüncelere kapılmışızdır. Böyle düşündüğümüzde öncelikle kendimize bakmamız gerekir. Bazen bizim kendimize vermediğimiz şeyleri başkalarının bize sunmasını bekleriz.

Yani özgüvenimiz sınırlandığında ve kendimize verdiğimiz değer yeterli düzeyde olmadığında çözmemiz gereken bir küçümseme problemi ile karşı karşıyayız demektir. Böyle bir hisle uzun süre yaşamak tavsiye edilen bir durum değildir. Çünkü bu durum son derece yıpratıcı, yorucu, aşındırıcı ve zarar vericidir.

O halde bu tür sorunları kararlılıkla çözelim ve her canlının hak ettiği saygı ve takdir görme kavramlarını bizim de hak ettiğimizin farkında olalım.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.