İlişkinizde Geçmişte Yaşananları Ne Zaman Geride Bırakmalısınız

Sevgilinizle birkaç defa tartışma yaşadınız diyelim. Bu da size hayal kırıklıkları yaşattı. Şimdi de o malum soruyla baş başa kaldınız: ilişkiye devam etmeye değer mi yoksa bu defteri kapatıp baştan başlamak sizin için daha mı iyi olacak?

Şimdi de ilişkiyi sürdürmeye karar verdiğinizi varsayalım. Bunu yapmak “geçmişte yaşananları geride bırakmak” kadar kolay mı gerçekten? Her şey yeniden eskisi gibi olabilir mi?

Bunun cevabını bulmak için birkaç faktörü göz önünde bulundurmamız gerekir. Bunlardan bazıları: ilişkinin durumu, bu tartışmaların ya da kavgaların yoğunluğu ve ilişkide hala ortak bir sevgi ve saygı temeli olup olmadığıdır.

“Acı kaçınılmazdır, acı çekmek ise bir seçimdir.”

– Buddha

İlk zorluk: kendimizi bilmek

Çoğu insan kendini iyi tanıdığını düşünür. Ancak, bu doğru olsaydı daha az acı çekerdik. Bu durumda insanlar bazen farkında olmadan kendine acı veren yolu seçer. Kendini bilmek zor bir görevdir.

Öfkelendiğimiz zaman nasıl davranırız? Kavga mı ederiz yoksa kaçar mıyız? Partnerimiz kalbimizi kırdığı zaman nasıl bir tepki veririz? Öpüşüp barışmayı mı yoksa yalnız kalmayı mı tercih ederiz?

Bütün bu problemler önemlidir. Eğer kendimizi tanımazsak birbirimizi tanımamız da zor olur. 

• “Tartıştıktan sonra beni birkaç dakikalığına yalnız bırakırsan memnun olurum. Yoksa sakinleşmem mümkün değil.”
• “İşten eve geldiğim zaman stresimi atmak için doğrudan spor salonuna gitmem gerekir.”
• “Benim tutkum futbol. Tuttuğum takımın maçlarını izlemeliyim, aksi halde ertesi gün kötü bir ruh haliyle uyanırım.”

Bizi mutlu eden aktiviteleri yapmayı bırakırsak bunun bedelini ilişkilerimiz öder. Tatmin olduğumuzu hissetmezsek çabucak öfkeleniriz ve bunun sonuçlarından ilişkimiz de mutlaka etkilenecektir.

Eğer kendimizi birazcık analiz edebilirsek ilişkimizi de büyük ölçüde iyileştirme şansımız olur. Herkes ne istediği konusunda net olduğu zaman tartışmalarımızı da olumlu neticelere ulaştırmaya başlayabiliriz.

Sevgilinizle her şeye yeniden başlamak ne zaman mümkün olur?

Affetmek ve ilişkide yaşananları geride bırakmak birbirinden çok farklı iki şeydir. Birinin davranışlarını affetmenize rağmen ondan yine de ayrılmak isteyebilirsiniz. Peki “temiz bir sayfa açmak” ne zaman mümkün olabilir?

Temiz bir sayfa açmanın her şey kolay olacak anlamına geldiğini düşünmekle hataya düşersiniz. Bu tıpkı kırılan bir vazonun mucizevi bir şekilde kırılmadan önceki haline geri döneceğine inanmak gibidir. Her şeyin yoluna girmesi için zaman ve çaba gerekir.

Bu fikri pratikte uygulamak için en uygun an, değişme ve ileriye bakma isteğimizin şimdiye kadar yaşadığımız acı verici deneyimlerden daha üstün geldiğini hissettiğimiz andır.

Bu yüzden, eğer böyle bir niyetiniz yoksa ya da değişime açık değilseniz şimdiden bitirmek en iyisi olacaktır.

Tekrar geri dönmeden ileriye bakın

İlişkinizde değişiklikler yapmaya ancak ikinizin de bu problemin bir parçası olduğunu sorguladığınız zaman başlayabilirsiniz. Her iki tarafın da farklı yollarda yürüyormuş gibi hissetmesindense aynı yöne doğru ilerlediklerinden emin olması çok önemlidir.

• Karşınızdakini eleştirmeyi bırakın. Değişim konusunu birbirinizi suçlamamaya dikkat ederek konuşmaya çalışın. Gücenme, öfke ve bastırılmış duygular ilişkiyi daha kötü bir hale getirecektir. Hatalarımızın farkında olmak anlaşmazlıkları çözümlememize yardımcı olur. Her iki taraf da bu ilişkinin geldiği noktadan sorumlu olduğunu kabul etmelidir.
• Sorunları inkar etmek ve her şey yolundaymış gibi davranmak ancak çabalarınızın boşa gitmesiyle sonuçlanacaktır. Davranışınızı sadece yaptığınız eylemlerin bilincinde olduğunuz zaman değiştirmeniz mümkün olabilir.
• Çözüm önerilerinde bulunun. İki taraf da kendi bakış açısını ifade etmeli ve sorunları için bir çözüm önermelidir. İleriye yönelik aksiyon alın ve yaratıcı olun. Fikirleriniz ne kadar çılgınca olursa olsun belki de doğru yol budur ya da en azından ciddi bir durumdayken gülmek için bir hatıra olarak hatırlarsınız.
• İlişkinin ve birbirinizin olumlu yönleri üzerinde durun. Birlikte ne kadar yol katettiğinizi, neler inşa ettiğinizi, ileride daha nelere ulaşmak istediğinizi düşünün. İçinizdeki gücü bulun ve bunu birbirinizle paylaşın.

Dikkatli olun! Talepkar olmak böyle bir durumda işe yaramayacaktır çünkü bunun aranızda bir bariyer kurmaktan başka bir sonucu olmaz. Her şeyin cevabı evet değildir. Bazı sınırlar koymalı ve hayır demeyi öğrenmelisiniz. Kararlı olmak bu noktada ilişkideki güç dengesini kurmanın bir şartıdır.

Eğer farklı bir sonuç almak istiyorsanız farklı bir eylem yapın

Aldığımız kararlardan bazıları temiz bir sayfa açmaya gönüllü olmadığımızı gösterir. En çok yapılan hata ilişkide hiçbir şeyi değiştirmemektir. Eylemsizliğin sizi ele geçirmesine ve rahatlık bölgenize hapsetmesine izin vermektir.

İntikam alma isteği de çok tehlikeli bir histir ve bunu isteyen kişinin kendisini de zehirler. Kalbiniz kırıldığında partnerinizin de kalbini kırarak karşılık vermeyin.

Karşımızdakinin hayatını zorlaştırmak sevgi, saygı ya da aşk değildir. Hayatımıza devam etmek için son derece önemi olan empatiyi kazanmanın da doğru yolu bu değildir.

Bir başka tehlikeli durum ise sadece tek tarafın uzlaşma niyetinde olmasıdır. İlişki bir takım işidir ve zor zamanlarda da bu böyle olmalıdır. İki tarafın da ortak amaçlarına yönelik olumlu yönde bir katkı sağlaması gerekir. Hiç kimse bu yükü tek başına üstlenmemelidir.

Sırf “çocukların hatrına” ya da “daha önce de hep bu şekilde olduğu için” kendinizden taviz vermek sağlıklı değildir. Aynı çatı altında yaşıyor olmak da mutlu bir aile olmakla aynı şey değildir. Çocuklar iyiyse ebeynler de iyi olacak düşüncesinin aksine, asıl ebeveynler iyiyse çocuklar da iyi olur. 

Son olarak, yalnız kalma korkunuz ya da partnerinize duygusal olarak bağımlı olmanız yüzünden ilişkiyi sürdürüyorsanız kendinizi bu ilişkiye mahkum ediyorsunuz demektir. Mutluluk başkalarından gelmez, sizin kendi içinizdedir. En azından kalıcı mutluluk için bu böyledir.

Birbirine düğümlenmiş olmaktansa beraber yürümek daha iyidir. Öbür türlü, içsel gerginliklerimiz bizi yıpratır ve hayatın tüm güzel yanlarının keyfine varmamıza izin vermeyerek bizi kendi yarattığımız hapishaneye mahkum eder.

Her halükarda vereceğiniz karar size mutluluk vermeli ve ilişkinin iyiye gitmesi için çaba gösterecek gücü bulmanız konusunda sizi teşvik etmelidir.