İlişkilerde Güç Savaşının Önemi

tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González

Tarafından yazılmıştır Pedro González Núñez

Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

“Fırtına sonrası sessizlik” çok kullanılan klasik bir deyimdir. Peki bu fırtına, ilişkilerin ilk dönemlerinde çoğunlukla hissedilen yoğun mutluluğu temsil ediyorsa ne olur? Böyle durumlarda sessizlik peri masalının sonununda gelir ve aşık olduğunuzda salgılanan hormonlar yerini çatışmalara ve güç savaşına bırakır.

Ama bu böyle olmak zorunda değil. Aslında, Kosta Rikalı psikolog Marianela Esquivel’e göre, iki taraf da bu durumun farkında olduğu, tetikleyicileri bildiği ve kar topunun kontrolden çıkıp çığa dönüşmesine izin vermediği sürece ilişkilerdeki çatışmalar sağlıklı olabilir.

“Hayat arkadaşınızı seçerken çok dikkatli olun. Gelecekteki mutluluğunuzun ya da ıstırabınızın yüzde 90’ı yapacağınız tek bir seçimden gelecek.”

– Jackson Brown, Jr.

İlişkilerdeki güç savaşı

Balayının bitmesi kaçınılmazdır. Bittiğinde ise ilişkiye kendimizi tamamen verdiğimiz dönemden denge aradığımız bir döneme geçeriz. Bazen en önemli şeyin kendimiz olduğu bir denge arayışı içinde oluruz.

Buradaki amaç bize otonomimizi (en azından kısmen) geri kazandıracak bir denge ve güvenlik alanı bulmaktır. Bu önemli bir zamandır ve ilişkinin geleceğini fazlasıyla etkiler.

Her çiftin güç mücadelesi içine girdiği bir zaman olur. Ancak, bunun nasıl sonuçlanacağını çiftin olgunluğu belirler; bunun yanında, kişilerin balayının zirvesinde kendini ilişkiye ne kadar verdiği de oldukça etkilidir. Diğer yandan, iki kişi de doğru duygusal araçlara sahipse bu duygusal “savaş” çok külfetli olmayacaktır. 

İçsel güçlerin birleşmesi pek çok seviyede gerçekleşebilir. Bu, herkesin ilişkide istediği içsel ihtiyaçtır: öz olumlama. Belirli bir ben merkezcilik ortaya çıkar. Buna hazır değilseniz ya da bunun farkında değilseniz, ilişkiyi iki kişinin de birbirini suçladığı bir sürece götürebilir.

Nasıl gelişirse gelişsin, bu dinamiği fark etmek önemlidir. Bu yolla ilişkideki tüm sorunlar için diğer insanı suçlamaktan kaçınabilirsiniz. Bu nedenle, güç savaşını fazla önemsemeyip ilişkinin temellerini sağlam tutabilirsiniz.

Güç savaşının semptomları nasıl fark edilir?

Güç savaşını tanımlayabiliyor olmanız bunun çözebileceğiniz anlamına gelmez. Ancak yine de tanımlayabilmek ilk adımdır. Bu yüzden ilişkinizi iyice bir gözden geçirin ve bu semptomların herhangi birini görüp görmediğinize bakın:

• İkinizin de sürekli haklı olmak isteyip istemediğinize bakın. Herhangi bir düşünceye fazlaca bağlanıp dinlemeyi bırakıp bırakmadığınıza ve olanları farklı bir perspektiften görmeyi reddedip etmediğinizi gözlemleyin.
• Yalnızca kendi çıkarlarınıza odaklanmadığınızdan ve partnerinizin çıkarlarını ikinci sıraya atmadığınızdan emin olun. Bir takım olduğunuzu unutmayın.
• İnsanlar mükemmel değildir, yani hepimiz bazen doğru şeyler yaparız, ama bazen de hatalar yaparız. Diğer kişinin kusurlarına çok fazla odaklanmayın ve kendi hatalarınızın da farkında olun.
• Mükemmel çift yoktur. Diğer bir deyişle, partneriniz harika bir insanken birden bire canavara dönüşmedi. Mevcut anlaşmazlıklarınızın geçmişi idealleştirmenize ve bugünü kötü düşünmenize sebep olmasına izin vermeyin.

Yoğun bir güç savaşını tersine çevirebilir misiniz?

Bu sorunun cevabı kesinlikle evet. Genellikle, güvensizlik ya da azımsandığını hissetmek güç savaşlarını tetikler. Ancak önemsenmediğini hissetmek bunu üstün davranarak telafi etmemiz gerektiği anlamına gelmez. Bu tür durumları iyileştirebilecek bazı ilginç egzersizler var:

• Partnerinizle dostluğunuzu geliştirmeyi deneyin. Bu önemli kişi sizin yalnızca aşkınız değil, aynı zamanda takım arkadaşınız, yoldaşınız ve ortağınız. Yani gücenmeden önce, nazik, anlayışlı ve ince düşünceli olmayı deneyin. Bir düşmanınızla ya da rakibinizle değil, arkadaşınızla konuşuyormuş gibi davranın.
• Kazanmayı aklınızdan çıkarın. İlişkiniz bir yarış değil. Sizi ayıran şeyleri değil, sahip olduğunuz ortak yanları arayın.
• Daha çok kendiniz için değil, ilişkiniz için savaşın. Sevgilinizle ilgilenirseniz aslında kendinizle de ilgilenmiş olursunuz.
• Fiziksel temas önemlidir. Bu, samimi iletişimdir. Aynı zamanda, biraz bile hayal gücüne sahipseniz sonsuz bir keyif kaynağıdır.
• Diğer insanların fikrini sorun. Yakınlığınızı geliştirerek partnerinizle mutluluğu arayın. Reddedilme korkunuzdan kurtulun.

“Yalnız yaşlanmaktan duyulan bu aptalca korku kalbinizle yapmanız gereken bu seçimi aklınızla yapmanıza neden olur.”

– Ricardo Arjona

Bu egzersizleri uygulamaya başlamak ilişkilerimizdeki güç savaşının bizi yaralamasını engelleyecek ve bu güç savaşının ilişki için olumlu olabileceğini bize gösterecektir. Sonuç olarak, tüm taraflar değerli ve güvende hisseder.