Huzur Evi ve Yalnızlık: Yaşlı Hayatı
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Huzur evi, her fırsatta ziyarete gittiğim, kendi içimde karmaşık duygular hissettiğim bir yer. Bir yandan, yaşlı insanların bakıldığı bu harika merkezlerin bulunmasından dolayı yoğun bir sevinç hissederim. Bu merkezlerde çalışan kişiler, hayranlık uyandırıyorlar. Diğer yandan ise, yardım edemiyor ama üzgün hissediyorum. Üniversitedeyken stajımı bir huzur evinde yaptım. Hafızama kazınan şey, birkaç çalışanın orada yaşayan bazı yaşlıların aylardır tek bir ziyaret almadıklarını söylemeleriydi.
Ara sıra, amcamı ziyaret etmek için yaşadığı huzur evine gidiyorum. Orada amcama çok iyi bakılıyor. Ayrıca beslenmesine de çok dikkat ediliyor. Amcam çok yaşlı olmadığı halde, kendine bakabilecek durumda değil. Hayat partneri ya da çocukları yok. Onu bakım evine yerleştirmek, bütün aile için harika bir karardı. Amcam orada mutlu ve hatta birkaç kilo aldı. Çalışanların söylediğine göre davranışları iyi. Onu ziyaret etmek ve onunla karşılıklı kahve içmek keyifli. Beni gördüğünde sevinir ve “Naber şampiyon?” diyerek selamlar. Ancak, çoğu zaman beni erkek kardeşimle karıştırıyor.
Huzur evinin hüzünlü koridorları
Amcamın odasına gidebilmek için binanın yarısını geçmem gerekiyor. Onun olduğu kata çıkmak ve ona sürpriz yapmak için asansöre binerim. Odasına ulaşmak için birçok yaşlı insanın her zaman tekerlekli sandalye ile oturduğu bir koridordan geçiyorum. Bu yaşlı insanlar, hareket bile etmiyor gibi görünüyorlar. Önlerinden geçerken her zaman büyük bir gülümseme ile onlara selam veriyorum. Bazıları bana bakıp gülümsüyorlar, bazıları bakıyorlar ama gülümsemiyorlar ve bazıları orada olduğumu fark etmiyorlar bile.
Bazıları o kadar üzgün ve kederli görünüyor ki yardım edemiyorum ama akıllarından ne geçtiğini ve huzur evine gelmeden önceki hayatlarının nasıl olduğunu merak ediyorum. Genellikle, yaşamlarının sonlarında kendilerini hayatın kendisi yüzünden ve ya hastalıktan boğulmuş hissederek bir tekerlekli sandalyede hayal edip etmediklerini merak ediyorum.
Staj süresi boyunca, sadece gülmek ve bağırmak için bir kadınla aynı odayı paylaşan bir adamla tanıştığımı hatırlıyorum. Adam, oldukça şiddete eğilimli görünüyordu. Alzheimerı çok ilerlediği için konuşmakta güçlük çekiyordu.
Bir gün, onunla iletişim kurmaya karar verdim. Yanına oturdum ve ona hayatı ile ilgili sorular sormaya başladım. Bana nerede doğduğunu söylemesini sağladım. Daha sonra, yavaşça ama emin bir şekilde onu daha fazla konuşturmaya başladım. Bir gün, bana gülümsedi bile ve bu beklenmeyen bir şeydi.
Tek istedikleri şey ilgi
Staj günlerimin birinde, holde yürürken onun çığlığını duydum. Odasına gittim ve iki çalışanın onu banyo yaptırmak için kaldırmaya çalıştıklarını gördüm. Fakat, adam durmadan titriyordu.
Odaya girdim ve beni gördüğü zaman tamamen sakinleşti. Bu, en başından beri aradığım anahtardı. İfadesiz bakışın ve etkilenmiş bilişsel kapasitelerin ardında sadece ilgiye ihtiyacı olan biri vardı.
Sevgi ve arkadaşlık edinmek bu insanlar için çok önemli. Bu anlamda, Hollanda’daki Stichting Woon en Zorgcentrum Humanitas Deventer’in yönetmeni olan Gea Sijpkes, bu konuyla ilgili bir proje başlattı. 2012 yılında, öğrencilere huzur evinde yaşlı sakinlerle ayda en az 30 saat vakit geçirmeleri karşılığında ücretsiz konaklama vermeye karar verdi.
Başkalarıyla ilişki halinde hissetmek için can atan ruhlar
Hem staj yaptığım huzur evi hem de amcamın kaldığı huzur evinde, çoğu yaşlı insanın kendini oldukça yalnız hissettiğini gözlemledim. Bu kurumlardaki sağlık çalışanlarının yapmaları gereken çok iş var ve bu nedenle gerekli desteği sağlayamamaktadırlar. Dahası, çok az ziyaretçi alan ya da hiç ziyaretçisi olmayan bu yaşlılar nedeniyle oldukça üzgünüm. Her birinin arkasında, başka biriyle ilişki kurmak için can atan birer ruh var. Yalnızlık, onları azar azar tüketiyor.
Toplumun bize sadece işlevsel şeylerin ilgiye değer olduğunu öğrettiğini hissediyorum. Pek çok ailenin, artık bir şeye katkıda bulunmadıklarına inandıklarında, yaşlı yakınlarını bakım evlerinde bırakmaya karar vermelerini anlayamıyorum. Bu durumun en kötü kısmı ise, daha sonra çok nadiren ziyarete gidiyor olmaları. Yaşlı insanlar dinmeye değer bir hikayeye sahipler. Onlar, genç insanlar kadar önemlidirler. Bir insanı sadece yaşlandı diye terk etmek zorunda değiliz.
Hiç şüphe yok ki, huzur evi birçok durum için harika bir seçenek. Bu yazı sadece, birçok yaşlı insanın yalnızlığına ve terk edilmişliğine ışık tutmayı amaçlamaktadır. Ne yazık ki, bazı yetişkinler yaşlı insanlara, sanki onlar bir yükmüş gibi davranıyor ve onları bir huzur evine terk etmeye karar verip daha sonra onları unutuyorlar.
Huzur evi ve çıkarmış olduğu harika iş
Yoğun programları ve diğer sorumlulukları nedeniyle birçok aile, kendilerine yetemediklerinde yaşlı yakınlarıyla ilgilenmemeye başlarlar. Bu tür durumlarda, huzur evi harika bir seçenek olur. Ancak, onları sürekli ziyaret etmeyi hatırlamak önemlidir. Yaşımızın kaç olduğundan bağımsız olarak hepimiz sevgiye ihtiyaç duyarız.
Çoğu yaşlı insan, huzur evinde yaşamaktan dolayı kötü hissetmez. Ancak, sevdiklerinin arada bir onları görmeleri için zaman ayırmadıkları durumda yıpranırlar.
Bu kurumların yürüttüğü bu harika iş için her zaman minnettar olmalıyız. Bu kurumlar olmadan, onlara ihtiyacı olan birçok aile, yaşlılarına bakmak için umutsuz tedbirlere başvururlar.
Özetleyecek olursak, yaşlı yakınlarımızı biraz daha düşünmeye başlamalıyız. Her daim yanlarında olmak zorunda değilsiniz ama sadece onları sürekli ziyaret etmeyi hatırlamalısınız. Onların da küçükken bize baktıkları asla unutulmamalıdır. O halde haydi, onların bize yaptıkları iyilikleri geri ödeyelim.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.