Huckleberry Finn Sendromu

Huckleberry Finn, ünlü yazar Mark Twain'İn yarattığı bir karakterdir. Bu karakterin özellikleri, birçok Amerikalı yazarın romanında karşımıza çıkıyor.
Huckleberry Finn Sendromu
Gema Sánchez Cuevas

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas.

Son Güncelleme: 23 Mayıs, 2019

Bir sendrom, birbiriyle ilişkili bir dizi tıbbi işaret ve semptomu içerir. Bir insanın esenliğini etkileyen tıbbi bir profilin parçasıdır. Huckleberry Finn sendromu buna mükemmel bir örnektir.

Huckleberry Finn, ünlü yazar Mark Twain’İn yarattığı bir karakterdir. Bu karakterin özellikleri, birçok Amerikalı yazarın romanında karşımıza çıkıyor. Ancak Huckleberry Finn’in Maceraları’nda, bu karakter özelliklerini daha net görebiliyoruz.

Bu sendromun özelliklerini açıklamadan önce Huckleberry Finn sendromunun popüler psikolojiye ait olduğunu belirtmeliyiz . Tıbbi literatür bunun psikolojik ya da psikiyatrik bir sorun olduğunu söylemiyor. Ancak bu sendrom, bazı kişiliklere dair ilginç bir açıklama getiriyor.

“Mutlu bir çocukluk geçirmek için asla geç değildir.”

– Tom Robbins

Huckleberry Finn kimdir?

Mark Twain’in en ünlü karakteri Tom Sawyer’dı. Sürekli başını derde sokan cesur ve kurnaz bir çocuktu. Ancak her zaman engelleri aşmayı başardı. Huckleberry Finn, Tom Sawyer’ın en iyi arkadaşlarından biriydi.

Huckleberry Finn sendromu ve özellikleri

Huckleberry Finn’in en önemli niteliği, sorumlulukları konusunda endişelenmemesiydi. Dersleri kaçırıyordu ve taahhütlerini umursamıyordu. İlk başta, Finn Tom Sawyer’ın Maceraları’nda ikincil bir karakter olarak karşımıza çıkmıştı. Ancak o kadar büyüleyici bir karakterdi ki Twain onun başkahramanı olduğu bir roman yazmaya karar verdi.

Bu romanda Twain, Huckleberry Finn’in Tom Sawyer ile taban tabana zıt kişiliğini gösterdi. Huck, Tom’un aksine terk edilmiş bir çocuktu. Teyzesiyle yaşıyordu. Kötü ve alkolik bir adam olan çocuk için gerçek bir tehditti.

Kitapta, babası onu kaçırır ve esir tutar. Ancak Huck kaçmayı başarır ve kaçak bir köle olan Jim ona yardım eder. Her ikisi de cesur Tom Sawyer tarafından kurtarılana kadar tehlikeli ve heyecan verici maceralar yaşarlar. Görüldüğü üzere, bunların tümü Huckleberry Finn sendromu olarak bilinen psikolojik bir durumu hatırlatıyor.

Huckleberry Finn sendromunun iki temel özelliği

Huck’In psikolojik yapısı, ihmal edilmekten ve zalim bir baba ile büyümekten kaynaklanır. Bu sendromun iki temel özelliği varoluşsal bir boşluk ile acıyı gideren veya mutluluk getiren şeylere dair sonsuz arayıştır.

yüzü ormanla kaplı genç

Huckleberry Finn sendromu adını verdiğimiz durumun bu iki temel özelliğini analiz edelim:

  • Varoluşsal boşluk. Hayata anlam katan bir şeyin eksik olduğu duygusu. Sürekli hoşnutsuzluk ve kalıcı bir boşluk hissi. Depresyon olarak tanımladığımız duruma çok benzer.
  • Sonsuz arayış. Yukarıdakilerin bir sonucu olarak, Huckleberry Finn sendromunda, sonunda o boş duyguyu doldurabilecek bir şeye dair arayış başlar. Tamamlanmış hissetmek için bir gerçeklik bulmaya dair derin bir arzudur bu.

Gördüğünüz gibi bu umursamazlık maskesinin ardında tatmin edilemeyen bir huzursuzluk vardır. Amaç eksikliği, bu sendromu yaşayan kişilerin her yeri aramaya, anlam bulmaya çalışmasına neden olur.

Huckleberry Finn sendromu ve diğer özellikleri

İki temel özelliğin yanı sıra, Huckleberry Finn sendromunu tanımlayan başka özellikler de var. Bu sendromdan muzdarip insanlar genellikle oldukça zekidir. Çeşitli problemleri çözme yetenekleri, bunu kanıtlıyor. Buna ek olarak:

  • Farklı durumlara uyum sağlamayı nispeten kolay buluyorlar ancak derinlerde hiçbir şey konusunda tam anlamıyla rahat hissetmezler.
  • Sorumluluklarından kaçarlar. Bunun nedeni, hiçbir zaman sağlam köklere sahip olmadıkları için kendilerini bir yere yerleştirme fikrini reddetmeleridir.
  • Mutsuz bir çocukluk ve çok yıkıcı bir baba figürü.
  • Çok düşük bir özgüven. Kendilerini değerli görmezler ve bu nedenle depresyondan muzdariptirler.
  • Sürekli olarak arkadaşlarını, partnerlerini, işlerini vb. değiştirirler. Yaşamlarında istikrar bulmakta zorlanırlar.
Huckleberry Finn sendromu yaşayan kız

Sağlıklı aile bağlarının eksikliği hem boşluk hissine hem de sağlam yaşam hedefleri üzerinde çalışmakta zorluk yaşamalarına neden olur. Bu ilginç ama karmaşık bir kişiliğe yol açar.

Peki, Huckleberry Finn sendromu üstesinden gelinebilir bir durum mudur? Evet, tabi ki bu durum aşılabilir. Destek alarak ve istekli olarak, kendinizle ve zor bir geçmişle uzlaşmanız mümkündür.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.