Logo image
Logo image

Hipokondri Hastaları - Nasıl Yardım Edebiliriz

4 dakika
Hipokondri nedir? Bu hastalığın nedeni nedir? Ona sahip birine yardım etmek için ne yapabilirsiniz? Bugünkü makalemizde, bu sorulardan bazılarına cevap vermeye çalışacağız.
Hipokondri Hastaları - Nasıl Yardım Edebiliriz
Son Güncelleme: 25 Aralık, 2020

Hipokondri hastalığına sahip olan birine yardım etmek çok da kolay değil. Kendinizi bu rahatsızlığı olan kişilerin endişe verici belirtilerine maruz bırakmak, özellikle de ailenizin bir üyesi olduğunda çok fazla hayal kırıklığına neden olabilir. Bu, özellikle bireye yardım etmek için kullanabileceğiniz kaynaklar sınırlı olduğunda daha da fazla geçerli olacaktır. Buna ek olarak, hipokondri hastaları, genellikle şikayetleri hakkında duygusal doğrulama eksikliği hissederler ve bu da çoğu kez yalnızlığı tercih etmelerine neden olur.

Hastalığın potansiyel anlamda gerçek olup olmadığından bağımsız olarak, hipokondrili insanlar, şikayet ettikleri semptomları tam anlamıyla yaşarlar. Başka bir deyişle, pek öyle numara yapmazlar yani. Tıbbi muayeneler fiziksel bir hastalığın varlığını dışlayabilirken, hipokondriyak hastalar, sahip oldukları şüphelerin başkaları tarafından da doğrulanmasını sağlamak için daha fazla test ve muayene talep etme eğiliminde olacaklardır.

Hipokondri hastaları: duygusal ve davranışsal bileşenler

Hipokondri, kişinin sağlığı ve olası hastalık nedenleri hakkında aşırı endişe sahibi olması ile karakterize bir durum. Buradaki kilit noktada bulunan duygusal bileşen, özellikle sağlıkla ilgili bir korku. Hipokondrili bir birey, vücudundan gelen sinyallerin neredeyse tamamını, esenliğini ve hatta yaşamını tehdit eden potansiyel olarak ciddi bir hastalığın belirtileri olarak nitelendirir.

Bu korku durumu ise genellikle kaygı ile ilgili olacaktır. Bu korkular, anksiyete bozukluklarının, daha da özele inecek olursak, genelleştirilmiş anksiyete bozukluğunun (GAD) görünen kısmını teşkil eder.

Hipokondrinin bir diğer önemli bileşeni, fiziksel semptomlarla ve bunların vücutta tetiklediği değişikliklerle ilgili tekrarlayan kişisel keşifler. Örneğin benler, kilo, sakatlıklar ve ağrı türleri. Bu gözlemleri, hastalıklarının gerçek olduğunu göstermek için kullanmaya çalışırlar.

Some figure

İnternette hipokondri hastaları: hastalıklar hakkında bilgi toplamak

“Baş ağrısı” yazdığınızda bir arama motorunda neler çıkıyor? İnternetten belirli semptomlar ile ilgili bilgileri okumak, hipokondri hastalarına kendi kendilerine teşhis koymaları için araçlar ya da araç olduğunu düşündükleri veriler sağlıyor. Neye sahip olduklarını bildiklerini düşündüklerinde, daha fazla bilgi ararlar, ancak yalnızca zaten inandıklarını doğrulayan şeylere dikkat ederler. Bu kişiler, diğer her şeyi görmezden geleceklerdir. Biz buna onay önyargısı diyoruz.

İnternet dünyasının arama motorları, sağlığınızla ilgili korkuları beslemek açısından iki ucu keskin bir kılıç gibi. Bu bilgilerin herkese açık olması harika bir durum tabii ki. Bununla birlikte, bilgiler yanlış yorumlanır ve yönetilirse, yalnızca ve yalnızca sizin için çok fazla endişe yaratacaklardır. İnternet, hipokondriya problemi olan bir kişiye “kanıt” sağladığından ve onları sorunlarının gerçek olduğuna ikna ettiğinden, bu hastalığa müdahaleyi daha da zorlaştırabilir. Bu durumun yalnızca endişelerinin bir sonucu olarak ortaya çıktığına inanmazlar.

Hipokondri hastasına nasıl yardım edilir

Hepimiz bir noktada değişen derecelerde hipokondri hastasıyız diyebiliriz aslında. Şu anda, neredeyse bir şaka gibi, eğer herhangi bir semptomu Google’da aratırsanız, sonunda kanser olduğunuzu düşünürsünüz. Bununla birlikte, gerçek hipokondri hastaları, bu huylarından kolayca caydırılamazlar. Bir doktorun görüşü bile onları vücutları ile ilgili yanlış bir şey olmadığına ikna etmeye yetmeyecektir. Birey, ciddi bir hastalığı olduğuna o kadar inanır ki, test sonuçları ve tıbbi görüşler bile kaygılarını yatıştırmak için hiçbir şey yapamaz.

Bununla birlikte, uygulanabilecek bazı stratejiler hipokondrili bir kişiye yardımcı olabilir.

Deneyimlerini onaylayın

Bu en önemli noktalardan biri. Hipokondri hastaları genellikle kendilerine ait semptomlar ve korkuları hakkında pek de konuşamazlar.

Sonuç olarak, deneyimlerini doğrulamak, kendinizi diğer kişinin yerine koymak demek olacaktır. Onların, içinde bulundukları koşullar altında nasıl hissettiklerini anlamaya çalışmalısınız. Olayları onların gözünden görmeye ve dünyayı onların bakış açısından anlamaya çalışın. Bu tabii ki pek de kolay değil ve eğer bu konuda önceden hazırlıklı değilseniz, aslında normal olarak tam tersini yaparsınız. Aşağıdaki ifadeler çoğu zaman doğru olsa da, hipokondri hastasının endişesini azaltmaya yardımcı olmayacaktır:

  • “Bu durum önemli bir şey değil.”
  • Doktor sana hiçbir şey olmadığını söyleyecek, göreceksin.”
  • “Babamın aslında o hastalığı vardı. Gerçekten sen de bu hastalığa sahip olsaydın, bu kadar iyi görünemezdin.”
  • “Doktor sana zaten iyi olduğunu söylediyse, neden tekrar gitmek istiyorsun?”

Şikayet döngüsünden biraz uzak durun

Başka bir deyişle, hastanın şikayetlerine karışmayın. Hipokondri hastaları genellikle çevrelerindeki kişilerden güvence ararlar. Başkalarının onlara iyileşeceklerini veya hayali hastalıkları ile ilgili iyi bir prognoz yapısına sahip olduğunu söylediklerini duymaları gerekir.

Ancak bunun sağladığı rahatlama çok kısa ömürlü olacaktır. Güvence almak için tekrar size gelmeleri çok uzun sürmez ve sonunda tehlikeli bir döngünün içine girersiniz.

Güvence arama davranışına alternatifler geliştirin

Hipokondrili birine yardım etmenin bir yolu, zevk aldıkları ve kendini dinleme davranışı ile bağdaşmayan etkinlikleri bulmalarına yardımcı olmak.

Fiziksel egzersiz, hastalıkları ve korkuları hakkında topladıkları tüm “kanıtlara” eklenen “semptomları” tetikleyebileceğinden, aslında ilk başta bir stres kaynağı olabilir.

Bununla birlikte, fiziksel durumlarına uygun bir tür egzersiz yaptıktan sonra, bir sağlık esenlik duygusu hakim olacaktır. Bu da, onların şikayetlerine odaklanmalarını zorlaştıracaktır.

Some figure

Hipokondri hastaları: onları yardım almaya teşvik edin

Hipokondrili biri ile birlikte yaşıyorsanız, onlara verebileceğinizden daha fazla yardıma ihtiyaçları olabilir. Her şeyi kendi başınıza halletmeye çalışıyorsanız, sabrınız ve enerjiniz oldukça hızlı tükenebilir. İşlerin bu noktaya gelmesine izin vermenizi pek fazla önermiyoruz. Bunun yerine, sevdiğiniz kişiyi mümkün olan en kısa sürede profesyonel bir psikolojik yardım almaya teşvik edin. Henüz bunu yapmadıysanız ve bu konuda tükenmiş hissediyorsanız, lütfen daha fazla beklemeyin!

Hipokondrili bir birey muhtemelen bu adımı atmakta tereddütlü olacaktır, çünkü, bu probleminin nedeni olmayan bir şeye zaman ve enerji harcıyormuş gibi hissedecektir. O halde onları ikna etmenin bir yolu, bunu kaygılarıyla baş etmenin bir yolu olarak sunmak ve sorunlarının gerçek sebebinin bu olduğunu düşünseniz bile hipokondriden bahsetmemek.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


Martínez, M. P., Belloch, A., Botella, C. y Pascual, L. M. (2000). Tratamiento de la hipocondría: análisis de las variables predictoras del cambio. Comunicación presentada en XXX Congress of the European Association for Behavioural & Cognitive Therapies. Granada

Martínez, M. P. y Botella, C. (2004). Evaluation of the efficacy of a cognitive-behavioural treatment for hypochondriasis using different measures of change. Manuscrito sometido a publicación

Pauli, P., Schwenzer, M., Brody, S., Rau, H. y Birbaumer, N. (1993). Hypochondriacal attitudes, pain sensitivity, and attentional bias. Journal of Psychosomatic Research, 37, 745-752.

Warwick, H. M. C. y Salkovskis, P. M. (1989). Hypochondriasis. En J. Scott, J. M. G. Williams y A. T. Beck (Eds.), Cognitive therapy in clinical practice: An illustrative casebook (pp. 78-102). Londres: Routledge


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.