Her Şeyi Düzenli Tutmanın Sihri

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas

Tarafından yazılmıştır Valeria Sabater

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

İnsanlar genellikle düzenin aklın hoşlandığı fakat hayal gücünü bozan bir şey olduğunu söylerler. Japonlar için, mekan düzenleme sanatı sizi sahip olduğunuz şeylere karşı derinlemesine düşünmeye iter ve sadece sizi heyecanlandıran, işinize yarayan ve sizi mutlu eden şeyleri tutma ihtiyacını vurgular.

Son birkaç yıldır insanlara odalarını ve dolaplarını nasıl düzenleyeceğini öğreten büyük bir başarı yakalayan biri varsa, o da Marie Kondo’dur. Temizlemenin Hayat Değiştirici Sihri: Düzenleme ve Organize Etmenin Japon Sanatı isimli başarılı kitabı ile, bu Japon kadın, dünyanın en önemli 100 kişisinden oluşan Times listesine çoktan dahil edildi; satışlarda rekabet ettiği Haruki Murakami’yi bile geçerek.

“Uyanır uyanmaz gelecek günün yapılacak işlerini sıraya koy”

– Pythagoras

Bu çok satan gurunun anlattığı Konmari metoduyla ilgili hipnotik bir şey var. Çok basittir, çok kesindir, en küçük şeylerle başlar ve en büyük şeylerle biter ve nesnelerin de aynı zamanda bir “ruh” taşıdığını bize hatırlatır ve onlarla konuşmak ve eğer bir şeyden vazgeçecekseniz de hizmetlerinden ötürü teşekkür etmek zorunda olduğunuzu söyler.

Bir Batılı için, bu garip ve aptalca görünebilir. Çoğu insan o kadar çok şey, hediyelik eşya, kıyafet, kitap ve kağıtları biriktirir ki; eğer bu ritüeli her şey için yaparsak, bütün hayatımızı evimizi organize etmeye harcamak zorunda kalırız. Ancak, bu perspektifin ne kadar tuhaf görünmesine bakılmaksızın, tüm dünyayı büyülemiştir ve insanların evin temizlenmesinin farklı bir yönden, daha duygusal bir bakış açısıyla görmesine bir şekilde yardımcı olmuştur.

Düzenin sihri ve düzensizliğin heyecanı

Hepimiz, düzenli ortamların sakin, disiplinli ve bütünlük verdiğini biliyoruz. Sanki düzenli ortamlar bizi bir şekilde daha dengeli davranmaya davet ediyor. Ancak garip olan şey şudur: Minnesota Üniversitesi’nden yapılan bir araştırmaya göre dağınık ve yoğun olarak dekore edilmiş çalışma ortamları çalışanların neredeyse %70’inde yaratıcılığa neden oluyor.

Düzensizlik yeniyi davet eder, düzensizlikten kopmaya cesaretlendirir, sizi yeni uyarıcılar ve meydan okumalar aramaya teşvik eder. Bu, Japon perspektifinin yanlış olduğu, Marie Kondo’nun bizi satmaya çalıştığı düzenin bizi teslim, sıkılık ve esnekliğe ikna etmeye çalıştığı anlamına mı geliyor? Hayır – yönteminin ardında mantıklı bir sebep var.

Konmari yöntemi, en yakın, en tanıdık konularımızın “yenilenmesi” yoluyla hayatımızı iyileştirmeye davet ediyor. Dolayısıyla bu bir odayı ya da dolabı organize etmekten çok daha fazlasıdır – iç dengeyi bulabilmeniz için gerçekliğinizi temizlemektir. Duygularınızı harekete geçiren ve “katakuze”den (Japonca temizleme ve düzenleme) bir adım daha ileri giderek ruhsal seviyeye ulaşan samimi bir törendir.

Marie Kondo, bağlı olduğumuz ögelerden ve artık kullanılmayan şeylerden haberdar olmamızı öğretir. Çevremize ve dolayısıyla kalplerimize yeni ışık ve mutluluk getirmek için kurtulmanın (veya bu şeylere elveda demenin) daha iyi olacağı bazı şeyler ve nesneler vardır.

Konmari metodunun anahtarları

Bazı insanlar doğal ve neredeyse saplantılı bir düzen eğilimine eğilimlidirler, bazıları ise kaosa eğilimlidir. Ancak bu stratejinin büyülü kısmı, her iki kuvvetin dengede olduğu, kendimizi bulabildiğimiz ve aşırıya gitmeden rahat hissedeceğimiz aralıktaki alandadır. Bu nedenle, ideal olan, Konmari yöntemini kendi ihtiyaçlarınıza göre ayarlamaktır.

“Düzenlemek, insanlarla, sahip olduğu şeylerle ve yaşadığı evle arasındaki dengesini düzeltme durumu olmalıdır.”

– Marie Kondo

Örneğin, nesnelerle konuşmak ve onları ruhları olan varlıklar olarak görmek yerine kendinizle iletişim kurmanın daha mantıklı olacağı açıktır. “Bu günlüğümü bırakıyorum, çünkü kötü bir yerdeyken çok yararlı ve bu katarsisle alakalıydı ama şu anki gerçeklerim bambaşka. Kendimi daha iyi hissediyorum, yeni bir sayfa açtım ve şimdi bundan kurtulabilirim. “

Aşağıda, Marie Kondo’nun, üzerine düşünmeniz gereken temel önerilerini listeleyeceğiz:

• Nesnelerden kurtulun. Materyal şeylere aşırı bağlanmayı bırakın.
• Sadece size neşe getiren şeyleri tutun.
• Bir yeri organize etmek yerine, kategoriye göre organize edin. Spesifik bir odayı organize ederek kendinizi sınırlamayın. Bunun yerine, bütün kıyafetlerinizle başlayın, sonra kitaplarınıza geçin, sonra bütün belge ve kağıtlarınıza vs. geçin.
• Mümkünse, hepsini bir kerede yapın.
• Nesnelere saygılı davranın ve onlara elveda deyin.
• Boş ayakkabı kutuları pek kullanışlı değildir – onlardan kurtulun.
• Tek başınıza düzenleyin. Bu egzersizi özel bir etkinlik olarak görün.
• Bir şeylerden kurtulmakta problem yaşıyorsanız, bunun şu anda sizin için gerçekten faydalı olup olmadığını kendinize sorun, cevabı bulacaksınız.

Sonuç olarak, Marie Kondo için kuralların arkasındaki fikir faydalıdır, nesnenin size verdiği olumlu duygu ve iç dünyanızla senkronize olan harici bir uyum yaratma ihtiyacıdır. Bir ev sadece eşyaların depolandığı bir alan değil, dengenin ve mutluluğun yaşadığı bir yerdir.