Her Gün Gülün
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Gülmeden geçen giden bir gün, bizim için hiç yaşanmamış gibidir. İlk bakışta bu cümle, sanki bir diş hekimi reklamı gibi gelebilir ama gerçek bunun da ötesinde. Bilim insanları, beyin korteksinin güldükten bir saniye sonra elektriksel uyarılar gönderdiğini kanıtlamıştır. Güldüğümüz zaman, beyin endorfin salgılanmasını sağlayan bir sinyal yayınlıyor. Bu da, acıyı hafifletmeye ve ruhsal dinginliğimizi dengelemeye yardımcı olmanın yanı sıra, bize rahatlık ve mutluluk sağlıyor.
Gülmek, vücudumuzu gevşemesi, rahatlaması açısından doğal bir ilaç ve bir tür meditasyon şekli olarak düşünülebilir. Güldüğümüz zaman, aklımız bizi zamandan ve mekandan ayrı bir yere çıkartır. Zihnimiz, beklentiler üzerine yaşar ve gülmek de bunun ötesine geçer. Gülmek, tıpkı meditasyon gibi, tüm dertlerimizi ve sıkıntılarımızı bize unutturup, bizi zamansız bir boyuta yükseltir.
Gülmek o kadar iyileştirici bir etkiye sahiptir ki, psikolojide kendi dalına bile sahiptir: gülme tedavisi. Bu, belirli duygusal durumlar üretmek için gülmek eylemini kullanmaya odaklanmış bir stratejidir. Her ne kadar resmi olarak bir çeşit terapi olarak literatürde yer almasa da, tek başına bir hastalık tedavi etmediği için, sadece endişenin olumsuz etkilerine karşı koymaya yardımcı olur. Ayrıca, üzüntü gibi olumsuz duyguların yoğunluğunu da azaltabilir.
Yıllar geçtikçe, saçmalıklara daha az ağlayıp, daha çok gülmeye başlarsınız.
Gülme Terapisinin Faydaları
Gülme terapisi, yaşamımızdaki sorunları gidermeye ve iyimser ve rekabetçi bir tutum geliştirmemize yardımcı olur. Gülme terapisine katılan insanlar kendilerini, çevrelerini ve sahip oldukları seçenekleri daha iyi anladıklarını belirtmektedirler. İşte bu yüzden bizi “deli gibi güldüren” durumlar, karşı konulmaz bir hale gelmektedir.
Bu tekniğe göre, günde en az bir dakika üzerinden üç kere gülmeliyiz. İlk bakışta kulağa çok az gibi gelebilir, ancak yaşam kalitesindeki değişiklikleri fark etmek için, bu yeterli bir orandır. Bunun nedeni, gülmenin, istenmeyen duygusal durumlardan kaçınmak için mükemmel bir koruyucu önlem olmasıdır. Gülme tedavisi, stresi (kortizol seviyesini düşürür) azaltırken, hayatlarımız boyunca karşılaştığımız sorunlar ile boğuşurken daha dirayetli bir tutum sergilememize izin verir.
Birçok çalışma, gülmenin insan sağlığına yararlı olduğunu, bağışıklık sistemimizi güçlendirdiğini ve ruh halimizi dengelediğini destekler niteliktedir. Peki o zaman, bu terapiyi denemek için daha fazla nedene ihtiyacımız var mı? Ne için bekliyoruz ki?
“Hiç öyle bir niyetleri olmasa da, bizi güldürmeyi başarabilen insanlar vardır. Onların bizim yanımızda oluşu zaten bizi mutlu ettiğinden, en küçük şeylerde bile gözlerimizi gülmekten yaşartabilirler. Sadece onları görüp, onlarla birlikte olmak ve onları dinlemek de yeterlidir. Özel bir şey söylemiyorlarsa ya da sadece tuhaf tuhaf laflar edip, ardı ardına şakalar yapıyorlarsa bile yeterlidir.”
– Javier Marias
Gülmek bizi depresyondan uzaklaştırıyor
Depresyonla savaşmanın en iyi yollarından biri mizah duygunuzu geliştirmektir. Başımıza gelen kötü şeyleri mizaha yöneltebilirsek, olumsuz düşüncelerden ve duygularından uzaklaşmak da o kadar kolay olur. Unutmayın, gerçekleri yorumlama şeklimizin, gerçeklerden çok ruh halimizle ilgisi vardır.
Yani, gülme tedavisi, depresyon tedavisinde, tedaviyi tamamlayıcı, yararlı ve etkili bir tekniktir. Güldüğümüz zaman, daha mutlu, daha sakin ve daha rahat hissederiz. Buna ek olarak, daha önce de söylediğimiz gibi, kimya çerçevesinde gülmek, kendimizi daha iyi hissettiren endorfin üretir. Pablo Neruda’nın dediği gibi, samimi bir gülüş, içimizdeki varlıkların aynasıdır. Bu nedenle, mizah ile yaşama, sağlığımız temelinde mükemmel bir yoldur.
“Gülümseyerek aldığımız derin nefesler gibi hiçbir şey yoktur şu hayatta. Dünyada, iyi bir nedenden ötürü ağrıyan bir mideden güzel bir şey yoktur.”
– Stephen Chbosky
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.