Hayatın Anlamını Bulmak İstiyorsanız Harekete Geçin
Yaşamak, yalnızca var olmak ve temel ihtiyaçlarınızı karşılamak değildir. Hoşnut olmak, ağlamak, sevmek ve hayatta bir amaca sahip olmaktır yaşamak. İnsanların hayatta yapacak aktivitelere ihtiyaç duyduğu görüldü, ama her şeyden önce bu gizemli evrenin bir parçası olmak için hayatın bir anlamının olması gerek.
Hayatta ne yapmak istediğinizi bilmediğiniz için kaç kez kaybolmuş gibi hissettiniz?
Belirli hedeflere sahip olmamak, pek çok şeye ilginizi kaybetmenize yol açabilir ve işte bu noktada hayatın anlamı olmadığını düşünebilirsiniz. Asıl sorun da burada ortaya çıkıyor. Gerçek hayatta, hayatın anlamı aslında sizin ona yüklemek istediğiniz anlamdır, ancak bunun olabilmesi için sizi hedeflerinize yaklaştıracak adımlar atmalı ve harekete geçmelisiniz.
Kaybolmuş hissettiğinizde ve yaşama sebebinizi bilmediğinizde, size eşlik eden tek şey mutsuzluk olur. Bu da, sizi yeni görevler almanız ve yeni yollara koyulmanız için cesaretlendirmeli.
Hayatın anlamını bulmak
Hayatta her şeyin bir anlamı vardır. Bazıları için, bu bir işi iyi yapmaktır. Bazıları için ise, aile ve çocuklardır. Bazı insanlara göre ise, hayatın anlamı başkalarına yardım etmektir.
Hangisi olursa olsun, önemli olan sizin için hangisi ise odur ve onu anladığınız zaman bunun için harekete geçmeniz gerekir. Hedefinizi gerçekleştirmek için bir adım atmaz ve harekete geçmezseniz o şeyin sizi nasıl mutlu ettiğinin yada nasıl ilginizi cezbettiğinin önemi yoktur.
İlgi ve başarmanın arasındaki köprü, harekete geçmektir. Neredeyse istediğiniz her şeye sahip olabilirsiniz ancak bunların gökten düşmeyeceğini de bilmelisiniz.
Hayattaki amacınızı bulmak için kendinize, yaptığınız hangi şeylerin sizi önünüzdeki birkaç yıl içinde olmak istediğiniz yere yaklaştırdığı sorun. Başka bir deyişle, şu an sahip olduklarınıza beş yıl sonra da sahip olmak isteyip istemediğinizi düşünün. Ya da geçmişinize, dahası çocukluğunuza dönüp bakın ve o zamanlar neye tutkuyla bağlı olduğunuzu hatırlamaya çalışın.
Çocuklar zorunluklardan ve beklentilerdense, her zaman gerçekten istediklerini yapmaya çalışırlar. Ta ki, toplum onları belirli kalıplara sokmaya ve hayallerini ellerinden almaya başlayana kadar.
Her şeyden önemlisi ise, biraz gerçekçi davranmaktır. Geçmişte kurduğunuz bir hayal artık makul değilse, bunun yüzünden hayal kırıklığını deneyimlemek, durumu kabullenmek ve size hayatın anlamını verebilecek yeni alternatifler düşünmeniz gerekir.
Bunun anahtarı, yaptığınız şeyden keyif almak, büyümeye izin vermek, yeni şeyler keşfetmek ve daha çok özgüven kazanmaktır. Bu nedenle, isteğiniz ve motivasyonunuz olmasa bile, adımınızı diğer adımınızın önüne atmaya çalışmalı ve o anlığına nasıl hissettiğinizi unutmalısınız.
Tek başına yürümeye devam edin
Daha önce de söylediğimiz gibi, yaşamanız gerektiği gibi yaşamış olduğunuzu hissediyorsanız bir nedeniniz var demektir. Depresyondaki insanlar ise neden burada olduklarını kendilerine sorup dururlar.
Bu yazıda bahsettiğimiz anlamdan yoksundurlar. Çoğunlukla da bahsettiğimiz anlamı bulamadıkları için ya da hedeflerini bildikleri halde mutsuzlukları onları harekete geçmekten alıkoyduğu için bundan yoksundurlar. Olumsuz düşünceler ve rahatsızlık veren inançlar burada büyük rol oynuyor. Her şey karanlık göründüğü zaman kalkıp harekete geçmek ve ilk adımı atmak zordur.
Düşüncelerimiz duygularımızı belirler ve bunlar da davranışlarımızı… Bu nedenle, bu düşünceleri sorgulamak, neden kaynaklandıklarını bulmak ve bunları daha gerçekçi düşüncelerle değiştirip onlara güvenmek çok önemlidir.
Düşüncelerimiz büyük ölçüde davranışlarımızın sorumlusu olsa da, dünyayı yorumlama şeklimize göre bunları düzenleyebiliriz.
İşte bu nedenle yolumuzda devam ederken, zaman zaman bize zarar veren duyguları yok saymak, kabul etmek ya da gitmelerine izin vermek önemlidir. Deneye deneye, güçlü bir azimle düşünceleri değiştirmeyi başarabilir ve önceden siyah görünen şeyleri renklendirmeye başlayabilirsiniz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.