Aşık Olma Korkusu: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Aşık Olma Korkusu: Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
Gema Sánchez Cuevas

tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Gema Sánchez Cuevas.

Tarafından yazılmıştır Pedro González Núñez

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Cinsellik ve aşk söz konusu olduğunda, korkulardan bahsetmemek olmaz. Aşk oyunu, öpüşme, sarılma ve yakınlaşmadan oluşur. Ancak bazen bu eylemler bazı kişilerde rahatsızlığa neden olabiliyor. Bu durumdan muzdarip olan kişiler aşk korkusu yaşıyor diyebiliriz. 

Aşk korkusu (malaxophobia) aynı zamanda aşk oyunundan korkmak (sarmassophobia) olarak da bilinir. Bu korku, ilişkide yakınlaşmanın önündeki en büyük engeldir. Bu sorunu yaşayan kişiler, aşka dayalı ilişkiler kurmakta zorluk çeker. Bu yazıda bu sorundan detaylı olarak bahsedeceğiz. Aynı zamanda bu sorunun giderilmesi için neler yapılması gerektiğine de değineceğiz.

“Aşkın güçlü bir kardeşi vardır; biz ona nefret deriz. Bu güçlü kardeşi sinirlendirmemenizi tavsiye ediyorum çünkü sizi öldürebilir.”

– F. Heumer

Aşk korkusu nedir?

Aşk korkusu, aşık olmaya karşı mantığa dayanmayan ve kalıcı olan bir korku duymaktır. Bu sorunu yaşayan kişiler yüksek anksiyete problemleri yaşamaktadır. Bu kişiler yaşadıkları duygu ikilemi yüzünden çoğu zaman sinirli olabilir. Hem biriyle olma isteği ve tutkusu içinde olmalarına rağmen, bu kişiler aynı zamanda baştan çıkarılmaktan korkar.

Çok yaygın olmayan bir fobi gibi gözükse de bilim insanları bu konu üzerinde birçok çalışma yapmaktadır. Bu nedenle doğru bir şekilde tedavi edilirse bu sorundan kurtulmak mümkündür. Bu soruna neden olsan şey ne olursa olsun bu hastalığı incelemek oldukça ilginç olmalı. Bu sayede bu rahatsızlığın belirtileri daha iyi tespit edilebilir ve yeni tedavi imkanları bulunabilir.

üzgün kız ve partneri

Belirtileri

Aşık olma korkusu yaşayan kişiler gerçek korkularını her zaman göstermez. Ancak onları baştan çıkaracak herhangi bir durum söz konusu olduğunda (mesela çekici buldukları biriyle görüşmeye başladıklarında), yüksek derecede anksiyete yaşarlar ve kendilerini oldukça rahatsız hissederler. Bunlara ek olarak aşağıdaki belirtiler kendini gösterir:

Fiziksel belirtiler

İlk olarak fiziksel belirtiler ortaya çıkar. Mantığa dayanmayan korkular henüz bu evrede görülmez. Ancak sinir sisteminde birtakım belirtiler görülebilir. 

Bu kişiler bu sorunla boğuşurken kalp ritimleri hızlanır, nefes alışları artar ve boğulma hissi yaşar. Bunlara ek olarak çarpıntı, kas gerginliği, yer yer ağrılar, aşırı terleme, baş dönmesi ve hatta en sık görülen semptomlardan biri olan kusma gözlemlenebilir.

Psikolojik belirtiler

Psikolojik belirtiler arasında ilk göz çarpan şey mantıksız korkulardır. Bu kişiler yakınlaşmaktan ölümüne korkar. Buna neden olan şey gülünç görünme korkusu veya öz güven eksikliği olabilir.

Bu olumsuz düşünce ve duygular, yakın fiziksel eylemlerin önünde birer engeldir. Fiziksel belirtiler psikolojik belirtilerle birleştiğinde öz güven sorunu ikiye katlanır. 

Davranışsal belirtiler

Bu rahatsızlığa sahip olan kişiler bu tür yakınlaşma anlarında yüksek seviyelerde anksiyete hisseder. Bu durumdan kaçmak isterler. Bu kişiler cinsel anlamda çekici buldukları kişilerden her fırsatta kaçmak isterler ve bu şekilde herhangi bir iletişim ve temastan kaçmış olurlar. 

En belirgin davranışsal belirti kaçmaktır. Kişi içinde olduğu bu durumdan kaçmak için her şeyi yapabilir. Eğer bir nedenden dolayı o an kaçamıyor olsa bile fırsatını bulduğu ilk anda o ortamı hızlıca terk eder.

aşk korkusu yaşayan erkek

Nedenleri

Tıpkı fobilerde olduğu gibi bu soruna neden olan şeyi tam olarak tespit etmek çok zordur. Birçok araştırma sonucunda, bu duruma neden olan şeyin birden çok faktörün birleşmesi olduğu kanıtlandı. 

  • Direkt şartlanma. Yakınlaşmayla ilgili geçmişte yaşanan talihsiz tecrübeler, bu soruna neden olan şeylerin başında gelebilir. Bu yüzden geçmişte böyle olumsuz tecrübeler yaşamış bir kişi farkında olmadan duyguları tarafından şartlanmış olabilir. Bu nedenle de tekrardan aynı şeyleri yaşamamak için kaçmayı seçer.
  • Dolaylı şartlanma. Bu durumda, kişinin bu korkuları yaşamasına neden olan şey, ona çok yakın birinin yaşadığı birtakım olumsuz tecrübelerdir.
  • Sözlü şartlanma. Sözlü olarak bilgi edinimi, bu korkunun nedenlerinde biri olabilir. Özellikle çocuklukta sözlü olarak öğrenilen bilgiler bu korkunun temelini oluşturabilir. Eğer kişi hayatı boyunca yakınlaşmakla ilgili olumsuz şeyler duyduysa ve bu durumun sadece olumsuz sonuçlarına odaklanıyorsa bu sorunu yaşaması oldukça normaldir.
  • Çok yönlü etkenler. Net bir kanıt olmamasına rağmen, bazı bilim adamları eğer ailede bu hastalığı yaşayan başka biri daha varsa kişi risk grubunda olabilir diyor (Bu hastalığın genetik faktörlere dayandığına dair net bir bulgu henüz yoktur). Diğer taraftan, konuyu bilişsel olarak ele aldığımızda, kişinin bu konuya dair gerçek olmayan inanç ve düşünceleri, kendi kendine bir tehdit yaratmasına neden olabilmektedir.

Tedavisi

Daha önce de dediğimiz gibi, bu rahatsızlığı yok eden veya belirtilerinin azalmasını sağlayan bazı tedavi yöntemleri mevcuttur. En azından bu rahatsızlığın neden olduğu anksiyete ve stres bazı tedavilerle en aza indirilebilmektedir. Bu nedenle bilişsel ve davranışsal terapi konusunda uzman olan bir doktora danışmanız eğer bu hastalıktan muzdaripseniz sizin için en iyisi olacaktır. Bu konuda gerçekleştirilen en yaygın tedaviler şunlardır:

  • Sistematik olarak hassasiyet azaltımı veya maruz bırakma tekniği. Daima kontrollu bir şekilde gerçekleştirilmek kaydıyla, kişinin anksiyetesi bu şekilde yok edilebilir. Aynı zamanda bu sorunu yaşayan kişiler, rahatlama teknikleriyle kendilerini geliştirebilir.
  • Bilişsel yeniden yapılandırma tekniği ile bu kişilerin sahip olduğu işlevsiz düşünceler yok edilebilir.

“Bildiğimiz ve varolan tek şey aşktır.”

– Emily Dickinson

Görebileceğiniz gibi aşk korkusu çeşitli sağlık problemlerine neden olabilen ve çok yaygın olmayan bir sorundur. Buna karşın bu sorun için bir tedavi şansının olduğunu bilmek yine de umut vericidir. Bu sorundan muzdarip olan ve yakınlaşma problemleri yaşayan kişiler bu tedavilerle sorunlarını aşabilir.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.