Duygusal Tıkanıklık Nedir?

Duygusal tıkanıklık, hedeflerimizi gerçekleştirmek için yaratıcı düşünmekten bizi alıkoyan bariyerlerden oluşur. Çoğu insan normal bir hızda hayattan geçer ama yaşamlarının belli alanlarında duygusal tıkanıklıktan muzdarip olurlar. Mesela, bazı kişiler iş yerinde rahattırlar, insanlarla iyi geçinirler ama aşk hayatlarında duygusal tıkanıklık yüzünden ilerleyemezler.

Başkaları ise partnerler, ilişkiler ya da arkadaşlıklar konusunda çok iyiyken, iş yerinde durgun olabilir. Kısacası her şey öyle ya da böyle yolunda gidebilir ama kişi kendini olduğu gibi göstermez çünkü bir şey onu kendisi olmaktan alıkoymaktadır. Toplum içinde bir maske takınmayı tercih ederler çünkü böylece kendilerini güvende ve korunmuş hissederler.

Duygusal tıkanıklığı yansıtan davranışlar, yanlış yapma korkusuyla, sürekli gerginlik, reddedilme korkusu, çekingenlik, motivasyon eksikliği, negatif şeylere ve çözüm bulamama korkusuna odaklanmak, kıskançlık, ön yargı ve benzeri davranışlar yüzünden aktiviteler veya olaylardan kaçınmaktır.

Duygusal tıkanıklık; korku, alçaklık kompleksi ve benzeri durumlar nedeniyle ortaya çıkar. Günümüzde, duygusal tıkanıklık yaşama eğilimimiz daha fazla çünkü negatifliğe daha fazla yöneliyoruz.

Duygusal tıkanıklıktan kurtulmak

Duygularınız pozitifken, zihniniz kendini açar ve yaratıcılık, spontanelik, doğallık, motivasyon ve neşe ortaya çıkar. Birkaç sene işsiz yaşadığınızı ve iş görüşmesine gitmenin sizi artık heyecanlandırmadığını hayal edin. Oturmuş isimlerimizin söylenmesini bekliyoruz, oysa “Beni seçmeyecekler” gibi şeyler düşünerek tıkanıklığa yol açanın kendimiz olduğunu fark etmiyoruz bile. “Benden iyi adaylar var”, “Öyle uzun zamandır işsizim ki artık bir değerim yok”, “Beceremem”, “Gergin olduğumu fark edecekler”, “İşi alamayacağım” gibi düşünceler geçiririz içimizden. Aklımızdan geçen bu negatif düşünceler, bizi felç edip tıkar. öyle ki iş görüşmesi sırasında negatifliği karşı tarafa aktarırız ve sonuç olarak işi alamayız. Çünkü “Siz, kendinize güvenmezseniz, başka kimse size güvenmeyecektir.”

Ne var ki mücadelede şansınız olduğuna ikna olursanız, mülakatı yürüten kişinin de farkında olmadan aynı şeyi hissetmesi muhtemeldir. Duygusal tıkanıklıktan kurtulmak için durumun pozitif yönüne odaklanmalıyız çünkü pozitif bir duygusal durumdayken, tıkanıklık olmaz.

Neşeli, sağlıklı, rahat ve umutlu hissetmenizi sağlayan bir şekilde düşünmeye çalışın. Mesela şöyle düşünceler: “Şansım var”, “Ben değerli bir insanım ve kendime inanıyorum”, “Beni seçerlerse harika ama seçmezlerse bu deneyimden ders çıkarıp bu bilgiyi sonraki başvurular için kullanacağım”, “Kendimi iyi hissetmem, seçilip seçilmeme bağlı değil çünkü bugün olmasa da çok yakında başaracağımı biliyorum.”

Kendinize ve başaracağınıza inandığınızda, bu gerçek olacaktır. Bir şeyin mümkün olduğuna inandığınızda, diğer kişinin bunu farkında olmadan hissetmesini sağlayan bir titreşim yayarsınız. Çoğu zaman nedeni bilinmez ama bir şey bizi ikna eder ve çeker ve sonunda dağları yerinden oynatan şey içimizdeki o inançlar olabilir. Bu yüzden, kullandığınız dile çok dikkat edin çünkü şampiyon olmak istiyorsanız, şampiyon gibi düşünmelisiniz.