Duygusal İlişkilerde Reddedilmek
Kimse reddedilmek istemez. Beklentilerimizin, ihtiyaçlarımızın ve geçirdiğimiz travmaların pek çoğu yaşadığımız duygusal ilişkilerle bağlantılıdır. Bu nedenle sevdiğimiz biri tarafından reddedilmek çoğu zaman pek de kolay bir durum değildir. Bu olumsuz tecrübeyi etkileyen elbette çok sayıda faktör bulunmaktadır.
Eğer içimizde terk edilme duygusunun sağlıksız izlerini taşıyorsak, büyük bir aşkı kaybetmek ciddi ve yıkıcı sonuçlara yol açabilir. Benzer şekilde böyle bir durum son derece hassas olduğumuz bir yaşta ya da yaşantımızın böyle bir döneminde karşımıza çıkarsa önemli problemlerle karşı karşıya kalabiliriz. Bir aldatma ya da kötü muamele durumu söz konusuysa, bunların da ayrıca negatif etkilerinin bulunduğunun altını çizmek gerekir.
Her şeye rağmen yaşantınıza kaldığınız yerden devam edebilir ve bu olumsuz durumdan sıyrılmayı başarabilirsiniz. Tekrar ayağa kalkmak ve ilerlemek elbette kolay olmayacaktır. Ancak bunu başarmak imkansız bir şey de değildir. Bir sevgili tarafından reddedilme durumuyla başa çıkmak için bazen çok temel tavsiyelere uymak gerekir. İşte şimdi sizlere, karşınıza çıkan engelleri aşmak ve hayat yolunuzda daha rahat bir biçimde ilerlemek için işinize yarayabilecek bazı ipuçları veriyoruz.
“Sevemiyorsanız boş verin.”
– Friedrich Nietzsche
1. Reddedilmenin Açtığı Yaraları Gözden Geçirin
İlk yapmanız gereken şey, acı verecek de olsa öncelikle sargılarınızı açmak ve yaralarınızın ne durumda olduğunu gözdem geçirmek olmalıdır. Gerçek anlamda kaybettiğiniz şeyler nelerdir? Bu soruyu son derece dürüst bir biçimde cevaplamanız çok önemlidir. Bazen hayatımızın büyük aşkını aslında kaybetmediğimiz fikrine kapılır ve buna inanırız. Ancak bunlar bir ilişkide zamanla oluşan bir dizi yanılsama ve beklentiden başka bir şey değildir.
Aynı zamanda en acı verici konunun aslında kaybetmenin kendisi olmadığını da belirtmek gerekir. Evet bazen hayat acı verici tecrübelerle karşımıza çıkar. Ancak bunlardan daha fazla incitici bir şey varsa o da egodur. Belki de hayattaki değerimize ilişkin önceden kalan bazı şüpheler yeniden gün yüzüne çıkabilir. Kendimize olan güvenimizin zaten zedelendiğini de hesaba katarsak bu durum daha da içinden çıkılması zor bir hal alır. Yani yaşadığımız kayıp, adeta anestezi yapılmadan bize gerçekleri gösteren bir tıbbi operasyon gibidir. Bir ilişkide reddedilmek ve bunun yarattığı olumsuz durumu aşmak için bu ilişkide gerçekten neleri ortaya koyduğumuzu doğru bir biçimde analiz etmemiz gerekir.
2. Kendinizi Mümkün Olan Her Şekilde İfade Edin
İfade edilmeyen duygular genellikle rahatsızlık kaynağı olurlar. Bu gerçek özellikle olumsuz duygular için geçerlidir. Bu nedenle, duygularımızı göstermek ve açığa çıkarmak için tüm yolları kullanmamız gerekmektedir.
Bu yollar çok çeşitlidir. Yani durmadan olup bitenleri anlatmaktan ibaret değildir. Örnek olarak hissettiklerinizi yazıya dökebilirsiniz. Bunu ne kadar gerekiyorsa o kadar çok yapabilirsiniz. Benzer şekilde acılarınızı resim çizerek ifade edebilirsiniz. Hatta dans ederek bile bu duyguları açığa vurabilirsiniz. Yani reddedilmenin getirdiği tüm olumsuz duyguları aşma sürecinde size yardımcı olacak her türlü yöntemi deneyebilirsiniz.
Ancak acıyı ifade etme sürecinin bir noktada sonlanması gerektiğini de aklınızdan çıkarmayın. Yani bu acıları dışarı çıkarmak ve ifade etmek elbette tavsiye edilmektedir. Ancak bu süreci fazla uzatmamak da son derece önemlidir. Çünkü eğer uzarsa hissettiğiniz acıların sürekli olarak yeniden tetiklenmesi durumu ortaya çıkabilir. Bu durumu “yangına körükle gitmek” deyimi ile açıklayabiliriz. Yani acıdan kurtulmak ile o acıyı sürekli bir biçimde hatırlayıp yaşayarak bundan zevk almak ayrı şeylerdir. Bu iki durumu birbirinden ayıran çok ince bir çizgi vardır. O yüzden bu konuda son derece dikkatli olmak gerekir.
3. Olumlu Detaylara Odaklanmaya Çalışın
Yaşadığınız kaybın psikolojik etkisi nedeniyle genellikle karalar bağlamanın normal bir durum olduğu düşünülür. Aslında farkında olmadan hayatınızdaki her şeyin olumsuz yönlerine odaklanmaya başlarsınız. Bunun sonucunda da yaşadığınız olayları kaçınılmaz bir biçimde en acı verici ve katlanması güç şekillerde yorumlar ve dünyadaki her şeye olumsuz bir şekilde yaklaşırsınız.
Bu noktada en önemli detay, bu olumsuz durumun sizi tamamen etkisi altına almasına izin vermemektir. Yapmanız gereken şey sizin için daha yapıcı yollara odaklanmak olmalıdır. Yaşadığınız acının tüm benliğinizi kaplamasına ve sizi adeta avucunun içine almasına izin vermeyin. Çünkü bu durum yalnızca size daha fazla acı getirmekten başka bir şeye neden olmayacaktır. Sürekli olarak olumlu duyguları zihninize getirmeye çaba gösterin. Her zaman sahip olduklarınızın değerini bilmeye ve bunlar için teşekkür etmeye çalışın. Bu yöntemler sizin reddedilme acısını atlatmanız için son derece faydalı olacaktır.
4. Basmakalıp Düşüncelerden Kendinizi Sıyırın
Kültürel değerler, bir kaybın ya da başarısızlığın istenmeyen bir durum olduğunu dikte eder. Aslında bunun hiç de doğru bir anlayış olmadığı ispat edilmiştir. Öncelikle yaşamın doğal bir parçası olan bu tür olumsuz durumların kaçınılmaz olduğunun bilincine varmak gerekir. Yani her insan bu tür kayıplar yaşar. İkinci olarak ise bir insanı, zor durumları tecrübe etmek ve bunların üstesinden gelmekten daha etkili biçimde geliştiren başka bir şey yoktur.
Gerçekten de asıl problem reddedilmek ya da yaşanan kayıp değil, bu kayıpla başa çıkma yöntemlerimizde yatmaktadır. Kimileri bu tür durumları daha başarılı bir biçimde karşılar ve üstesinden daha kolay gelir. Kimileri ise çok daha fazla zorlanır. Bu durum aslında bize bir problemin üstesinden gelmek için tek bir yoldan çok daha fazla seçenek bulunduğunu göstermektedir. Yani bazen inanmakta zorlansak da, en önemli konu probleme yaklaşma biçimimiz ve bu durumla nasıl bir ilişki kuracağımıza ilişkin yapacağımız doğru seçimlerle ilgilidir.
Duygusal anlamda reddedilmek tabii ki dünyanın sonu değildir. Elbette bunun tam tersini iddia eden pembe diziler ve aşk şarkıları bulunabilir. Ancak gerçek böyle değildir. Çünkü her son aynı zamanda bir başlangıç demektir. Olacakları çoğu zaman kontrol edemeyiz. Bu nedenle de, eğer pozitif olmak isterseniz pozitif olabilirsiniz.
5. Hayatınızda Değişiklikler Yapmak İçin Karşınıza Çıkan Fırsatları Değerlendirin
Eğer bu şekilde yaşamayı sürdüremeyeceğinizi düşünüyorsanız, bu düşünce sizin doğru yolda olduğunuzu gösterir. Çünkü artık değişime odaklanma zamanı gelmiş demektir. Kaybettiğiniz ve artık hayatınızda olmayan insanı düşünmeyi bırakın. Bunun yerine yaşantınızın diğer yönlerine odaklanın. Hayatınızdan çıkarıp atacağınız ve bunun yerine koyacağınız bir şeyler her zaman olacaktır. O nedenle konsantrasyonunuzu bu yeni şeylere vermeye çalışın.
Duygusal anlamda reddedilmenin yarattığı olumsuzlukları aşmak için hayatınıza yeni ve farklı bir şeyler katmak kadar etkili bir yöntem yoktur. Yeni bir şey öğrenmek her zaman için mükemmel bir seçenektir. Bu tür aktiviteler zihninizi meşgul eder ve başınızı kaldırıp başka yönlere doğru bakmanızı sağlar. Bu sayede yeni ufukları keşfedebilir ve bunlara odaklanabilirsiniz. Aynı zamanda yeni sosyal ortamlara girmek ya da yeni alışkanlıklar edinmek için çaba harcamak da tavsiye edilen etkili çözümler arasındadır.
Bunların yanında hiçbir şeyin otomatik bir şekilde acılarınızı alıp götürmeyeceğinin bilincinde olmanız gerekir. Gönül yaralarının iyileşmesi zaman alır. O yüzden hiç acele etmeyin. Acıların azalması için kendinize zaman tanıyın. Bu sayede kendinizi geliştireceğinizi ve daha olgun bir insan haline geleceğinizi de unutmayın. Umudunuzu hiçbir zaman kaybetmeyin ve kendinizi yalnız bırakmak ya da kurban durumuna düşmek gibi yanlış davranışlar içine girmeyin. Her şeyin düzeleceğine ve daha iyi olacağına inanın. Daha önce de pek çok zorluğun üstesinden gelmeyi başarmadınız mı?
Reddedilmek: Araştırmalar Bize Ne Söylüyor?
Reddedilmek ve bunun getirdiği olumsuz duygular ile başa çıkmak hiç de kolay değildir. Bu tür durumlara karşı herkes en iyi yöntemi uyguladığını düşünür. Ancak genellikle bu süreç pek de gerektiği kadar dikkat çekmez. Bu bağlamda, García ve Ilabaca (2013) tarafından yapılan bir çalışmada, duygusal reddedilme sorununun üstesinden gelmek için aşağıda sıralanan şu önemli tavsiyeler sunulmaktadır.
- Sosyal destek. Sevdiklerinizden alacağınız destek ve onların yapacakları öneriler sizin kendinizi daha iyi hissetmeniz ve rahatlamanız konusunda son derece yardımcı olacaktır. Bu sayede, içinde bulunduğunuz olumsuzlukları aşmak için kendinizi daha güçlü hissedebilirsiniz.
- Duyguların ifade edilmesi. Duygularınızı dışa vurmak ve ifade etmek, duygusal iyileşme sürecine olumlu katkı sağlayacaktır.
- Kaçınma. Eğer bir çözüm bulma ve sonuca ulaşma olasılığı bulunmuyorsa, reddedilme durumundan kaçınarak bilişsel açıdan sürecin üstesinden gelinebilir. Yani kaçınma sayesinde üzüntülü bu periyot hafif bir şekilde atlatılarak daha sağlıklı bir biçimde yaşantının devam etmesi sağlanabilir.
“Aşk hastalığı, umudun sorunun bir parçası olduğu ender psikolojik problemlerden biridir.”
– Walter Riso
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.