Disleksinin Farklı Türlerinin Olduğunu Biliyor Muydunuz?
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Disleksi, yazılanı okuma ve anlama yeteneğini etkileyen bir bozukluktur. Alfabenin okunmasında, harflerin isimlendirilmesinde, seslerin analiz edilmesinde ve sınıflandırılmasında zorlukları da içerir. Dahası, dislekside, cümle içerisinden kelime çıkarmak, değiştirmek, çarpıtmak, ters çevirmek ya da eklemek yaygındır. Görsel takip sorunları ve anlama eksiklikleri ile birlikte genellikle belirli bir yavaşlama ve tereddüt vardır. Bununla birlikte, disleksi olan herkes tüm bu belirtilerden muzdarip değildir ve aslında farklı disleksi türleri de vardır.
Bu disleksi türlerini anlamak için, okumada ikili bir süreç rotası olduğunu bilmek gerekir. Yani, beynimizin, görsel ve fonolojik olarak bir kelimeyi okumadan iki yol izlediği anlamına gelir. Bunlardan ilki, görsel olan, sözcükleri bir bütün olarak okumaktan ve onları tanımak için yüzey belleğimizi kullanmak ile görevlidir. Bu sadece bildiğimiz kelimelerle yapılabilir, çünkü bilinmeyen kelimeleri hafızamızda saklayamayız. Fonolojik yol ise, bir grafik / fonem dönüşümüyle ve kelimeleri tek tek ele alarak okumayı içerir. Bu bilinmeyen kelimeleri okumak için çok yararlıdır.
Dolayısıyla, bu yollardan herhangi biri hasar görürse, bu belirli bir disleksi türüne neden olacaktır. Bu makalede, farklı okuma fonksiyonları hasar gördüğünde ortaya çıkan disleksinin farklı türleri hakkında sizler ile bilgi paylaşımında bulunacağız. Özellikle yüzey disleksi, fonolojik disleksi ve derin disleksiye bakacağız.
Disleksi türleri
Yüzey disleksi
Yüzey disleksi yaşayan kişiler, düzensiz bir telaffuz içeren kelimeleri okuma yeteneklerinde bozukluk bulunur. Bu, tüm dillerde oluşmayan bir disleksi türüdür; çünkü tüm diller düzensiz telaffuz içeren kelimelere sahip değildir. Örneğin, İspanyolca düzensiz bir telaffuz içermez, ancak İngilizce’de vardır. Bu tür disleksinin bir örneği olarak “biftek-steak” (düzensiz) ve “konuşma-speak” (normal) kelimesine karşı telaffuz zorluğu içinde bulunabilir.
Yüzey disleksi, görsel yolun veya kelimelere doğrudan erişim konusunda zarar meydana geldiğini gösterir. Bu tür bir disleksisi bulunan insanlar, düzenli bir kelimeyi mükemmel bir şekilde, yazıdan heceye birebir çevirerek okuyabilirler. Ancak, düzensiz kelimelerle, bu tür bir yaklaşım sağlama imkanı yoktur. Ayrıca, kendi dillerinde olmayan kelimeleri ya da heceleri okumada problemlerinin olması da doğrudan zararın daha fazla olduğunun kanıtıdır.
Bu disleksinin bir diğer önemli yönü ise, semantik kapasitenin zarar görmemiş olmasıdır. Kelimeyi doğru okuyamayan disleksili insanlar bile, bu tür kelimeler yüksek sesle okunur ve doğru telaffuz edilirse bunu anlayabilir. Bu nedenle, hasar sadece bireyin okuma yeteneği ile sınırlıdır.
Fonolojik disleksi
Fonolojik disleksiden muzdarip hastalar, bilinmeyen kelimeleri veya uydurma kelimeleri okuma yeteneklerinde seçici bir bozukluğa sahipken bildikleri kelimeleri okuma yeteneklerinde herhangi bir zorluk yaşamazlar. Örneğin, “famulus-yardımcı” kelimesini okumada zorluk yaşarken, “famous-meşhur” kelimesini sorunsuz bir şekilde okuyabilirler.
Bu durum bize hasarlı tarafın fonolojik yol olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, fonolojik disleksiden muzdarip insanlar kelimeleri yazıdan sese dönüştürmede sorun yaşarlar. Bu yüzden bilmedikleri ya da uydurma sözleri ve aşina olmadıkları kelimeleri telaffuz etmede zorluk çekerler. Diğer taraftan, doğrudan rota mükemmel şekilde sağlam olduğundan, bildik kelimeleri okumakta herhangi bir sorun yaşamazlar.
Bu kişilerde, işlevsel kelimeleri okuyabilme zorluğu da vardır (örneğin, the, it, a, artikel, üçüncü tekil şahıs, bir). Bunun nedeni muhtemelen çok soyut ve içeriksiz olmalarıdır. Fakat araştırmaların sonuçları bazen çelişkili olduğundan fonolojik disleksiyle ilgili olarak dikkatli olmalıyız çünkü fonolojik rotayı doğrudan etkileyenlerden daha fazla hasar olabilir.
Derin disleksi
İlk bakışta, yüzey disleksi ve fonolojik disleksinin, ikili süreç rotasındaki sorunlar ile ilgili disleksi tiplerine ilişkin olasılıkları tükettiği görülmektedir. Bununla birlikte, bir çeşit daha disleksi vardır ki bu oldukça şaşırtıcıdır. Buna derin disleksi denir. Fonolojik disleksi ile benzerliğine rağmen, tanımlayıcı bir özelliği vardır – semantik paraleksiya.
Semantik paraleksiya, hasta, yazılı kelimeyi okumak yerine, farklı bir kelime üretir, ancak bu kelime, asıl kelime ile ilgili bir anlamı olan bir şekilde meydana gelir. Örneğin, yazılı kelime “daughter-kız” yerine, hasta “sister-kız kardeş” kelimesini telaffuz eder. Kişinin farklı kelimelerin semantiğini nasıl belirlediğini etkileyen sorunların varlığını gösteren çok ilginç bir olgudur.
Anlamsal hasarın boyutunu bize gösteren bir diğer önemli nokta ise, kelimenin hayal gücünün kişinin okumasındaki zorluk derecesini göstermesidir. Kişinin ilgili kavramların zihinsel bir imajını oluşturmasında zorluk yaşadığı durumlarda, daha kötü bir okuma performansı meydana gelecektir. Öte yandan, bu kavramların zihinsel olarak temsil edilmesi kolay olduğunda, okuma performansı daha iyi olacaktır. Bu bize, kişinin semantik ağ içinde kelimeyi ararken zorluk yaşadığını gösterir. Bundan dolayı, daha fazla zihinsel veri mevcutsa, onu bulmak ve okumak daha kolaydır.
Daha fazla araştırma gerekli
Disleksi, dil ile ilişki kurma kabiliyetimiz ve bu fonksiyonun nasıl çalıştığı hakkında birçok bilgi veren karmaşık bir rahatsızlıktır. Farklı türleri veya kategorileri anlamak, dilin yapısını ve işlevselliğini anlamamıza yardımcı olur. Bu nedenle, iletişimin temelleri hakkında derin bir anlayışa sahip olmak ve onun içindeki olası başarısızlıkların kaynağını tespit edebilmek için kapsamlı çalışmalar ve araştırmalar gereklidir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.