Dibe Vurduğunuzda Hatırlamanız Gereken 3 Şey
Dibe vurmak, başınıza gelebilecek en kötü şey değildir. Dibe vurduysanız bunun sebebi artık daha fazla düşemeyeceğinizdir. Bu da size iki seçenek bırakır: Orada kalıp acınıza boğulabilirsiniz ki bu başınıza gelecek en kötü şeydir ya da en dibi yeniden hız kazanıp yükselmek için bir üs şeklinde kullanabilirsiniz. Ama bu hızı kazanmak her zaman kolay değildir. Aslında çoğu zaman çok güçtür çünkü üzerinde durduğunuz yüzey çok küçük ve kaygandır.
Muhtemelen hepimiz hayatımızın bir noktasında dibe vurduğumuzu hissetmişizdir. Eğer sizin için durum buysa, sözünü ettiğim güçlüğü biliyor olmalısınız. Hayat bizi yıkıp geçen ve kendimizi umutsuz, karamsar ve dağılmış hissetmemize sebep olan ruhsal, duygusal ve fiziksel güçlükler sunar. Bu noktaya geldiğinizde tek bir çıkış yolu vardır çünkü daha aşağı gidemezsiniz.
Ama bütün bunları zaten biliyorsunuz. Yere düştünüz ve tekrar ayağa kalktınız. Tıpkı Simurg Kuşu gibi, küllerinizden tekrar doğdunuz. Dibe vurmak size önemli bir hayat dersi verdi. Ama insan olarak tekrar aşağı kayabileceğinizi biliyorsunuz.
Belki de benzer bir durum yaşama korkusu sizi paralize etmiş, hayatınızı dolu dolu yaşamaktan alıkoymaktadır. Hedefleriniz gecikmiştir ya da kendi balonunuz içinde kalmaya zorlanmışsınızdır. ama bu durum canınızı yakmaktan başka bir şeye yaramaz ve sonunda yine dibe vurursunuz çünkü korku asla iyi bir rehber değildir.
“Dibe vurmak, hayatımız yeniden kurduğum sağlam zemin oldu.”
– J. K. Rowling
Geçmiş tecrübelerden ders çıkarın
Bunu okuyorsanız, henüz bunu yaşamadıysanız bile muhtemelen dibe vuracağınızı hiddettiğiniz bir noktasındasınız hayatınızın. Ve baş döndüren bir düşüşle dipsiz bir kuyuya benzeyen şeyin aslında sonu olduğunu zaten biliyorsunuz.
Yaşadıklarınızı inkar etmeyin ve yaşadığınız kötü şeylerden utanmayın. Yaşadığınız acıları hatırlyrak her şeyi daha iyi anlayabilir ve aşağıdaki tavsiyelerimizi daha iyi uygulayabilirsiniz. Dibe vurduğunuzda şunları hatırlamaya çalışın:
1. Bağlanmaksızın acınızı hissedin, onu bastırmayın
Bırakın duygularınız akıp gitsin, kendinize o sinir bozukluğunu, hayal kırıklığını ve hatta öfkeyi hissetmek için izin verin. Nasıl hissettiğinizi teşhis etmek, acıyı aşmanın tek yoludur. Başka şeyler düşünerek dikkatinizi dağıtırsanız, duygularınız büyümeye ve zihninizde yer almak için mücadele etmeye devam edecektir.
Bağlanmaksızın acınızı hissedin. Sadece akıp gitmesine izin verin. Çözüm aramayın, suçlayacak birini aramayın. Atmanız gereken adımları düşünmeyin. Sadece hissedin. Dışarıdan gözüktüğünün aksine bu duygular sizi yiyip bitirmeyecek, sadece yanınızdan geçip sizi serbest bırakacaklar.
2. Düşünmek için kendinize zaman tanıyın
Düşünmek, her şeyi değiştirir. Yaşadıklarınıza anlam vermek ve nasıl etkilendiğinizi anlamak durumundasınız. Duygularınızın akıp gitmesine izin verdikten sonra artık zihninizi rahatlatma ve kalbinizi hafifletme zamanı gelmiş demektir. Yeni bir ders alma zamanı gelmiştir.
Düşünmek, suçluluk oyununu oynamak anlamına gelmez. Tam tersine sorumluluklarınızın farkında olmak, kendiniz affetmek ve sizi güçlendirecek pozitif kararlar almak demektir. Bu, az ya da çok zaman alabilir. Ne kadar vakte ihtiyacınız varsa, kullanın. Sadece alınan bir dersle sonuçlanan derin düşünme, bu çukurdan çıkmanıza yardımcı olacaktır.
Öz güveniniz, düşüş süresince sağlam kaldıysa ayağa kalkmak çok daha kolay olacaktır. Düşüşünüzden, kendinize sevgi gösterme fırsatı şeklinde faydalanın. Kendinize, en azından başkalarına gösterdiğiniz şefkatle davranın. Kendinize saygı gösterin, kendinizi affedin, bir şans verin ve kim olduğunuzla çatışan değişimleri empoze etmeyin.
3. Zihninizi akışına bırakın
Dibe vurduğunu düşünen pek çok insan, problemlerinden kendini koparmıyor. Yaşamlarındaki kötü şeyleri düşünüp durmak zorunda olduklarına inanıyorlar. Ama bir engelle karşılaşmak, farklı bir yola çıkıp yeni ve daha güzel şeyler bulamayacağınız anlamına gelmez.
Çukurdan çıkmak için dairelerde dönmek yerine yapabileceğiniz en güzel şey, zihninizi akışına bırakan bir aktivite bulmak olacaktır. Yaratıcı etkinlikler, müzik, egzersiz ve meditasyon sayesinde bir an için o zehirli alanı bırakıp yeni bir ortama girebilir ve yenilenmiş bir enerjiyle geri dönebilirsiniz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.