Depresyon İçin Etkili Tedaviler

Depresyon için pek çok alternatif tedavi vardır, ancak bunların sadece birkaç tanesi gerçekten etkilidir. Bu tedavileri keşfetmek için okumaya devam edin!
Depresyon İçin Etkili Tedaviler
María Vélez

Yazan ve doğrulayan psikolog María Vélez.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Depresyon, diğer semptomların yanı sıra bir ya da birkaç derin üzüntü, ıstırap, mutsuzluk ve ilgisizlik episotu karakterize edilen ciddi bir duygudurum bozukluğudur. Bu nedenle, kişi teşhis aldıktan hemen sonra depresyon için etkili tedaviler bulmalıdır.

Depresyon için çeşitli tedaviler vardır, ancak bunlardan sadece bazıları kontrollü araştırma çalışmalarında ve diğer tedavi türleriyle karşılaştırıldıklarında bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Göreceğiniz üzere; en etkili tedaviler farmakolojik, bilişsel ve davranışsal tedaviler olarak gruplandırılmıştır.

Depresyon İçin Etkili Tedaviler

Depresyonu tedavi etmek için iyi bir teşhis koymak ve bir klinik psikologdan yardım almak önemlidir. Bunun nedeni, bunu yapmanın en uygun yöntemi sağlamanın ve dolayısıyla güvenilir bir prognoz sağlamanın tek yolu olmasıdır. Ek olarak, bu ciddi bir rahatsızlıktır, bu nedenle hastanın tüm ihtiyaçları ile ilgilenmek gerekir. Bunun temel nedeni etkisiz bir yöntemin kişinin semptomlarından bazılarını kötüleştirebilecek olmasıdır, ve bu da iyileşmeyi daha da zor hale getirecektir.

Yukarıda bahsettiğimiz üzere en etkili tedaviler farmakolojik ve psikolojiktir. Bu bağlamda, ikincisi bilişsel ve davranışsal olarak ikiye ayrılabilir. Ancak, bunların her ikisi de genellikle belirli bir prosedürün parçasıdır.

Bu grupların her birinin çeşitli depresyon nedenlerini etkileme amacı vardır. Bir yandan, bunlar daha biyolojik ya da endojen karakterli olan faktörlerdir. Diğer yanda ise depresif düşünce ve davranışlarla ilgili olanlar vardır.

Fiziksel olarak kendi içine doğru kapanmış bir kadın.

Farmakolojik Tedaviler

Bu tür tedavilerin etkinliği ile ilgili bazı tartışmalar söz konusudur. Bu, tedavilerin olası bağımlılık yapıcı doğasından ya da yan etkilerinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, sistematik bir şekilde en çok üzerinde çalışılan ve dahası, en çok kullanılan tedavidir. Bu nedenle, depresyon tedavisindeki rolü esastır. Ek olarak, bu tedaviyi genellikle psikolojik terapiler tamamlar.

Depresyon için farmakolojik tedavileri sınıflandırmanın birkaç yolu vardır. Bu nedenle, her bir tipin tedavi edilmesinde diğerlerinden daha etkili olan bazı ilaçlar bulunmaktadır. Yani, farklı depresyon türleri olduğunu hesaba katarsak. En çok kullanılan sınıflandırmalardan biri, klasik ya da birinci nesil antidepresanlar ve yeni ya da ikinci nesil antidepresanlardır.

Trisiklikler (imipramin) ve monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI’ler) (fenelzin, depresan, tranilsipromin) klasik antidepresanlar arasındadır. Her ikisi de serotonin ve noradrenalinin ortadan kaldırılmasını önleyerek dolaylı olarak hareket eder. Bunun nedeni, beyindeki bu nörotransmiterlerin mevcudiyetini arttırmasıdır.

MAO inhibitörleri (diğerlerinin yanı sıra venlafaksin ya da moklobemid) ve SSRI’lar (fluoksetin, paroksetin, sertralin ve sitalopram) yeni ya da ikinci nesil antidepresanlar arasındadır. Aslında, bunların daha düşük yan etki insidansına sahip olduğu görülmektedir. SSRI’lar, serotoninin yeniden emilimini önleyerek çalışır. Ayrıca, en sık reçete edilen antidepresanlardır.

Verilerin, farmakolojik tedavilerin yalnızca hastaların % 30 ila %50’si arasındaki kısmında etkili olduğunu gösterdiğini unutmayın. Bu bakımdan, psikolojik bilişsel-davranışçı tedavi ile birleştirildiklerinde daha iyi çalışırlar.

Bilişsel – Davranışçı Tedaviler

Depresyon için en etkili psikolojik tedaviler, özellikle birleştirildiklerinde, davranışsal ve bilişsel olanlardır. Bu tür bir müdahale, depresif semptomlar üzerinde kanıtlanmış bir palyatif kapasiteye sahiptir. Dahası, bazı durumlarda, bireysel bazda farmakolojik tedavilerden bile daha etkili olmuştur.

Benzer şekilde, bilişsel teknikler, hastaların mantıksız fikirleri belirleyerek ve yeniden yapılandırarak düşüncelerini yeniden düzenlemelerine yardımcı olur. Ayrıca, davranışsal teknikler hastanın davranışına odaklanır ve düşüncelerinin geçerliliğini kontrol etmeyi amaçlar. Böylece, onları çürüttükten sonra, bazı görevler ile çevrelerinde yeni pekiştirici faaliyetler olmasını sağlar.

Depresyon İçin En Çok Kullanılan Tekniklerden Bazıları

  • Bilişsel yeniden yapılandırma. Depresyonda düşünce kalıpları vardır ve kendisine ve geleceğe karşı olumsuz bir bakış açısı bunların temel özelliğidir. Amaç, bilişsel yeniden yapılandırma yoluyla, bu önyargılı fikirleri tanımlamak ve bunlar daha faydalı duygular ve davranışlar üreten başka fikirlere dönüşene kadar bunları değiştirmektir.
  • Davranışsal aktivasyon. Bu, kişinin çevresinden takviye almayı bıraktığı düşüncesiyle başlar. Bu nedenle, bu teknik, davranışların güçlendirildikleri bir ortama yol açan davranış türlerini motive etmek ve teşvik etmekten oluşur. Böylece, uyarlanabilir düşüncelerinizi geri kazanırsınız, daha iyi bir ruh hali içinde olursunuz ve her şeyden önce daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olursunuz.
  • Rehm tarafından geliştirilen kendi kendini kontrol tedavisi. Bu, bir öncekiyle ilgilidir ve kişinin kendi kendini kontrol etme becerilerini geliştirmeye çalışır. Böylece, kişiler başarısızlığa tepki vermek için kaynaklar elde ederler ve düşüncelerini ve davranışlarını olumlu bir kişisel hedefe yönlendirebilirler.
  • Problem çözme terapisi. Bu teknik, bir kişinin problemlerle yüzleşme şeklini değiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu, kişinin zorlukları gelişme olasılığı olan meydan okumalar olarak algılaması ile ilgilidir. Ek olarak, hastalara bunları daha iyi çözmek için stratejiler öğretir ve hedeflerine ulaşmak için onları aktif bir konuma yerleştirir.
Terapideki bir kişi.

Depresyon Karşısında Etkili Olan Tedavilerin Önemi

En iyi tedavi, siz ya da yakınınızdaki biri depresyondan muzdarip olduğunda çok önemlidir. Bunu yapmak için, hangi tür tedavinin en iyi iyileşme ve etkililiğe dair kanıta sahip olduğunu keşfetmelisiniz. Ancak, iyi bir seçim yapmanın yanı sıra, hastanın tedaviye kendisini vermesi ve tedaviye bağlı kalması da önemlidir. Bunun nedeni, eğer tedaviyi terk ederse büyük bir nüksetme olabileceği gerçeğidir.

Bu nedenle, her zaman bir psikiyatri ve psikoloji uzmanına danışın ve teknik olmayan medya aracılığıyla kendi kendinize teşhis koymaya çalışmayın. Gördüğünüz gibi, depresyon için etkili tedaviler çok yardımcı olabilir, ancak bunları yanlış yerlerde aramak, gerçekten yararlı bir müdahaleyi uygulamaktan sizi alıkoyup değerli zamanınızı kaybetmenize neden olarak size zarar verebilir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bemporad, J. R. (1995). Long-term analytic trea tment of depression. En E. E. Beckham & W. R. Leber, eds., Handbook of depression (pp. 391- 403). Nueva York: Guilford

  • Dougher, M. J. & Hacbert, L. (1994). A behavior-analytic account of depression and a case report using acceptance-based procedures. The Be – havior Analyst, 17: 321-334.

  • Guimón, J. & Padro, D. (1988). Diagnóstico y clasificación de los trastornos afectivos. En J. Guimón, J. C. Mezzich y G. Berrios, eds., Diag – nóstico en psiquiatría (pp.103-110). Barcelona: Salvat

  • McCullogh, J. P. (2000). Treatment for chronic depression. Cognitive be – havioral analysis system of psychotherapy (CBASP). Nueva York: Guilford


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.