Davranışları Değiştirmek İçin Paradoksun Gücünü Keşfedin
Genel kanının aksine, paradoks düşünüldüğünden çok daha ilginç bir fikirdir. Bu nedenle, paradoksal fikirler, birbirinden farklı veya aksi yönde birden fazla olgu ve cümleden oluşur. Mantık, evren, olasılık, fiziksel ve geometrik alanlarda paradokslara rastlamak mümkündür.
Bahsettiğimiz tüm bu paradoks türleri, çoğu zaman farkında olmasak bile günlük hayatta karşılaştığımız durumlardır. Bunlardan biri de, Monty Hall problemidir. Daha önce duymuş muydunuz?
Monty Hall Problemi
Monty Hall problemi, bir Amerikan televizyon programına dayanan, matematiksel bir olasılık problemidir. Yarışmada, yarışmacılardan hepsi kapalı olan üç kapıdan birini seçmeleri istenir. Kapılardan birinde ödül olarak otomobil bulunurken diğer ikisinin ardında iki keçi bulunur. Yarışmacı kapılardan birini seçtikten sonra, program sunucusu arkasında keçi olan kapılardan birini açar. Böylece kalan iki kapı arasından yarışmacıya tekrar seçme şansı sunar. Böylece yarışmacı isterse en başta yaptığı seçimi değiştirebilecektir.
Bu durumda, yarışmacının elinde iki seçenek bulunur. Daha önce de söylediğimiz gibi; yarışmacı ya ilk seçtiği kapıyla yarışmaya devam edecek ya da diğerinde karar kılacaktır. Sizce yarışmacı ilk seçtiği kapıyla mı devam etmeli, yoksa diğerini mi seçmeli? Arada fark var mı?
Evet, arada bir fark var. En azından olasılık teorisine göre ilk seçtiği kapıyı değiştirmek daha iyi bir seçenek. Yarışmacı kapılardan birini seçtiğinde, seçilen kapının ardında araba olma olasılığı 1/3’tür ve araba 2/3 olasılıkla diğer kapılardan birinin ardındadır. Yarışmanın sunucusu, kapılardan birini açıp keçiyi çıkardığına göre, bu kapı artık hesaba katılmaz. Böylece o kapı için ihtimal sıfıra düşer.
Kalan iki kapıdan birinin olasılığı sıfıra düştüğüne göre, seçilmemiş olan diğer kapalı kapıda ödül olma ihtimali 2/3’tür. Burada sıkça düşülen yanılgı, kapalı kapıların %50 ihtimalle arabaya açılacağının düşünülmesidir. Yarışmacının en başta seçtiği kapı, sunucunun daha sonra açacağı kapı hakkında bilgi verir, bu tesadüfi değildir.
Eğer yarışmacı ilk seferde arkasında araba olan kapıyı seçmişse; sunucu daha sonra kalan iki kapıdan birini seçer ve yarışmacı kararını değiştirdiği takdirde arabayı kaybetmiş olur. Tam tersine, yarışmacı en başta arkasında keçi olan kapılardan birini seçmişse, sunucu arkasında keçi olan diğer kapılardan birini açacağı için kalan kapının arkasında araba olur. Bu yüzden yarışmacının kararını değiştirmesi ödülü kazanmasını sağlar.
Kısacası, yarışmacı zaten arkasında araba olan kapıyı seçmişse, seçimiyle devam ederek ödülü kazanır (1/3 olasılıkla) ancak yarışmacının ilk seçtiği kapının arkasında keçi varsa arabayı kazanmak için (2/3 olasılıkla) sunucudan sonra seçimini değiştirmesi gerekir. Bu yüzden, yarışmacı arabayı kazanma olasılığını maksimuma çıkarmak istiyorsa tercihini değiştirmelidir.
Paradoksal Düşünce
Paradoksal düşünce, kesin görünen absürt olguların açıklamalarını içerir. Bu düşünce, insan davranışlarını değiştirmede işe yarayabilir. Başkaları tarafından inandığımız şeyler mantıksız veya saçma bulunup alay konusu edildiğinde, inançlarımızı sorgulamaya başlamamıza hatta değiştirmemize neden olacak kadar irdelemeye yöneliriz. Bir örnek inceleyelim.
İsrailli bir grup bilim insanı, aşırı sağ görüşlü partiye neredeyse firesiz oy veren küçük bir kasabada bir deney gerçekleştirdi. Bu deneyle, radikal görüşlü insanların görüşlerini yumuşatacak paradoksal bir düşünce kampanyası yürütmeyi hedefliyorlardı.
Altı hafta boyunca sokaklara astıkları afişler, klipler, tişörtler veya reklamların yanı sıra internet videoları ve duyurularla bu kampanyayı sürdürdüler. Video ve posterlerde iletilmek istenen mesajlar şu şekildeydi: “O olmasaydı, asla asla… Adalet için, muhtemelen çatışmaya ihtiyacımız var.” Ya da “Kahramanlar için savaşa gerek var.” Videolarda da aynı türden mesajlar veren cümlelere ve bu cümlelerle ilgili görsellere yer verildi.
Kampanyadan sonra, İsrail-Filistin savaşına yönelik olarak insanların görüşlerini anlamak amacıyla anketler düzenlendi. Kampanyanın yürütüldüğü bölgede yaşayan insanlar arasında yapılan anket sonuçlarıyla, kampanyaya dahil olmayan bölgelerde yaşayanların sonuçları karşılaştırıldı.
Ankete katılan kişilerin hiç biri, psikolojik bir deneyin parçası olduğunu bilmiyordu. Anket sonuçlarına göre bir grup hariç tüm gruplardaki insanların savaşa bakış açısı benzer nitelikteydi. Daha önce hep aşırı sağ partiyi desteklemiş olan kampanya bölgesindeki insanların uzun vadede savaşı destekleme eğilimlerinin azaldığı görülmüştür.
Paradoksal düşünce yoluyla müdahalenin, sağ görüşlü insanların inançları ve davranışları üzerinde etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Böylece, bu kişiler saldırgan siyasete daha az; uzlaştırıcı siyasete daha fazla destek vermeye başladıklarını belirttiler. Özetle, absürt yaklaşım kullanılarak insanların savaş yanlısı arzuları azaltılmış oldu.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.