Daima Kararsızlık Yaşayan İnsanlar
“Yapmam gerekeni yaparım.” Bu sözleri pek çok kez duymuş olmanız muhtemel çünkü bu dünyanın en güçlü motivasyonlarından biri; görev. Bizi harekete geçirecek yegane söz. Kayıtsızlık ve uyuşukluk karşılayacağımız bir işi yapmaya zorlayan bir güçtür.
Barışçıl lider Indira Gandhi’nin de dediği gibi “Karasızlık hapishanesinde mahkum olunamaz, çünkü zaten bütün kapılar açık bırakılmıştır.” Bu, daha sonradan psikolojik olarak da kanıtlanmış bir teoriyi akla getiriyor: Seçenekler ne kadar artarsa kararsızlık da o oranda artar. Bu karasızlık hali sizi istenmeyen durumlara sürükleyebilir. Unutmayın ki uzun vadede harekete geçmemek hiçbir zaman iyi bir seçenek değildir. Aşağıda bunu destekleyecek fikirler sunuyoruz.
Gerçek Hayat Kararlarla Doludur
Bir gün eğitiminiz biter. Hayatınızın bir noktasında evlenir, çocuk yapar ya da belki yalnız yaşamayı tercih edersiniz. Arkadaşlar ve işler seçersiniz… Bütün bunlar hayatınızı şekillendiren kararlardır. Bundan şüpheniz varsa, verdiğiniz herhangi bir karar farklı olsa hayatınız şimdi nasıl olurdu diye bir düşünün. Ya da bu kararları sizin yerinize bir başkası almış olsa?
Şimdi başka bir fikirden bahsedelim. Karar verdikten sonra aklınızın kaynayan bir tencereye dönüştüğünü ve bütün baloncukların da diğer seçenekler olduğunu düşünün. Ya da bir psikoloji öğrencisi olduğunuzu varsayın. Bütün o eleştirel düşünme derslerinden sonra daha somut bir meslek seçmek aklınıza gelse ne olur? İşsizlik oranı daha düşük; daha yüksek maaşlı bir meslek?
Daima Karasız Olmak Nasıl Bir Şey?
Bu soruya cevap vermek için Tony Robbins’in teorilerine göz atalım. Ünlü konuşmacı ve yaşam koçu Robbins’e göre başarısızlığın en büyük sebebi net olmamak. Burada başarısızlıktan kasıt iş veya para konusu değil. Konu ister romantik ilişkiler, arkadaşlıklar isterse de projeler veya hayaller olsun, kararsızlık varsa başarısızlık kaçınılmaz.
Robbins soruyor: Bizi karar vermekten alıkoyan ne? Bu sorunun iki ilginç yanıtına bir göz atalım.
Eleştirilme Korkusu
Karasızlığın bir sebebi eleştirilme korkusu. Sosyal canlılar olarak her zaman yaptıklarımızla veya yapmadıklarımızla başkalarını memnun etmeye odaklanırız.
“Eğer başkalarının fikirlerinden etkileniyorsan, kendi fikrine yeterince güvenmiyorsundur.”
– Napoleon Hill
Dünyada kendi eşsiz fikirlerine sahip 7 milyardan fazla insanın yaşadığını unutmayın. Elbette her hareketiniz bunca insanı aynı anda memnun edemez! Ve elbette yaptıklarınızdan memnun olup hoşlanacak insanlar da var. Bu yüzden, başkalarının ne düşündüğü sizi harekete geçmekten alıkoymasın. Meksikalı milyoner Carlos Slim şöyle özetliyor: “Başkaları için yaşamaya başladıysan, öldün demektir.”
Hata Yapma Korkusu
Robbins’e göre kararsızlığın ikinci önemli nedeni hata yapma korkusu. Başka bir deyişle, insanların harekete geçmesine engel olan bir hata yapacaklarını düşünmesi.
Peki nedir hatanın tanımı? Başarının tersi mi? Aslına bakarsanız, hayır. Bununla yaşamayı öğrenmeliyiz çünkü hayatımız boyunca hatalar yapmak ve tökezlemek aslında doğaldır. Aksine hatalar yaparak ders çıkarır ve daha çok öğrenip önlemler alırız.
Robbins’e göre hatanın gerçek nedeni denememek. Yanlışlardan ders çıkarmadığınızda ve yeniden ayağa kalkmadığınızda asıl hata yapmış olursunuz. Ona göre gerçek hata: dikkat etmemek, öğrenmemek insana özgü pek çok eksiği göz ardı etmektir.
“Hayata davranmazsan, o sana karşı davranır.”
– Robin Sharma
Kısacası, devamlı kararsız olmak Robbins için esas yapılan hata. Harekete geçmemek vasatlık, mutsuzluk ve korkuya sebep oluyor. Bazen kazanır bazen de kaybedersiniz. İşte ya da aşkta ters giden şeyler olması, her zaman böyle devam edeceği anlamına gelmez. Geçmişin geleceği etkilediği doğru ancak tek belirleyici değildir. Bahaneler üretmeyi bırakıp karar alın ve her şeyinizi ortaya koyup seçtiğinizin yoldan keyif almaya bakın.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.