Çocuklarınızı Sevgiyle Eğitmenin 6 Sırrı
Hayatımızdaki en büyük sorumluluklardan biri, çocuklarımızı yetiştirmektir. Çocuklarımızın büyümesi ve mutlu, sağlıklı bir hayat potansiyeline sahip olabilmesi için onlara sevmeyi ve sevilmeyi öğretmeliyiz.
Dolayısıyla, kendinizi sağlıklı bir şekilde zorlamanız ve çocuğunuzu kendi içinizde bulacağınız en güzel şeylerle yetiştirmeye çalışmanız önemlidir. Bugün çocuklarınızı sevgiyle eğitmenin altı sırrını paylaşacağım sizlerle.
“Çocuklarımızı, arzularımız temelinde şekillendiremeyiz. Onların yanında olmalı ve Tanrı’nın yarattığı halleriyle onları sevmeliyiz.”
– Goethe
1. Onlara hayatın muhteşemliğini paylaşma hediyesini verin
Hayat, kırılgan olmanıza izin verir ve aynı zamanda, bilinmeyen karşısında kendinizi güvensiz hissetmemeniz için bir araç olarak sevgiyi ortaya koyar. Bu sayede büyür ve yeni şeyler öğreniriz. Çocuğunuzla hayatı bu şekilde anlamayı ve yaşamayı paylaşmak; korku, ızdırap ve acı hissettiğinde ona yardım edecek duygusal araçları sağlar.
Ayrıca bütün bu duygular, kişisel gelişmelerinin bir parçasıdır. Gerçek benliğinizden kopuk hissetmenize engel olan ve dolayısıyla, dünyada kendinizi asla yaşlı hissetmemenize yardımcı olan bir potansiyelin tadını çıkarabileceğiniz bir büyüme.
2. Kendi duygularını sözlü olarak ifade etmelerine yardımcı olun
Çocuklar, insanların her gün yaşadığı pozitif ve ‘daha az iyi‘ duyguların her birini tecrübe edebilmelidir.
Günlük hayatımızda tecrübe ettiğimiz duyguların birer hazine olduğunu anlamak çok önemlidir. Dolayısıyla, bunun normal olduğunu ve bazen vücudumuza hâkim olabileceğini ama duygusal gelişimimiz için bunun gerekli olduğunu çocuklarımıza açıklamalıyız.
Çocuğunuzla konuşun ve kendi duygularınızı paylaşın. Bu şekilde geliştiklerinde öfke ve çaresizlik, hayal kırıklığı ve üzüntü arasında ayrım yapabilecekler. Duygularını kontrol etmeyi ve yönetmeyi, doğru şekilde ifade edebilmeyi öğrenecekler.
“Çocuklarımıza bırakabileceğimiz iki uzun ömürlü miras var yalnızca: kökler ve kanatlar.”
– Hodding Carter
3. Kendilerine bakmayı ve çevrelerindeki insanların farkında olmayı öğretin
Evinizde günlük işlere aktif olarak katılmaları çok güzeldir.Böylece kendilerini sorumlu hissedebilecek ve kendilerine yetecekler. Kendilerini geçerli hissederek kendilerine ve çevrelerindeki insanlara saygı duyacaklar.
Onlara kişisel hijyenin ve bedenlerine nasıl bakmaları gerektiğini bilmenin önemini anlatın. Bedenimizin fiziksel bir araç olmaktan çok daha fazlası olduğunu küçük yaşlardan itibaren kabul ettiğimizde, tam potansiyelimize ulaşabiliriz. Olgunluğa eriştiğimizde kendimizle bütün olarak dengede hissedebiliriz.
4. Yaratıcılıklarının potansiyelini gösterin
Günlük hayatımızda sanatın muhteşem gücünü yalıtmaya karar verdiğimiz bir çağda yaşıyoruz. Pek çok çalışma gösteriyor ki müzik, ritim ve dans, evrensel dillerdir ve bedenlerimizi özenli ve dengeli bir şekilde geliştirebilmemize yardımcı olur.
Çocuğunuzun günlük rutinindeki her sanatsal aktivite, sağlıklı psikomotor gelişimlerine yardımcı olacaklardır. Her hareketlerinde özgür hissetmelerine teşvik edin. Hata yapmaktan korkmalarına izin vermeyin.
5. Onlar için daima bir rol model olun
Çocuklarınızın zeki, cesur,güçlü, yetenekli ve onurlu insanlarla deneyimler yaşayabileceği anları paylaşın. Bu sayede birey olarak büyüyebilirler ve temel değerler, hayatlarına aşılanmış olur.
Hayatınızı onlarla paylaşın ve tarihteki büyük kişilerin hayatlarındaki önemli anları onlara anlatın: nasıl yaşadıklarını, nasıl o noktaya ulaştıklarını, başardıkları şeyleri gerçekleştirmelerinde iç güzelliklerinin önemini. Onlara gerçek yetenek ve büyüklüğün dışta değil, içimizde olduğunu öğretin.
6. Teşekkür etmeyi ve minnettar olmayı öğretin
İnsanların en önemli özelliği, sosyal varlıklar olmalarıdır. Çevremizdeki insanlar mutlu olduğunda, biz de kendimizi iyi hissederiz. “Teşekkür ederim” ve “lütfen” demek, günlük hayatımızda birer armağandır.
Çocuklarınızı eğitmek söz konusu olduğunda, başkalarına yardım etmek, onların insan tarafını ve nihayetinde birey olarak özlerini ve muhteşemliklerini teşvik etmenin önemli bir kısmını oluşturur. Ayrıca işbirliğinin önemini ve egoistliğin acı yüzünü ya da gelecekte memnun olmak için başkalarını otomatik bir şekilde memnun etmeye çalışmanın kötülüğünü görebilirler.
“Çocuklarınızı hayatın güçlüklerinden korumaya çalışmayın. Aksine, onlara bu güçlükleri aşmayı öğretin.”
– Louis Pasteur
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.