Bilezikleri Olan Kız
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Bu hikayeyi, benim hikayemi anlatmaya nasıl başlayayım? Size her şeye sahip olduğumu, ama nasıl olduğunu bile anlamadan kaybettiğimi nasıl göstereyim? Meydana gelen olayların benim hatam olmadığını, sevilmek istediğimi, her gün hissettiğim boşluktan kaçınmaya çalıştığımı ve bütün sorunun bu olup olmadığını anlamanızı nasıl sağlayayım? Çünkü evet, her şeye sahiptim, ama yaşadığım sınırda kişilik bozukluğu denilen şey yavaş yavaş her şeyi kaybetmeme neden oldu, ta ki bilezikleri olan kız haline gelene kadar.
Belki çoğu insan gibi siz de beni anlamayacaksınız. Kendini pek çok insan gibi davranmayan, hissetmeyen ve düşünmeyen birinin yerine koymak çok zordur. Ama size bir sır vereceğim. Bizler sizin gibi düşünüp, davranmasak bile bu bizim duygularımız olmadığı anlamına gelmez.
Şimdi sizden beni dinlemenizi ve kendinizi benim yerime koymanızı rica ediyorum. Ne zaman başlayıp bittiğini bilemesem bile, size kendi hikayemi anlatmak istiyorum. Zihinsel bir sorununuz olduğunda, hiç kimsenin sizi anlamadığı zaman ve kendinizi çok yalnız ve reddedilmiş hissettiğinizde bunun nasıl bir his olduğunu bilmenizi istiyorum.
Sizinle beni ayıran tek şey bir teşhis. Ama bu tanımlama beni sadece kişiliksizleştiriyor ve sizin benden daha iyi olduğunuza inanmama neden oluyor.
Bilezikleri olan kız ve hikayesi
Her şeyin ne zaman başladığını tam olarak bilmediğimi size söylemiştim. Üniversiteye başlamak için farklı bir şehre gittiğim zaman olabilir. Yeni bir yerde daha önce hiç yalnız kalmamıştım. Hep aynı yerde, aynı kişilerle yaşamıştım. Uyum sağlayamama düşüncesinden dolayı endişeliydim, çünkü yalnız kalma düşüncesi beni dehşete düşürüyordu.
Bu yüzden başından itibaren havalı bir üniversiteli kız olmak istedim. Bu her zaman zayıf görünümlü ve mükemmel olmak demekti ya da ben öyle düşünüyordum. Çok fazla yediğimi düşündüğüm zaman kendimi kusturuyordum. Öğünleri bile atlıyor ya da başkalarının önünde bir şey yememeye çalışıyordum. Hatta çok aşırı içiyordum, kontrolümü kaybedene kadar. Çünkü bu şekilde insanların beni daha çok kabul edeceğini ve daha az utangaç olacağımı düşünüyordum.
Ve sonra onunla tanıştım, o mükemmel gülümseyen delikanlıyla. Rüyalarımın erkeğiyle. Tüm varlığımın nedeni benim onu sevdiğim gibi onun da beni sevmesiydi. Onun başkasıyla olmasına aldırış etmedim. Benden hoşlanmamasına da aldırış etmedim. Onu seviyordum ve onun da beni sevmesi için her şeyi yapmaya hazırdım. Ve hiç kimsenin onu benim sevdiğim gibi sevmediğini düşünüyordum.
Onun nerede oturduğunu öğrendim ve onun posta kutusuna aşk mektupları bırakmaya başladım. Gerçekleşeceğine inandığım güzel bir hikayedeki kahramanlar olduğumuzu hayal ettim. Bütün dünyayı onun kız arkadaşının bir rakip veya düşman olduğuna ve artık onların ayrılmaları gerektiğine ikna etmeye çalıştım. O kadar takıntılıydım ki; o benim bütün dünyam olmuştu. Ancak, o dünya yoktu, bu da içimdeki boşluğun büyümesini sağladı.
Utancımı örten bilezikler
Kendi duygularımı kontrol edemez hale geldim. Her şey ya siyah ya da beyaz görünüyordu. Kendimden ya nefret ediyor ya da kendimi çok seviyordum. Sadece aşırı gerçek olan şeylere odaklanıyor ve ikisinin ortasını asla göremiyordum. Kendimi bir duygu kasırgasına yöneltmiştim; ya çok aşırı seviyor ya da aşırı nefret ediyordum. Ama bu kasırganın içinde fırtınanın gözü vardı, benim içimdeki boşluğu gösteren göz.
İçimde büyüyen bu boşluk benim gerçeğe bakış açımı bir şekilde değiştirdi ve artık hiçbir şey hissetmemeye başladım. Ve sonra bir şeyler hissetmek için bileklerimi kesmeye başladım. Ve işte o anda bilezikleri olan kız haline geldim. Çünkü o bilezikler göstermek istemediğim şeylerin üstünü kapatıyor, onları gizliyordu.
Fakat bilezikler her şeyi iyileştirmiyordu. Onlar sadece görülmesini istemediğim şeyleri ve yalnızca kontrolümden çıkan şeyleri gizliyorlardı. Ki beni gülünç duruma sokan ve herkesin hakkımda deli olduğumu düşünmesine sebep olan şeylerdi gizlemek istediklerim. Ama ben yalnızca hayata ayak uydurmak ve kendimi iyi hissetmek istiyordum. İşte bu yüzden yardım istemeye karar verdim.
Önümde çok çok uzun bir yol olduğunu biliyorum. Ama şimdi neyse ki bir umut var. Devam ettiğim klinik psikologun tedavisi ve doktorumun yazdığı ilaçlar için gerçekten teşekkür ederim. Yine kendimi eskiden olduğu gibi hissetmeye, benliğimi bulmaya başladım. Cesur davrandım ve yardım istedim. İşte bu yüzden sizlere hikayemi anlatmak istedim. Eğer siz de kendinizi aynı hissediyorsanız ya da benim gibi olan birini tanıyorsanız, lütfen ona gülmeyin. Onlar da kendi benliklerini kaybetmiş gibi hissedebilirler ve hatta acılarını ve utançlarını benim gibi bileziklerin altında gizleyebilirler.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.