Az Bilinen 3 Ayrılık Sebebi
Ayrılık çok zor ve travmatik olabilir. Romantik ilişkiler, çoğu insanın hayatında önemli yeri olan bir konu. Romantik ilişkiler tehlikeli topraklar olsa da pek çok kişi mutluluğu yakalamak için romantik ilişki kurmak gerektiğine inanıyor.
Çiftler genelde sorunlarını birlikte oturup konuşamıyor ve zamanı geldiğinde ayrılık kararı alacak cesareti bulamıyor. Çoğu ilişki genelde bir taraf yüzünden aniden sona eriyor. Çiftler tartışmalar, kafa karışıklığı ve endişelerle baş başa kalıyor.
“Tartışmada zor olan kendi fikrini savunmak değil, fikrinin ne olduğunu bilmektir.”
– André Maurois
Öte yandan, birbirini sevdiği halde ayrılan çiftler görmeye de oldukça alışığız. Belki de böyle ilişkilerde aşk il günkü kadar parlak ve yeni değildir. Belki de ilk günkü kadar yoğun hissedilmese de varlığını sürdürüyordur. Her şey sona erdiğinde ise içinizdeki boşluğu fark edip daha da fazla aşkı hissetmeye başlarsınız.
Eğer sevgilinizi gerçekten seviyor ve uzun soluklu bir ilişki istiyorsanız asılsız nedenler ayrılık kararları almayı bir kenara bırakmalısınız. Tetikte olmak ve yıpratıcı unsurları ilişkinizden uzak tutmak için çaba harcamak oldukça önemli. Bu etkenler arasında ayrılıkta payı olan üç yaygın sebebi sizinle paylaşıyoruz.
Aşırı eleştiri
İlişkinin başlarında her şey tozpembe görünür. Ancak daha sonra, zıtlıkların yaşanmaya başlamasıyla çiftlerin birbirini eleştirmesi de sıklaşır.
Bazı insanlar, eşlerinin “beyaz atlı prens” ya da “sihirli prenses” olmasını bekliyor. Halbuki böyle beklentiler romantik ilişkileri hiç olumlu etkilemez. Çünkü genelde ilişkiden bekledikleri bu fantezi gerçekleşmediğinde hayal kırıklığına uğrar ve eşlerine “değiştiklerini” söylerler. Başka bir deyişle, eşinin sandığı gibi ruh eşi olmadığını gören kişiler doğal olarak kandırılmış hissine bürünürler. Sandıkları gibi büyülü bir durum olmadığını ve eşlerinin de herkes gibi olumsuz yanları ve ihtiyaçları olduğunu görünce ilişki eskisi kadar kusursuz devam etmez.
Savunmacı tutum
Bu tür bir tutum, çözüme kavuşmamış anlaşmazlıklarda oldukça yağın olarak görülür. Bütün çiftlerin sorunları var ve hepsi de affetmeyi gerektiren durumları mutlaka yaşamıştır. Ancak genelde asıl sebeple ilgilenmeyi ihmal ediyor ve zarar vermeye devam eden duyguları yaşamaya devam ediyoruz.
Savunmacı tutum, bazen de eşlerden birinin aşırı derecede güvensiz ve diğerine bağımlı olmasından kaynaklanır. Tıpkı bahsettiğimiz önceki durumda olduğu gibi, bu şartlar altında da sonuç her iki kişi için de olumsuz olacaktır. Eşlerden biri nedeni gerçek olsun veya olmasın kendini tehdit altında hissederken, diğeri sonsuz bir şüphe duyacaktır. Karşı tarafın korkmasına neden olan kişi ya onun üzerinde kontrol oyunları oynayacak ya da çözüme kavuşmayan bir suçluluk duygusuna kapılacaktır.
Bunları göz önünde tutarak, çiftin artık sevgiyle değil korkuyla bağlandığını söyleyebiliriz. Birbirini koşulsuz seven ve destekleyen iki kişi, gizli iki düşmana dönüşmeye başlar. Eşler birbirine güvenemez. Kendilerini daima korumak zoruna hisseder. Bu durumda ise ya beraber bir karar alıp sorunu çözmeyi dener ya da ayrılık kararı alırlar. Bu durumda ayrılmak her ikisi için de yararlı olabilir.
Çatışmayı yok saymak
Tartışmayı önlemek de bir tür savunmacı tutum olarak sayılabilir. Bu davranış pasif veya üstü kapalı olabilir. Bunun mantığı tartışmaları, sorunları ve mesafeleri yok sayarak ayrılığı önlemektir.
Eşlerden biri diğerine karşı düşüncesiz ve zarar verici biçimde davranabilir. Buna karşılık bu muameleye maruz kalan taraf ise sessizliğini korur. Olanlara karşı hiçbir şey dile getirmez. Böyle bir şeyin ateşe körükle gitmek olacağını düşünerek tepki vermekten kaçınır. Bu nedenle ilişki, korku ve taraflardan birinin bağımlılığı yüzünden devam etmiş olur.
Maalesef, tartışmaları yok saymak onları yok etmeye yetmiyor. Bir sorunu çözümsüz bıraktığınız her defasında, sorun daha da büyür ve dönüşü olmaz. Genelde çözülmemiş olan problemler kaygıya neden olur. Bunun yanı sıra, depresyon ve ciddi mutsuzluğa da yol açabilir. Elbette bu sırada asıl mesele de büyümeye devam eder.
Birlikte olmak yalnızca çekimde ibaret değildir. Bununla birlikte farklı durumlarla başa çıkmayı da bilmeniz gerekir. Eğer aşkı canlı tutmak ve ayrılıktan uzak kalmak istiyorsanız sevgiyle ancak net ve doğrudan iletişim kurmaya odaklanmalısınız. Ergenlik fantezilerinizi bir kenara bırakın, bu fanteziler ilişkinize faydadan çok zarar verir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.