Anakin Skywalker'ın Psikolojisini Anlamak
tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González
Yeni Yıldız Savaşları üçlemesinin prömiyeri ile birlikte, bu efsaneye dair tutku yeniden canlanmışa benziyor. Fakat yeni filmle ilgili olumlu yorumlar ve ulaştığı izleyici sayısındaki başarıya rağmen, önceki iki orijinal üçlemede görüp de bu yeni üçlemede görmediğimiz bir şey var. Tabii ki, Anakin Skywalker karakteri.
Daha sonraları Darth Vader olarak bilinecek Anakin Skywalker karakteri ilk 6 Yıldız Savaşları filminin ana karakterlerindendi ve filmin ikonu haline geldi. Bu evrenin Seçilmiş Kişi’si, orijinal filmlerde yer alan karakterlerin en karmaşık olanı. Fakat bazı davranışlarını anlamak biraz karmaşık olabilir. Neden barış için savaşan bir savaşçıyken gidip bütün galaksiye zulmeden zorbanın sağ kolu olmayı tercih etti? Bu yazımızda, bu durumu anlamak için Anakin Skywalker’ın psikolojisini inceleyeceğiz.
Yıldız Savaşları’nın En Meşhur Karakteri Anakin Skywalker’ın psikolojisini Anlamak
Orijinal serinin öncesini anlatan 3 film, orijinal üçlemeye kıyasla hayranların beğenisini toplamasa da, bu filmler Anakin Skywalker’ın psikolojisini anlamak açısından çok önemli püf noktalarını barındırıyorlar. Hatta, Gizli Tehlike, Klonların Saldırısı ve Sith’in İntikamı bu karakter etrafında dönmektedir.
Bu filmlerde, Anakin’in çocukluğuyla başlayan ve sonunda onun tüm şehri öldürüp Jedi tapınağını yok ettiği hikayeyi görüyoruz. Daha sonra, Darth Vader olarak günahlarından arınıp tekrar Işık’a dönmeden önce, yıllar boyunca galakside türlü kötülüklerde bulunuyor.
Anakin’in kişiliğindeki bu ani dönüşüme sebep olan neydi? Hadi hikayesinin temel noktalarına bir göz atalım.
Zor Bir Çocukluğun Yansıması
Anakin Skywalker’ın psikolojisini anlamak için, çocukluğuna dönmeliyiz. Tatooine’de (çok kötü bir durumda olan bir gezegen) yaşamaktadır ve annesiyle birlikte bir hurda tüccarının kölesidirler. Küçük Anakin çok küçük yaşlardan beri annesiyle ilgilenmek zorunda kalmıştır.
Pek çok çalışmaya göre, bir baba figürünün olmaması çocuğun gelişimini engelleyebilir. Bu, diğer tüm şeylerin yanında, Anakin’de de görüldüğü gibi, kişinin bağlanmaktan kaçınmasına sebep olabilir. Bu özellikle, Padmé ile olan ilişkisinde net bir şekilde görülmektedir.
Bu tarz bir bağlanma sorunu gösteren kişiler, duygularını göstermekten kaçınırlar ve kendilerine tamamen yetmeye çalışırlar. Bu, Anakin Skywalker’ın psikolojisini incelerken karşımıza çıkan özelliklerden biri. Kendi kararlarını, saygı göstermesi ve takdir etmesine rağmen, hocasının tavsiyelerinin önünde koyar.
Öte yandan Anakin, üstün yetenekli çocukların özelliklerinin de çoğunu gösteriyor. Tabii bu zekadan kaynaklı olarak, normalde çözebileceği sorunlar olmasına rağmen, daha çok problemle karşılaşıyor. Ustasıyla sorunlar yaşıyor; bu, farklı hissetmesine sebep oluyor ve onu masum ve idealist yapıyor. Tüm bu özellikler sonunda Karanlık Taraf’a geçmesinde rol oynuyor.
Bunu da okuyun: Bir Baba Çocuğunu Terk Ettiğinde
Jedi’lar Tarafından Evlat Edinilmesi
Anakin, Obi-Wan ve Qui-Gon Jinn ile tanıştığında, kölelikten kurtulmanın bir yolunu bulduğunu ve sonunda başkalarına yardım edebileceğini düşünüyor. Kimsenin yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmediğinden şikayet ettiği için, bu onun için çok önemli bir şey. Genç Anakin için, Jedi’lar evrende iyi olan her şeyin temsilidir ve o yüzden onları idealleştirmektedir. Ne yazık ki, Jedi’lara katılmak tek isteği olsa da, bu isteği pek çok yeni sorunu beraberinde getirir:
- Qui-Gon Jinn ve Obi-Wan ile giden Anakin, annesini terk etmek zorunda kalır. Annesi, ona karşılıksız sevgi duyan tek insandır. Yıldız Savaşları evrenindeki ileri teknolojiye rağmen, ayrılar iken annesiyle genellikle iletişim kuramamaktadır.
- Qui-Gon’un, Sith’i yok edecek kişinin Anakin olacağı ve Güç’e denge getireceğindeki ısrarlarına rağmen, Jedi Konseyi Anakin’i eğitmek istemez. Bunun için çok büyük olduğunu söylerler ama gerçekte çocuğun geleceğinden endişelenirler ve onu bir padawan olarak eğitmeyi reddederler. Bu Anakin’de yoğun bir reddedilme hissi doğurur ve gittikçe Konsey’e olan inancını yitirir.
- Anakin’in temel özelliklerinden biri başına buyrukluğudur. Jedi ustaları, onun zarara sebep olmasını önlemek için onu birçok kurala uymaya zorlar. Bu, reddedilmenin acısı ile birlikte, küskünlüğe sebep olur.
Bazı Çalkantılı İlişkiler
Üç öncü filmde, Anakin’in masum çocuk halinden isyankar gence dönüşümünü ve sonunda narsist bir yetişkin olmasını izleriz. Üstünlüğünden, fakat aynı zamanda güvensiz ve diğerlerine açılma konusunda başarısız olmasından dolayı, genç Skywalker diğerleri ile anlaşamadığını ve anlaşılmadığını hisseder. Öte yandan, Anakin Skywalker’ın psikolojisini derinden etkileyen ilişkileri de pek çok soruna sebep olur; örneğin:
- Anakin’in ustası Obi-Wan Kenobi, bir akıl hocasından çok ağabey gibidir. Harika bir ilişkileri olsa da, ikisi arasında çekişmeli bir ilişki de söz konusudur.
- Anakin, eşi, tüm hayatı olan Padmé’ye aşıktır. Bundan dolayı, onu idealleştirir. Çok fazla ayrı vakit geçirdikleri için, yani Padmé’yi yeterince tanıyamadığı için, durum kötüleşir. Ayrıca, ilişkileri duyulursa Anakin’in Jedi’lar arasındaki pozisyonu ifşa olacağı için bu durumu gizlemektedirler.
- Anakin’in oldukça takdir ettiği Başkan Palpatine, aslında onu yenilgiye uğratmak isteyen bir Sith Lordu’dur. Sonunda Anakin kendini Başkan ile, Başkan’ın onda güvensizlik yaratmasına sebep olacak doğrudan ve dolaylı zehirli bir ilişki içinde bulur.
Temel ilişkilerindeki problemler ve evrenin geri kalanından kendini izole etmesi sebebiyle, Anakin diğerleriyle anlaşma konusunda oldukça yalnız ve güvensiz hisseder. Bu, sonunda Karanlık Taraf’a geçmesine sebep olur.
Bunu da okuyun: Sahte Cömertlik: Bir Narsistin Tuzağı
İdeallerine İhanet Etmesi
Anakin artık genç bir Jedi olduğunda, Tusken Yağmacıları’nın (Kum Halkı olarak da bilinirler.) annesini öldürdüklerini öğrenir, öfke gözlerini kör eder ve Tatooine’de yaşayan bu ırkın mensubu olan herkesi, kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere, öldürür. Bu, Skywalker’ın tüm ideallerine karşı bir davranıştır ve onu daha kibirli ve öfke dolu biri haline getirir.
İlk filmlerde, Palpatine Anakin’i Jedi Konseyi ile karşı karşıya getirir, ona ustalarının düşüncelerinin onunkinden farklı olduğunu gösterir. Anakin Padmé’nin hamile olduğunu öğrendiğinde ve onun doğumda ölmesi ile ilgili kabuslar görmeye başladığında, tavsiye için Başkan’ın yanına gider. O anda, Başkan Sith Lordu olarak gerçek kimliğini gün yüzüne çıkarır ve Karanlık Taraf’ın Güç’ünün Anakin’in eşini kurtarabileceğini söyler.
Şüphe içinde kıvranan (Anakin Skywalker’ın psikolojisini tanımlayan temel unsurlardan) genç Jedi, Palpatine’i Konsey’e şikayet eder. Fakat durum böyle olunca Mace Windu’nun Palpatine’i ölümle tehdit etmesi üzerine, Anakin akıl hocasını savunmayı tercih eder. Jedi’lara ihanet eder ve Darth Sidious’un çırağı olur.
Yeni ustasının yönetiminde, Anakin (artık Darth Vader olur.) gaddar biri olur ve nefret döngüsüne düşerek kendini yok eder. En şok edici şeylerden biri, içerideki tüm gençleri öldürdüğünde Jedi Tapınağı’nın yıkılmasıdır. Ayrıca onu reddettiği için Padmé’yi boğması da dehşet vericidir.
Her şeyi yitirip Obi-Wan ile savaşı sonrası ölüm döşeğindeyken, Palpatine Anakin’i kurtarır ve onu hizmetçisi yapar. Anakin yitirdiği her şeyden dolayı Palpatine’den nefret etse de, evrenden izole olması ve kendinden nefret etmesinden ötürü ona katılmaktan başka şansı yoktur.
Bununla beraber, İmparator’a karşı olan nefreti Darth Vader’ın oğlunu korumak için kendini feda etmesine sebep olmuştur. Kendi ustasını öldürür. Bu şekilde, yeniden Işık’a döner ve Güç’ün ruhu şeklinde gerçek ustası Obi-Wan’a yeniden katılır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.