Adrenalin: Performans ve Aktivasyon Hormonu

Adrenalin: Performans ve Aktivasyon Hormonu
Valeria Sabater

Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Adrenalin spor yaptığımız zaman iyi hissetmemizi sağlayan hormondur. Hoşlandığımız biriyle karşılaşınca midemizde kelebekler uçuşmasına ve her günkü tehlikelere karşı tetikte olmamıza neden olan hormondur.

Performans ve hareket hormonu olmasına karşılık adrenalinin bir de bilinmeyen karanlık bir yüzü var. Fazla adrenalin ciddi yan etkilere sahiptir.

Adrenalin tıpkı dopamin ve oksitosin çok değerli bir maddedir. Aynı zamanda nörotransmitter görevi görür ve davranışlarımızı neredeyse diğer tüm hormonlardan daha çok etkiler. Örneğin adrenalin hayatta kalma içgüdüsünü ateşlerken aynı zamanda bağımlı davranışlara eğilimli olmamıza neden olur. Anksiyete ve kronik stres de bu yan etkilerden bazılarıdır.

Bazı insanlar hayatlarındaki monotonluktan kurtulmak için adrenaline ihtiyaç duyar. Bu da hayatı ya dolu dolu yaşamamıza ya da boşluğu doldurmak için sık sık kendimizi riske atmamıza yol açar.

Kriz yönetimi konusunda uzman olan kişiler genellikle müşterilerini adrenalini yönetmek konusunda eğitirler. Bunu yapmak için müşterilerini fiziksel ve duygusal olarak stresli işler yapmaya yönlendirirler. Bu aktiviteler de kişinin nasıl yanıt vereceğini düzenlemeye yarar.

Burada amaç çok basit: insanları kontrolü kaybetmemeleri için eğitmek ve adrenalinin asla düşmanları olmadığını, dost olduğunu öğretmek.

Böylece hormonların bedenimiz üzerinde ne denli etki sahibi olduğu görülecektir. Şimdi adrenalinle ilgili biraz daha ayrıntılı bilgi edinelim.

kırmızı atletli koşucu

Adrenalin nedir ve ne işe yarar?

1982 yılında Lawrenceville’den Angela Cavallo yılın annesi seçildi. Angela tüm dünyada ünlendikten sonra medya onu işte böyle tanıttı. Çünkü gerçekten inanılması zor bir iş başardı.

Oğlu Tony başlarına gelen korkunç olay esnasında garajdaki arabalarıyla ilgileniyordu. Arabayı havada tutan kriko aniden kapandı ve araba genç adamın üstüne düştü.

O sırada Angela Cavallo 51 yaşındaydı ve kilosu 60 kilodan azdı. Daha önce spor yapmamış ve pek de iri yarı bir kadın olmayan Angela daha önce hiç ağırlık kaldırmamıştı.

Neredeyse bir buçuk tonluk arabayı hiç düşünmeden kaldırdı. Birkaç saniye boyunca onu havada tutmayı başardı. Böylece komşuları yetişti ve bilinçsiz yatan oğlunu arabanın altından kurtardı.

Bu inanılmaz olayın arkasında iki sihirli güç var: bir annenin sevgisi ve çok miktarda adrenalin. Yeteri kadar adrenalin, hayatta kalmak ve başkalarının hayatta kalmasına yardım etmek için bize güç verir.

Aktivasyon hormonu

Adrenalin noradrenalin ve dopaminle birlikte katekolaminler sınıfına girer. Adrenalin böbreklerin üstündeki böbrek üstü bezleri tarafından üretilir.

Aynı zamanda adrenalinin epinefrin isimli bir sentetik versiyonu da vardır. Laboratuvar ortamında üretilen bu madde kimyasal olarak adrenalinle aynıdır ve bu nedenle kardipulmoner resüsitasyon acil durumlarında kullanışlıdır.

adrenalinin formülü

Adrenalinin çalışma mekanizmasını anlamak için Angela ve oğlunun hikayesini kullanıyoruz:

  • Tehdit edici veya tehlikeli bir olaya tanık oluruz (çocuğun üzerine araba düşmesi gibi örneğin). Hipotalamusumuz duygusal tepkilerimizden sorumludur ve bu uyarana belirli bir tepki vermek için sempatik sistemi aktive eder.
  • Hipotalamus aynı zamanda adrenalin iliğine doğrudan bağlıdır. Adrenalin iliği ise doğrudan böbrek üstü bezlerine bağlıdır. Bu bezler bizi harekete geçirmek ve nasıl tepki vereceğimizi belirlemek için doğru miktarda adrenalini salgılamaya hazırlanır.

Adrenalin harekete geçmek için somut mekanizmalar kullanır

Dahası var. Adrenalin üretmenin yanı sıra, bir dizi ince ayarlı biyolojik mekanizma da tetiklenir. Bu mekanizmalar tepkilerimizi kolaylaştırır:

  • Durumsal bilinci kaybederiz. Yani beynimiz tüm dikkatini tek bir şeye odaklamaya çalışır. Diğer hiçbir şeyin önemi kalmaz.
  • Öte yandan beyin hangi duyuların daha kullanışlı olacağına karar verir. İşitme duyusu en yaygın geri plana atılmış olandır. Başka bir deyişle daha iyi görebilmek için duymayız.
  • Göz bebeklerimiz daha çok açılarak görmek için daha fazla ışık alır.
  • Adrenalin farkında olmadığınız bir şey daha yapar. Kan damarlarımızı genişleterek kalp atışımızı artırır. Bunun bir nedeni var: daha fazla kan pompalayarak kaslara oksijen gitmesini sağlamak. Bu sayede daha güçlü ve tepki vermeye hazır hale geliriz.

Bazen küçük ama yoğun bir adrenalin üretimi uzuvlarımıza daha fazla kan ve dolayısıyla oksijen gitmesini sağlar. Sonra da hiç olmadığı kadar güçlü hissederiz.

İşte ilginç bir gerçek. Beynimiz bağışıklık sistemine yüksek oranda dopamin ve ağrı kesici endorfin üretmesi emrini verir.

Bunun anlamı, tıpkı Angela gibi çok büyük bir ağırlık kaldırıp yaralansak bile acıyı hissetmemektir.

araba kaldıran adam

Adrenalinin olumlu ve olumsuz etkileri

Adrenalin birçok olumlu yöne sahiptir. Zorlukların üstesinden gelmeye yardım eder. Bağımlılık olduğu kadar eğlencelidir de.

Adrenalin sayesinde herhangi bir stresli duruma adapte olabiliriz. Özellikle de riskli sporlar yaptığımız zaman işe yarar. Testlerde elimizden gelenin en iyisini yapmaya ya da randevularda eğlenmeye yarar.

Titreyen eller, midede bir yumruk, sevilen birine bakıldığında büyüyen göz bebekleri… Tüm bunlar adrenalinin üzerimizdeki doğrudan etkileridir.

Adrenalin sayesinde dans ederken ya da başkalarıyla eğlenirken keyifli hissederiz. Bu hormon aynı zamanda roller coastera bindiğimizde hissettiğimiz duygunun nedenidir.

Gördüğünüz gibi bu davranışların çoğu bir bakıma risk taşır. Özellikle de her bitince ayağınızı bir adım geriye attığınızda, elinizden geleni yapmış olduğunuzu bilip büyük bir memnuniyet duyduğunuz an…

Bu nedenle adrenaline bağımlı olanlar insanlar vardır. Bu, hakkında biraz daha bilgi sahibi olmamız gereken karanlık bir yüz…

dağcı adam

Adrenalin bağımlılığı

Bazı insanlar ekstrem sporlara ve adrenaline bağımlıdır. Bazıları gerçek anlamda hayatlarıyla oynar. Bu davranışın temelinde –çoğumuzun tanık olduğu gibi- sadece basit bir eğlence ve heyecan arayışından fazlası vardır.

Bu yoğun adrenalin belki de hissettikleri bir boşluğu dolduruyor ya da duygularını gizliyor olabilir.

Bağımlılık diye düşündüğümüz zaman direkt olarak aklımıza uyuşturucu bağımlıları gibi insanlar gelir. Genelde insanlar bu tür hapları eğlence için değil içinde bulundukları huzursuz durumu atlatmak için kullanırlar.

Yine de diğer bağımlılık türlerinden o kadar sık söz etmiyoruz. Adrenalin de riskler yoluyla insanı canlı hissettirdiği için bir çeşit bağımlılıktır.

Biri günlük olarak adrenaline duyduğu ihtiyacı riske girerek karşılıyorsa bunun bağımlılık göstergesi bir davranış olduğunu söyleyebiliriz.

Öte yandan tıpkı diğer bağımlılık yaratan maddelerde olduğu gibi aynı deneyimleri tekrar yaşamak için gittikçe daha fazla dozda adrenaline ihtiyaç duyulur. Vücudumuz zamanla buna tolerans geliştirir ve aynı deneyimleri yeniden yaşayabilmek için bağımlılar daha fazla ekstrem davranışlar içine girerek içinde bulundukları riski artırmaya yönelirler.

Profesyonel olarak ekstrem sporlar yapan bir sporcuyla davranışlarının sonucunu düşünmeden bu sporları yapan insanları birbirine karıştırmamak gerektirir.

Bu bağlamda adrenalin bağımlılığının bildiğimiz türden bir bağımlılık olmadığını sadece biyolojik bir ihtiyacı tatmin olduğunu söyleyebiliriz.

Adrenalin ve kronik stres

Adrenalinin bağımlı yapabileceğini gördük. Şimdi sıra başka bir olumsuz etkisinde. Kronik stresin günden güne yerini sağlamlaştırması…

Kronik stres devamlı baskı ve gerilimin doğal bir sonucudur. Bunu zamanında yönetmediğimiz zaman sonuç kronik strese girmek olur. Bu duygusal durum iki belirgin hormonun bir ataya gelmesiyle oluşur: adrenalin ve kandaki kortizol.

labirentin içinde oturan kadın

Zor bir duruma girdiğimizde, olumsuzluklar fiziksel ve duygusal dengemizi tehlikeye soktuğu zaman beynimiz bunu tehlike olarak yorumlar. Burada adrenalin devreye girer ve etikili hareket etmemiz gerekir.

Ancak her zaman bunu yapamayabiliriz. Böyle bir durumda da adrenalin bedenimizde bazı değişiklikler meydana getirmeye başlar (yüksek tansiyon, yüksek nabız, sindirim sorunları).

Sağlığımızı ortaya koyar ve hayatımızı riske atarız. Bu ne şimdi bir kenara atabileceğimiz ne de yarın ya da ertesi gün düşüneceğimiz bir şey.

Sonuç olarak, adrenalinin doğru zamanda salgılandığı zaman sihirli görevini yerine getirdiğini söyleyebiliriz. Böyle durumlarda adrenalin tepki vermemizi kolaylaştıran bir tetikleyici gibi çalışır, bizi güvende tutar ve belirli durumlara daha iyi adapte olmamızı sağlar.

Ama bu hisse her gün ihtiyaç duyuyor veya gerilim ve korku bizi ele geçirmişse adrenalin aklınıza gelebilecek en kötü etkiyi yaratır: sağlığımızı bozar.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.