Yatakta Birbirimize Sarılıp Uyumanın Güzelliği
tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González
Her zamanki mizah ve bilgeliğiyle Marcel Marceau der ki: “Asla bir pandomimle sarılıp uyumayın. Kurtulmanız imkânsız olur.” Elbette, işinden söz ediyordu bu sözleri söylerken. Ama yatakta birbirimize sarılıp uyumak ilişkilerimiz için son derece faydalı olabilir.
Sarılmak, birbirimizi kucaklamak, şefkat ve samimiyet göstermek, birbirimize sokulmak… Bütün bunların özel bir önemi vardır. Hatta çok pozitif ve faydalı bir rutine dönüşebilir bu sözünü ettiğimiz şeyler.
“Cildim izlerinle dolu ve benim belirsiz soluk ve tebessümsüz adımı bırakmaksızın onları silebilecek ne bir rüzgâr be de su var.”
– Gioconda Belli
Birbirimize Sarılıp Uyumanın Faydası
Bir küçük bakış, kucaklaşma, yakınlaşma, sıcak bir dokunuş. Bunları sıradan olarak görebiliriz ama aslında bizim için çok faydalı şeylerdir. Basit, anlık mutlulukların ötesine geçer bu hareketler. Hatta hayatımızı psikolojik ve fiziksel olarak geliştirebilirler. Yazımızda paylaşacağımız tavsiyeleri hemen not almaya başlayın…
Sarılıp Uyumak Oksitosin Düzeyimizi Yükseltir
Oksitosin mutluluk ve samimiyet anında bedenimizin salgıladığı hormondur. Basit bir dokunuş ya da ortak bir bakış, çok şey yaratabilir. Bize diğer kişiyle gerçekten samimi bir şey yaşadığımızı hissettirir.
Yatakta birbirimize sokulduğumuzda daha rahat ve mutlu hissetmemizin nedeni işte budur. Bu bir alışkanlık hâlini alırsa o kişiyi samimiyetle özdeşleştiririz. Yani onu her düşündüğümüzde bizim yanımızda olsun ya da olmasın o kişiyle olan ilişkimiz güçlenecek ve daha samimi hâle gelecektir.
Birbirimize Sarılıp Uyumak Acıya Direncimizi Artırır
Oksitosin sadece mutluluk hormonu değildir. Ayrıca ağrıyı daha iyi tolere etmemize yardımcı olur. Kendimizi “sanki bulutlarda gibi ” hissettirmekten ve sevdiğimiz kişileri kendimizi iyi hissettirmekten sorumludur.
Bu hormon salgılandığında, hoş olmayan uyaranları görmezden geliriz. Bunun yerine, bizi bir şekilde mutlu edenlere odaklanır zihnimiz. Hüzünlü hissettiğimiz zaman samimi bir şekilde kucaklaşmak veya depresif hissettiğimizde destekleyici bir dokunuş, kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olur.
İlişkilerimizi Zenginleştirir
Yatakta birbirimize sarılmak ilişkimizi zenginleştirir.
Yataklarımızı uyku ve seksle bağdaştırmak normaldir. Ancak aynı zamanda samimiyet ve güven inşa etmek için bir buluşma yeri olabilir burası. Derin hisleri paylaşmak için bir yer olabilir.
Yatağımız sadece uyku için değildir. Aslında yatğımıza ne kadar fazla kullanım atfedersek o kadar kişisel ve ilişkisel zenginleşme yaşayacağımıza kuşku yoktur. Kucaklaşma, dokunma ve sarılma, basit bir dinlenme ihtiyacının ötesinde bu ek kullanımın bir parçasıdır.
Birbirimize Sokulup Uyumak Stresi Azaltır
Sevdiğimiz insanla hoş bir fiziksel temas kurmak, stres ve anksiyeteyi önemli düzeyde azaltan bir şeydir. Ayrıca bunu sevdiğimiz bir insanla yaptığımız için kendimizi çok daha iyi hissederiz.
Her şeyin gerçekten çok hızlı yaşandığı bir dünyada hayatlarımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Öyle ki çok stres yaşadığımızda zararlı bir hormon olan kortizol hormonu salgılıyoruz. Oysa kortizol hormonu, sevdiğimiz bir insanla temas kurduğumuzda önemli ölçüde azalma eğilimi gösteriyor.
Bir kucaklaşma, cildinize değen bir dokunuş, bir sarılış … Bütün bunlar ruh hâlimizi iyileştiren muhteşem şeylerdir.
Çocukların Gelişimini İyileştirir
Sarılmadan söz ederken çocukları ve bebekleri unutmamalıyız. Çünkü annelik için fiziksel temas olmazsa olmazdır.
İnkübatörde daha çok zaman geçirmiş bebeklerin bilişsel gelişiminni diğer çocuklarınkine göre düşük olduğu ortaya konmuştur. Bunun nedeni yaşamlarının ilk döneminde yaşadıkları fiziksel temas eksikliğidir.
İşte bu yüzden bu detayı unutmamız çok önemlidir. Sevgimizi sarılarak ifade etmeliyiz. Bu hem ruh hem de beden sağlığımızı iyileştirici bir pratiktir.
“Ruhumu cildinde taşı, ben de kendi cildimde senin ruhunu taşıyayım.”
– Rosana
Artık sarılıp uyumanın güzel olduğu kadar faydalı olduğunu da biliyorsunuz. Hatta bunun gerekli olduğunu bile söyleyebiliriz. Öyleyse ne bekliyorsunuz?