Yalnızlık Sandığınız Kadar Kötü Değil
tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González
Yalnızlığı düşmana çevirirsek çok zalim ve yıkıcı olabilir. Zaten toplum da bundan başka türlüsünü düşünmemize izin vermiyor. Çok küçük yaşlardan itibaren, yalnız olmak negatif bir durummuş gibi gösteriliyor. Bu başarılı insanları başarısızlıklardan uzak tutan şeydir. Peki, kendinizi yalnız bulduğunuz bir anda ne yaparsınız? Sırf yanınızda biri olmadığı için hayatınızı yaşamayı ve zevk almayı bırakır mısınız?
Tüm bunların cevabını kendi içinizde bulabilirsiniz. Bazı şeyleri yalnızca başka insanlar da olduğu zaman yapabileceğimizi düşünüyoruz. Hâlbuki yalnız olmanın ve bazı şeyleri yalnız yapmanın o kadar da negatif bir durum olmadığını kabullenmemiz gerekiyor. Aslına bakarsanız, yalnız olmak en zengin deneyimlerden biri olabilir.
“Yalnızlık nedir? Yalnızlık kendinizle karşılaşmaktır ve bu bir üzüntü nedeni olmamalıdır. Yalnızlık, düşünmek iyi bir zamandır.”
– Küçük Prens
Yalnızlık bir armağandır
Genelde, yalnız kalmamak için saçma yollara başvururuz. Farklı ilişkilere atılır; sırf başkalarını kaybetmemek için yapmayı istemediğimiz şeyler yaparız… Yalnız yaşamanın mümkün olmadığını düşündüğümüzden, başkalarını hayatımızda tutmak için birçok şey yaparız.
Hiç sinemaya yalnız gittiniz mi? Size eşlik edecek birisi olmadan en sevdiğiniz restorana yemek yemeye gittiniz mi? Kaç defa kimse sizinle gelmek istemediği için planlarınızı iptal ettiniz? Bunun üzerine birazcık düşünecek olursanız, sırf size katılacak başka birisi olmadığı için yapmaktan hoşlandığınız şeyleri ertelediğinizi veya bu yüzden kendinizi kısıtladığınızı göreceksiniz. Bu hayatta yapılabilecek en aptalca şeylerden biri!
Etrafınızda size eğlenerek bakan insanlar olacağı doğru. Aileniz tek başına bara veya bir kulübe gitmenin saçma olduğunu söyleyebilir. Bu baskı da haliyle aklınızın bir köşesinde yalnız takılmanın yanlış olduğu inancını korumanıza neden olacaktır. Ancak eğer kendinize inanır ve size eşlik edecek kimse olmadığı için zevklerinizden mahrum olmayı reddederseniz, dışarıda fırsatlarla dolu bir dünya olduğunu keşfedebilirsiniz.
“Başka biriyle mutlu olmanın en iyi yolu önce kendi başınıza mutlu olmayı öğrenmektir. Böylece size eşlik edecek birini bulmak zorunluluk değil yalnızca güzel bir öneri olarak kalır.”
Elbette reddedilme korkusu ya da garipsenmiş hissedebilirsiniz. Ancak yine de kim bilebilir, belki de bu yerde kendinize bir başkasını bulabilirsiniz? Olay, kafanızdaki belirli bir hedefe yönelik hareket etmekte değil, kendinizi eğlendirmekte. Yine de her şeyin olması mümkün. İnanmasanız bile, birçok şeyi tek başına yapan ve bundan keyif alan insanlar var. Bu insanlar başkalarının onlar hakkında ne düşündüğünü de umursamıyorlar.
Kimseye bağlı olmaya ihtiyacımız yok
Yalnızlık korkumuzun temelinde başkalarına derin bir şekilde bağlı olmamız yatıyor. Aileye, arkadaşlara, sevgiliye bağlılık… Yalnızca bir şeyleri beraber yapmak için değil, yaşamak için bile başkalarına ihtiyaç duyuyoruz. Aslında yalnızlık özgürlüktür. Ancak aksine bazı şeyleri bırakmaktan veya bizi güvende hissettiren insanlardan ayrılmaktan korkuyoruz.
Etrafta kendimizden başka kimsenin olmadığını fark ettiğimiz zaman sersemliyoruz. Korkularımızı inkar edemeyiz ve kendimizi dinlemekten başka çaremiz de yok. Uzun süre yalnız kalmaktan alıkonduk, kalabalıklar içinde kendi sesimizi yitirdik ve başka seslerin içinde boğulduk.
Yalnızlıkta ise keşfedebileceğimiz muhteşem duygular var. Kendi hayatımızdan sorumlu olduğumuzu ve aslında toplumun üzerimizde kurduğu baskının hayatımızda ne kadar küçük önemi olduğunu keşfedebiliriz. Toplumun açıkça dile getirmeden dayattığı kuralların ne kadar gereksiz olduğunu…
“Sevmek için önce kendi benliğimiz üzerinde düşünmek gerekir. Bu da ancak yalnızlıkla mümkün olabilir.”
– Alejandro Jodorowsky
Kendimize yalan söyleyemeyiz. Yalnızlık acıtır çünkü en büyük korkularımızla yüzleştirir bizi. Ancak korku geçicidir ve asla olması gerektiğinden daha uzun sürmez. Yalnızlık ise bizi kendimiz olmaya zorlar. Doğruluğundan neredeyse emin olduğumuz bütün o aptalca inançlar ve kurallarla aramızdaki bağları koparır. Gerçek hayatta bizi arka plana iten şeylerden kurtarır.
Yalnız olmak ve yalnızken bundan keyif almak sanıldığı kadar kötü bir şey değil. Sizinle eğlenenleri görmezden gelin. Kendinizi onlara bağımlı olmaktan kurtardığınızda eski halinize geri dönmeniz için uğraşırlar. Eğer hayatta yalnız kaldığınız bir dönem olursa bunu inkar etmeyin. Etrafınızda size hiçbir şey katmayacak olan boş insanlara yer açmak için yalnızlığı elinizin tersiyle itmeyin. Yalnızlığı kabul edin, onu kucaklayın ve her şeyden önemlisi bundan keyif almaya bakın. Çünkü yalnız kalmak hayatınızı zenginleştirir, kendinizi keşfetmeniz için yeni bir kapı açar ve büyümenizi sağlar.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.