Yağmurlu Bir Günde Aşkın Büyüsünü Keşfedin
Aşk, en ummadığınız zamanda karşınıza çıkar, siz aramadan ve hatta istemeden. Aşk, kaprislidir ve yağmurlu bir günde bile ortaya çıkabilir.
Sokaklar, arabalarla ve her renk ve şekilden şemsiyelerle doludur. Ilık bir yağmur hafif hafif çiseler, her şeyi ferahlatıcı örtüsünün altına alır. Beraberinde teklifler ve telaşlardan bir hale vardır. Ta ki birden bir şey oluncaya kadar. Kısacık bir karşılaşma, bir tebessüm ve iki kalp bir anda birbirine vurulur.
“Mavi Şemsiye” harika bir Pixar filmi. Yağmurlu bir günde şehrin unsurlarıyla muhteşem bir aşk hikayesini harmanlıyor.
Bu kısa filmi izledikten sonra yağmurlu günlere aynı gözle bakmayacağınıza eminiz. Dahası, bırakılmış ve parçalanmış bir şemsiye bulduğunuzda yanından geçip gitmeyeceksiniz. Elbette, bu kısa film aklınıza düşecek.
Her sahne ve muhteşem müzikle sizi eğlendirmek istiyoruz. Çünkü birlikte pek çok özelliğin kaynaklandığı eşsiz bir sanat eseri oluşturuyorlar. Bunlar üzerinde düşünmeye çağırıyoruz sizi.
Yağmurlu günler ve isyankar şemsiye
Amacınıza ulaşmak için telaş ettiğinizden, bir şeye karşı isyan ettiğiniz oldu mu hiç? ‘Mavi Şemsiye’ filmi, sizi bunu düşünmeye teşvik ediyor. Kader, şans ya da hayatın büyüsü, yolunuza uğruna mücadele vermeye değen bir şey koyduğunda risk almaya değdiğini hatırlatıyor.
Yağmur için gökyüzünden düşen göz yaşları derler ve o fırtınalı günler, içimizdeki bir rehber gibi inceltir insan duygusunu. Sanki bir anda kabuğumuzdan çıkıp daha özgür varlıklar olmuşuz gibi.
Bu kısa Pixar filmi 2013 senesinde Saschka Unseld tarafından yazılıp yönetildi. in 2013. Bu küçük sesli görsel ve müzikal hazine için yönetmene ilham veren şey, yağmurlu bir günden sonra sokağa bırakılmış mavi bir şemsiyeyle karşılaşmasıydı.
Sihir dolu romantik bir karşılaşma
Hiç şüphesiz sizin de başınıza gelmiştir. Yürürken kırık bir eşya bulmuşsunuzdur. Şiddetli yağmurlarla kavgadan sonra görevini yerine getirdiği için bir kenara fırlatılmış bir eşya. Bir şemsiye bize nasıl hikayeler anlatabilir? Saschka Unseld bundan emindi: bir aşk hikayesi olmalıydı.
“Mavi Şemsiye” filminde mavi bir şemsiye ile kırmızı bir şemsiye arasında sihir dolu bir karşılaşmayı keşfediyoruz. Şehir, yağmurun getirdiği karmaşayla dolu ve her şey günlük rutine uygun akıyor: koyu şemsiyeler gelip gidiyor, metro istasyonlarına gidiyorlar, taksi çağırıyorlar ve bütün bu esnada insanlar, şemsiyelerin altına sığınmışlar…
Bu koyu şemsiyeler denizi içinde iki kahramanımız öne çıkıyor. Kısacık bir karşılaşmanın ardından bu ikisi yollarını bir daha ayırmak istemiyor.
Ne var ki kaçınılmaz olan yaşanıyor. Mavi şemsiye, sahibi tarafından alındığı için kırmızı şemsiyeden ayrılmak zorunda kalıyor. Peki böyle mi oluyor? Gerçekten ayrılıyorlar mı? kesinlikle hayır. Baş kahramanımız isyan ediyor ve sahibinin elinden uçup kaçıyor. Asfalt ormanın üzerinden, arabaların ve insanların arasından süzülüyor…
Yağmurlu havada seninle dans edenler, fırtınada yanında yürürler.
Bu kısa film, aşk söz konusu olduğunda hepimizin biraz daha fazla yararlanabileceği cesaret ve doğallığa örnek veriyor. Bazen ‘kontrollü çılgınlık’ dediğimiz o şeye bir parça ihtiyacımız vardır. Böylece kalbimizin istediğine doğru sıçrayabiliriz.
Hayat daima rahat bölgemizin ötesine gider, koyu şemsiyelerin yığıldığı o köşenin ötesine. Yağmur karmaşa ise aşk daha da büyük bir karmaşadır. Bu nedenle, sihir ortaya çıktığında, kaçmasına izin vermemeliyiz. Sadece zaman söyler hangi kararları almamız gerektiğini, riske değip değmeyeceğini ya da geriye dönmenin daha akıllıca olup olmadığını.
Ama sırılsıklam aşık olduğunuzda, talih size bir fırsat sunduğunda, tereddüt etmeyin ya da kararsız olmayın. Yaşamaya cesaret etmediğimiz her an, yarın pişman olacağımız bir sayfadır.
Mavi şemsiyeyi izledikten sonra, yüzünüzü güzel bir tebessüm kaplayacağından eminiz. Her şehirde bulunabilecek cansız eşyaların bu karşılaşmayı kolaylaştırmak için nasıl canlanacağını görmekten zevk alacaksınız. Öyleyse söyleyin bize… yağmurlu günleri seviyor musunuz?
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.