Sosyal Duygular, Tanımı ve Özellikleri
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
Sosyal duygular, başkalarının yanında olduğunuzda duygularınız ile ilgili ortaya çıkan durumlardan ibaret. Mesela, utanç duygusu bunların bir örneği ve temelde, bir kişi kendi değerini diğer insanların yargısına dayandırdığında ortaya çıkıyor. Bu tür duygular, kişilerarası ilişkileri ve hatta kendinizi görme şeklinizi hem olumlu hem de olumsuz olarak etkileyebiliyor.
Her dilin, yalnızca sosyal gruplar arasında ortaya çıkan kendine özgü duygusal durumlara ilişkin bir tanım şekli bulunuyor. Buna bir örnek, Almanca schadenfreude terimi. Bu kelime, “başkalarının talihsizliğinden zevk almak, diğerine yapılan bir kötülükten zevk almak” olarak tercüme ediliyor.
Benzer şekilde, Fransızca’da kullanılan çok daha zengin bir ifade var: retrouvailles. Genellikle sevdiğiniz ancak uzun zamandır görmediğiniz biriyle karşılaştığınızda yaşadığınız neşeyi anlatıyor. Böylece, bu örneklerden de görebileceğiniz gibi, insanlar bir topluluk içinde pek çok his, duygu ve tepkiyi deneyimliyor diyebiliriz.
Bu anlamda, araştırmacıların da, genellikle bireysel duyguları sosyal duygulardan ayırmasının nedeni de bu olarak ortaya çıkıyor. İkinci tür duygular, yani sosyal duygular belki daha ilginç olarak ele alınabilirler, çünkü aktarırlar, bulaşıcıdırlar ve kişilerarası bağların oluşmasına izin verirler. Hatta, bu duygular, bazen sorunlara ve anlaşmazlıklara bile yol açarlar.
“Uyuyamadığınızda aşık olduğunuzu bilirsiniz, çünkü, gerçeklik, en sonunda, size hayallerinizden daha iyi gelmektedir.”
– Dr. Seuss
Sosyal duygular nelerdir?
Bu senaryoların her birinde duyguların rolü belirleyici olacaktır. Ancak, insanlar da, her zaman bunun farkında olamayacaklardır. Genel olarak, çoğu insan bu psikofizyolojik durumları sizi çevresel taleplere tepki vermeniz için bir dizi davranış geliştirmeye hazırlayan içsel durumlar olarak algılar.
Ancak, bunun üzerinde biraz durup düşünmekte fayda var. Bu zorlukların çoğu çevrenizdeki insan gruplarıyla ilgili. İş stresi, romantik ilişkiler ve aile ilişkilerinin karmaşıklıkları, arkadaşlarınızla olan bağlar… İnsanlar sosyal yaratıklar ve bu nedenle sosyal duyguların güçlü bir şekilde öne çıkması yaygın bir durum olarak belirir.
Amsterdam Üniversitesi’nde yürütülen ve ona benzer bazı araştırmalar, insanların neşe, korku, üzüntü, tiksinti ve şaşkınlık gibi bir dizi temel duygu tarafından tanımlandığına işaret ediyor. Bu durumda, muhtemelen, eğer insanlar sosyal gruplar olarak yaşamasalardı, o zaman insanların etrafında olmanın sonucu olan duygu durumlarını da asla deneyimleyemezdik.
Elbette, ıssız bir adada büyüyen bir çocuk bu duyguların çoğunu asla geliştiremez. Bunun nedeni, insanların onları yalnızca sosyal bağlamda, iyi ya da kötü için ediniyor olması.
Kıskançlık ve haset duygusu
Bunlar aynı anlama gelmez ancak aynı yere yerleştirilebilirler. Hem haset hem de kıskançlık, yalnızca diğer insanlarla ilişkili olarak ortaya çıkan en klasik sosyal duygulardan ikisi.
Diğer kişinin sahip olduğu şeye sahip olma arzusu ve başkalarının ellerinde birinin sevgisini kaybetme korkusu, bu duyguları, bir kişinin yalnızken asla deneyimlemeyeceğini de ifade eder.
Hayranlık
Bu boyut bir Matruşka bebeği gibi: içini açtıkça çok çok daha fazlasını bulabilirsiniz. Hayranlık sevgi, şaşkınlık, çekicilik ve neşenin fırça darbelerinin bir araya gelmesinden oluşuyor. Bunlar, birinin diğerlerine yönelttiği durumlar olarak ortaya çıkıyor, çünkü içlerindeki bir şey sizin için çekici ve ilham verici bir yöne sahip oluyor. Genellikle de, bu çekici taraf, bizler için değer verdiğiniz bir şey oluyor.
Merhamet ve dayanışma
Merhametin bireysel bir duygu olarak da görülebileceği doğru. Sonuçta, insanın kendisi ile ilgili de şefkat veya benzeri bir duyguyu hissetmesi mümkün ve hatta yaygın. Ancak, başkalarıyla bir ilişki içindeyken bu duyguyu deneyimlediğinizde gerçekten de anlam kazanıyor.
Merhamet ve dayanışma iki değerli sosyal duygu. Bunlar sayesinde, insan sosyal yönünü geliştirebiliyor ve bu yöne bir anlam kazandırabiliyor.
Sevgi de sosyal duygular arasında
Aşık olmak veya birisini sevmek, sosyal duyguları besleyen ve onlara hayat veren şeylerden biri. Partner, çocuk, aile veya arkadaşlar için de olsa, tüm biçimleriyle sevgi, size güç, anlam ve amaç veren psikolojik bir tendon. Çok az sosyal duygu bu kadar üstün bir yapıya sahip olabilir.
Utanç
Bu sosyal duygu, kendinizi olduğunuz gibi göstermenizi imkansız kıldığı için korkuyla karıştırılıyor. Aslında, bu korku başkaları tarafından beğenilmeme veya yargılanmama ihtimaliyle besleniyor. Kendine karşı bu kabul, takdir ve hoşgörü eksikliği yalnızca sosyal senaryolarda ortaya çıkıyor ve bir kişinin kimliğini ve öz saygısını açıkça aşındıran bir durum oluşturuyor.
Suçluluk ve pişmanlık da sosyal duygular
Son olarak, bu ikili de en yaygın sosyal duygulardan ikisi olarak görülüyor. Davranışlarınızla, sözlerinizle veya tutumlarınızla birini incittiğiniz için kötü hissetmek, zamanın başlangıcından beri tekrar eden bir tema olmuştur.
Birine karşı adil olmadığınızı ve bundan rahatsız olduğunuzu algılamak, davranışlarınızdan ders almanıza yardımcı olur ve daha iyi bir insan olmak istemenize de neden olur.
Tüm bu durumların, iç deneyimlerin ve duyguların amacı, yalnızca grup ortamlarında gelişen benzersiz ve yüksek bir psikolojik doku oluşturuyor. Bunu anlamak, hangi amaca sahip olduklarını bilmek ve onları düzenlemek, diğer insanlarla birlikte yaşamanızı kolaylaştıracak ve mutluluk seviyenizi de artıracaktır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Aronson, E. (2000). El animal social. Madrid: Alianza Editorial.
- Bericat, E. (2016). The sociology of emotions: Four decades of progress. Current Sociology, 64(3), 491–513. https://doi.org/10.1177/0011392115588355
- Van Kleef, G. A., Cheshin, A., Fischer, A. H., & Schneider, I. K. (2016, June 14). Editorial: The social nature of emotions. Frontiers in Psychology. Frontiers Research Foundation. https://doi.org/10.3389/fpsyg.2016.00896
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.