Serrat'tan Buhranlı Bir Dünya için 10 Söz
Joan Manuel Serrat’ın ne kadar benzersiz bir sanatçı olduğunu o unutulmaz sözleri kanıtlar niteliktedir. Bu Katalan şarkıcı başkalarının şiirlerini şarkı olarak söyleyebildiği gibi kendi şiirlerini de aynı akıcılıkta yazabilen bir sanatçıdır. Eserlerini dinleyen hiç kimse kalbine dokunmadığını iddia edemez. İşçi sınıfından anarşist bir babanın çocuğudur ve bunun bir sonucu olarak da hayata eleştirel bir bakış açısıyla bakmaya alışmıştır. Sözünü hiçbir zaman sakınmaz ve laf ebeliği yapmaz. Okumaya devam edin ve Serrat’ın bize hayatın anlamıyla ilgili bir fikir veren bilge incilerinden bazılarını keşfedin.
Serrat hayatı boyunca hep övgü yağmuruna tutulan biri olmuştur. Dokuz adet onur derecesinden beş farklı kıtadaki izleyicilerinden aldığı alkışlara kadar. Harika karakteri ve geniş hayal gücü ile birçok jenerasyona hitap etmiştir. Biz de ona saygımızı göstermek adına onun en unutulmaz sözlerinden bazılarını seçtik.
“Toplumumuzun en büyük düşmanı korkudur, bize ait bile olmayan ve elimizin altında olsa da bir türlü ulaşamadığımız şeyleri kaybetme korkusu.”
– Joan Manuel Serrat
Serrat’ın hayat hakkındaki sözleri
Serrat’ın sözlerinden birçoğu bizi hayatın gerçek anlamını keşfetmeye çağırır. Mesela şunu ele alalım, “Her şey hazır, su, güneş fakat sen orda değilsen hiçbir mucize gerçekleşmez”. Bu söz bizi, etrafımızdaki tüm potansiyeli kullanarak bir şeyler yaratmaya davet eder.
Serrat, yine hayatın anlamı üzerine diyor ki “Ütopya olmazsa hayat ölümün provasını yapmaktan farklı olmaz.” Ütopyanın hayatımızda gerçekten bir fark yaratabilecek tek şey olduğuna inanıyor. Peki ütopyayı kurarız? Serrat bir başka sözünde ise “Ne aradığımı biliyorum çünkü ne hissettiğimi biliyorum.” demiştir.
İlişkiler
Serrat aşk üzerine de birçok söz söylemiştir ve en çok bilinen sözleri de bunlardır. Ancak biz, ilişkilerden daha genel anlamda bahseden sözlerini seçmeye karar verdik. Şunun gibi: “Hiçbir şeyin bir el klavuzu yoktur: duygular ve ilişkiler dünyası beklenmedik olaylarla doludur.”
Bu sözünde, toplumumuzda artık olmayan bir şeyden bahsediyor: bağlılık. “Hala bağlılığa inanıyorum. Tüm hayatım boyunca inandım. Ve insanın kendi geleceğinin kurucusu olduğu fikrini hiçbir zaman reddedemem,” diyor. Burada kader ile bağlılık kavramları arasında kurduğu bağlantı oldukça ilginç. İkinci kavram birinciyi belirliyor.
Şimdiki söz Serrat’ın her zaman hatırlamamız gereken sözlerinden biridir. Burada gerçek espri anlayışından ve bunun ilişkilerimizdeki yerinden bahsediyor. “Engelli bir insan düştüğü zaman gülmeyi iyi bir espri anlayışına sahip olmak olarak gören insanlar var. Asıl kendimiz düştüğümüzde gülmeliyiz, böylesi daha eğlenceli olur.”
Yaşamayı seven biri
Serrat’ın en güzel sözlerinden biri de şudur: “Alt etmektense sevmeyi, incitmektense deneyimlemeyi, kaybetmektense kazanmayı, kavga etmektense öpmeyi, gösteriş yapmaktansa dans etmeyi ve kendimi tutmaktansa keyfini çıkarmayı tercih ederim. Koşmak yerine uçmayı, yapmayı düşünmek yerine yapmayı, istemek yerine sevmeyi, talep etmek yerine vermeyi tercih ederim. Her şeyden önce ben yaşamayı seven biriyim.”
Hayatı hassasiyetle bağdaştırması ne kadar da hoş. Yaşamak hissetmektir. Hayatın asıl nabzı tutkuyla, duygularla ve hislerle ölçülür. Bunlar ne kadar derinse hayat da o kadar derin olur.
Aşina olduğumuz ve farklı olan
Bu söz bizi hoşgörüsüzlüğün her forumuna karşı mücadele etme konusunda düşünmeye teşvik ediyor; “Aşina olduğumuz şeyler rahatlık verir, farklı şeyler ise birer uyarıcıdır.” Ne kadar da doğru demiş. Hayattaki günlük şeyler bize güven ve istikrar sağlar. “Evinde hissetme” dediğimiz o duyguyu. Farklı şeyler ise bizi ayağa kaldırır ve dikkatimizi çeker. Farklı bir şeyler yapmaya ve kendimizi yeniliklere açmaya teşvik eder.
Serrat diyor ki: “Bana kalırsa hayatta tek bir şarkı yazıyoruz. Aynı şarkıyı. Tabi kendi şarkına ihanet etmediğin sürece.” Yani hepimiz kişiliğimizi oluşturan ana fikirleri çok erken yaşta inşa etmeye başlıyoruz. Sonrasında bazı değişiklikler yapsak da her zaman aynı özümüzü koruyoruz.
Ne kadar güzel olurdu…
Serrat bir başka sözünde “Hayatta hiçbir aciliyet olmasa, hiçbir ihtiyacımızı görmezden gelmesek, bir amacımız olsa, hayatımızı iltifatlara ihtiyaç duymadan geçirebilsek ve sadece doğruyu konuşsak, maaş almak yerine eşya alsak, hep iyi muamele görsek ve her zaman kahkalara boğulabilsek ne güzel olurdu.”
Birçok sözünde de olduğu gibi bizi spontane olma, dünya ve gerçeklikle hakiki bir bağ kurma fikrini yeniden değerlendirmeye çağırıyor. İçimizde taşıdığımız çocuğu yeniden keşfetmeye. Telaşlı hayatlarımızın, kendi çıkarlarımızın, paranın ve kendimizi göstermeden önce hesap yapmamıza sebep olan her şeyin kısıtladığı, içimizdeki o dertsiz ve cömert tarafımızı.
Serrat’ın yeterince yerimiz olmadığı için dahil edemediğimiz birçok muhteşem sözü daha var. Onu dinlediğimiz ve söylemek istediklerine kulak verdiğimiz zaman sanki hiçbir şey kaybolmamış, her şeyin bir anlamı varmış gibi geliyor. Bu yüzden de gerçekliği tanımlama şekliyle tüm jenerasyonları kendine hayran bırakmayı başarmış. Şüphesiz ki zamanımızın en büyük ozanlarından biri olduğunu söyleyebiliriz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.