Samuray ve Balıkçı: Hoş Bir Hikaye
Samuray ve Balıkçı hikayesi sürpriz bir ders veren güzel bir öyküdür. Antik Japonya’da başlar. Orada, özellikle fakirlikten dolayı mağdur olan insanlara karşı cömertliği ile tanınan bir samuray yaşıyordu.
Bir gün bu samuraya yakınlarda bir köyde çalışma görevi verilir. Görevini tamamladıktan sonra tam eve dönecekken samuray, yüzünden çok üzgün olduğu anlaşılan bir balıkçı görür. Ağlıyordur. Balıkçıya yaklaşıp nesi olduğunu sormaya karar verir.
“Öfke zihindeki lambayı söndüren bir rüzgardır.”
– Robert G. Ingersoll
Balıkçı Samuray’a, yerel bir esnafa borcu olduğu için sandalını yitirmek üzere olduğundan bahseder. Ona verecek parası olmadığından, tefeci garanti olsun diye balıkçının sandalına el koymaya karar verir. Ama balıkçı eğer sandalını kaybederse, işini de kaybetmiş olur ve ailesi açlıktan ölür.
Samuray dikkatlice dinler. Dinlediği hikaye ruhunu okşamıştır. Ardından hiç düşünmeden cebinden gerekli parayı çıkarır ve balıkçıya verir. “Bu bir hediye değil.” der. Tembelliğe yol açtığı için bir şeyler vermenin iyi olmadığını düşünmektedir. “Bunu borç olarak veriyorum. Bir yıl sonra geri geleceğim ve parayı senden geri alacağım. Bunun için senden faiz almayacağım.” Balıkçı buna inanamaz. Ona bu parayı geri ödemek için elinden geleni yapacağını söyler ve bu jesti için binlerce kez teşekkür eder. Fakat, bu yalnızca hikayenin başlangıcıdır.
Bunu da okuyun: Para Avcısı: Hırs ve Güç
Samuray’ın Dönüşü
Bir yıl sonra, samuray köye geri döner. Balıkçıya verdiği borç parayı geri alacağına kesinlikle inanmaktadır ve balıkçıyı tekrar göreceği için oldukça heyecanlıdır. Balıkçının artık daha iyi şartlarda yaşadığını umut etmektedir. Bu noktada, samuray ve balıkçı hikayesi beklenmedik bir dönüm noktasından geçer.
Samuray bir sene önce tanıştıkları yerde balıkçıyı aramaya başladığında kimseyi göremez. Etraftaki diğer balıkçılara sorar fakat onlar da ona cevap veremezler. Sonunda, biri balıkçının yaşadığı yeri gösterir. Samuray oraya gider.
Balıkçının evine vardığında, samuray yalnızca balıkçının eşini ve çocuklarını bulur. Onlar da adamın nerede olduğunu bilmediklerine dair yemin ederler. Fakat samuray yalan söylediklerini anlar. Balıkçı borcunu geri ödememek için saklanmaktadır. Fakat samuray ve balıkçı hikayesi burada sonlanmaz.
Bunu da okuyun: Bir İnsan Size Bir İyilik Yaptığında Siz De Ona Bir İyilik Borçlanırsınız
Beklenmeyen gerçekleşir
Samuray çok sinirlenir. Cömertliğinin karşılığının hırsızlıkla ödenmesinin kabul edilemez olduğunu düşünür. Aklına gelen her yerde balıkçıyı aramaya başlar ve sonunda onun bir uçurumun kenarında bulur. Adam saklanmaktadır.
Balıkçı samurayı gördüğünde dehşete kapılır. Yalnızca av sezonunun çok kötü geçtiğini ve ona geri ödeyecek parası olmadığını söyler. “Nankör,” diye bağırır samuray. “Sana en çok ihtiyacın olan zamanda yardım ettim! Bana borcunu bu şekilde mi ödüyorsun?” Balıkçı tek kelime edemez. Ardından samuray öfkeyle balıkçıyı cezalandırmak için kılıcını çıkarır.
“Üzgünüm,” der balıkçı. “Eğer ellerini kaldırırsan bu öfkeni kısıtlar; eğer öfken artarsa bu ellerini kısıtlar.” Samuray durur. Bu mütevazı adam haklıdır. Öfkesi geçer ve balıkçının bir yıl sonra borcunu geri ödeyeceği konusunda anlaşmaya varırlar.
Samuray ve Balıkçı Hikayesinden Alınacak Ders
Samuray, hala balıkçı ile arasında geçenlerin şokuyla eve döndüğünde, odaya bir ışığın vurduğunu görür. Oldukça gariptir. Saat çok geçtir. Yavaşça ve dikkatlice, yatağa doğru gider ve eşinin yatakta uzandığını görür. Eşinin yanında bir şey olduğunu fark eder. Yaklaşır ve bunun başka bir samuray olduğunu görür.
Hemen kılıcına davranır. Gizlice yatağa yaklaşır ve tam çılgınca bir şey yapacakken balıkçının sözlerini hatırlar. “Eğer ellerini kaldırırsan bu öfkeni kısıtlar; eğer öfken artarsa bu ellerini kısıtlar.” Ardından, derin bir nefes alır, odadan çıkar ve bağırır: “Ben geldim!”
Eşi mutlulukla onu karşılamaya gelir. Arkasından samurayın annesi de gelir. “Bak kim geldi!” der eşi. Yalnız başına evde kalmaya korkar ve kayınvalidesinden onunla kalmasını rica eder. Samurayın annesi hırsız girerse korksun diye oğlunun kıyafetlerini giyer. Eğer hırsız onu görürse, bir savaşçı olduğunu sanacak ve onları yalnız bırakacaktır.
Samuray ve balıkçı hikayesi bir yıl sonra sona erer. Samuray yeniden balıkçının köyünü ziyaret eder. Balıkçı onu beklemektedir. Hem parası vardır, hem de kârlı bir yıl olduğu için faiziyle birliktedir. Samuray balıkçıyı kucaklar. “Para sende kalsın,” der. “Bana hiçbir borcun yok. Sana borçlu olan benim.”
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.