Önce Yaşayın, Sonra Düşünün

Çoğu zaman unuttuğumuz bir şey var: Yalnızca bir kez yaşıyoruz ve önemli olan, mümkün olan en iyi hayatı elde edip mümkün olduğunca az acı çekmek değil, hep hayalini kurduğumuz hayat için mücadele etmektir. Önemi olan, hayatınızı olduğunuz kişiye uygun bir yol haline getirmektir. Tercih etmektir önemli olan, göz ardı etmek değil.

Şimdi siz nerede duruyorsunuz ve yürekten istediğiniz takdirde nasıl değişebilirsiniz, görelim. 

Hepimiz içinde bulunduğumuz belirsiz durumun farkındayız ama karar vermek ve hayatla yüzleşmek söz konusu olduğunda bu belirsizliğin etkisini nötrleştirmek zorundayız.

“Tesadüf veya gerekliliklere inanmam. Kaderim, irademdir.”

– John Milton

Dürüst iki cevap gerektiren iki soru

• Gerçekten iyi olduğunuz ve tutku duyarak yaptığınız faydalı neler var hayatta?
• İş hayatında, arkadaşlıklarda vs. size duygusal açıdan hangi tür insanların eşlik etmesini istersiniz?

Çok basit iki soru gibi gözüküyor bunlar. Bu soruların ardından hemen “Yapamam,” “Yapmamalıyım,” “Sorumluluklarım var” gibi düşünceler gelecektir aklınıza.

Bu sorulara en samimi cevabı vererek en baştan beri yaşamak istediğiniz hayatın eşiğine varacağınızı anlamadınız mı? 

Yine bu soruları cevaplarken ortaya süreceğiniz her bahane, sizi şu anda sürmekte olduğunuz ve pek de rahat olmadığınız hayata daha da yapıştıracak. Böyle olmasa, bu soruları cevaplamayı düşünmezdiniz bile.

Böylece kendimizi bir ikilemde buluruz: Şu anki hayatıma devam mı etmeliyim, yoksa her şeyi kaybedebileceğimi bile bile şu anki durumumdaki bazı şeyleri risk etmeli miyim?

Tek bir yazıyla, bu ikilemi böylesine kolayca çözebilecekmişiz gibi davranmaya gerek yok. Bu yüzden, yaşamanın iki yolu hakkında konuşacağız. Biri pozitif, diğeri negatif olan iki yol. Cevabı ise kalbiniz ve aklınız verecek.

Nasıl yaşadığınızı düşünün

Nasıl yaşadığımızı düşündüğümüz zaman, durumu değiştirmenin güç olduğunu sanırız. 

Belki yıllardır aynı koşullarla çevrelenmişizdir ve sorunu mümkün olan en iyi şekilde çözmeye çalışırız. Başka seçeneğimiz yoktur.

Olgun bir insan, bu durumu acıyla ama aynı zamanda daha iyi bir hayat kurma arzusuyla karşılayacaktır.

Acil ihtiyaçlarla karşılaştıklarında çoğu insan teslim olmayı, daha güvenli ve kolay bir yolu tercih eder. Bu, çoğu insanın kabul ettiği bu yolda mutluluk yoktur anlamına gelmez. Fakat diğerleri, “seçilmiş” bir değişim ile karşılaştıklarında sinirlenmektedir.

Eğer önce düşünür sonra yaşarsanız:

• Daha güvende olacaksınız, çünkü ilerlemek için yapmanız gerekenler üzerinde çalışmaktan gocunmayacaksınız. 
• İstikrara sahip olacaksınız, çünkü sizinle aynı yolda yürüyen kişiler, hayatın böyle olduğunu kabul edecek ve kimse sizi kınamayacak.
• Vicdanınız rahat olacak çünkü en kötü koşullarda elinizden geleni yapmışsınızdır.
• İstediğiniz yolu seçmemiş olabilirsiniz ama üzerinde yürüdüğünüz yolu olabilecek olanın en iyisi haline getirmişsinizdir ve bu inkar edilmez bir başarıdır.

Önce yaşayıp sonra düşünmek

Düşünürken yaşarsanız, yapmak istediğiniz ve yapmakta olduğunuz arasında alışma alanı kalmaz. Çevremde bulunması gerektiğini düşündüğüm kişilerle şu an etrafımda bulunan kişiler arasında, kendi kişisel kararlarım ve toplumun empoze ettiği kararlar arasında boşluk kalmaz.

Bu; iradenin, tutkunun yoludur, bazen başarıya ulaşmayan ama sizi mutlu eden bir yoldur. Kazananlar güce sahiptir ve mutlu kişiler de şana.

“Tutkunuzu bulun ve bırakın sizi öldürsün.”

– Charles Bukowski

Önce yaşar, sonra düşünürseniz: 

• Daha az güvenliğe sahip olacaksınız ya da güvenlik hayatınızın daha sonraki dönemlerinde elinize geçecektir ama sizin için hayattaki mutluluk, tutkunuzu geliştirmenizden geçer. 
• İstikrarlı bir düzeniniz, eviniz olmayacak veya yanınızda hep aynı kişiler olmayacak. Ama her günün, yeni bir macera olacağı düşüncesiyle dolacaksınız.
• Bu yolda olduğunuz için vicdanınız çok rahat olacak mı bilmiyoruz. İlk başta biraz radikal biri olarak görülebilirsiniz, belki yeterince açıklamada bulunmuyorsunuz ya da toplumun doğru bulmadığı bir şey yapmışsınızdır ama mutluluğa ulaştığınızda bunların hepsi kayboluverir.
• İstediğiniz yolu seçtiniz ve bunun tadını çıkarıyorsunuz. Yani seçtiğiniz yolda mutlu olduğunuz zaman, kaybettiklerinizin pek önemi olmaz.