Ölümle Baş Eden Kişilerin Sıkça Sorduğu Sorular
Sevdiğiniz insanın ölümü sizi korkunç bir acıya boğar ve kendinizi asla kurtulamayacağınızı sandığınız cansız bir ruh halinin içinde bulursunuz. Ölümün ardından yaşanan bu acılar oldukça doğaldır ve her insan farklı bir biçimde yas tutar. Bir kişi sizi terk ettiği zaman içinizde bir şeyler parçalanır. Açıklaması güç olan bir duygudur bu, birçok duygu, düşünce ve sorgulamayı da beraberinde getirir. Bu süreçte bu soruların çoğu cevapsız kalır. Bu hislerle mücadele etmek için kafanızda dönüp duran sorulara bazı cevaplar bulmak zorundasınız. Ancak bu şekilde kendinize yardım edebilirsiniz. Konuşmalı ve kendinizi doğru bir biçimde ifade etmek zorundasınız. Herkesin ölüme karşı verdiği tepki farklıdır; bu süreci ağlayarak, yeni anksiyeteler edinerek veya bir şeylerden korkarak geçirmeye çalışabilirsiniz.
Kendinize her şeyden önce biraz zaman vermelisiniz. Bekleyin ve işler nasıl devam ediyor bir bakın. Bu süre boyunca sizi seven ve sizle olmak isteyenlerin yanınızda olmasına izin verin. Sessizlik, bir bakış veya bir dokunuş mutlaka size iyi gelecektir. Yanınızda acelesi olmadan vaktini size ayıran birinin olması ve bu kişinin sizin yanınızdayken gayet rahat hissetmesi böyle bir durumda size iyi gelecektir.
Gökyüzüne bakıyorum ve binlerce yıldızın arasında seni görmeye çalışıyorum, gölgelerin içinde senin kayıp resmini arıyorum.
Resmini geçip giden bulutlara, amaçsızca dolaşıyorum gökyüzünde ve ayı takip ediyorum.
Ve soruyorum: Neredesin?
Birden kalbim atmaya başlıyor, bana daha önce de bildiğim bir gerçeği korkuyla tekrardan hatırlatıyor: Aslında burada değilsin, sadece kalbimdesin.– Anonim
Sevdiğiniz bir kişinin ölümünün ardından kafanızda dönen 11 soru (ve cevapları)
Herkes ölüm acısını farklı şekillerde yaşar, ancak herkes için ortak olan sorular vardır. Bu yas sürecindeyken aslında çoğu insan benzer sorulara cevaplar arar. Bu gerçeği yok sayamayız. Bu nedenle bu yazıda en sık sorulan soruları ve onların cevaplarını sizin için derledik (Martinez Gonzalez, 2010).
1. Onun sesini, gülüşünü ve yüzünü unutacak mıyım?
Yakınınız olan birini kaybettiğiniz zaman onu her gün içinizde yaşatmak için elimizden geleni yaparsınız. Eğer gülüşlerini, yüzlerinin ifadesini ve yürüyüşlerini unutursanız onlara ihanet ettiğinizi düşünürsünüz. Ancak zamanla bir şekilde bazı anılar kaybolur, ve bu yüzden kaybettiğiniz kişiyi fiziksel olarak tanımlayan şeyleri artık unuttuğunuzdan şüphe etmeye başlarsınız.
Böyle bir duygu hissederseniz eğer şunu düşünün: sevdiğiniz kişi fiziksel olarak yanınızda olmasa bile o aslında kalbinizde yaşamaya devam eder. Onunla beraber geçirdiğiniz zamanlar ve o zamanlara dair anılar sizinle beraber yaşamaya devam eder. Kimse bu durumu değiştiremez, hiçbir şey kalbinizde olanı yok edemez.
2. Aklımı kaçıracak mıyım?
Sevdiğiniz bir kişiyi kaybetmeniz sizi şoka uğratır. Üstesinde gelmesi oldukça zor olan bir tür duygusal donukluk yaşarsınız. Birçok duyguyu aynı anda hissetmek kendi kontrolünüzü yitirmenize sebep olur. Bu duygu durumları, size gerçekten neler olduğunu anlamanız için geçirmeniz gereken bir süreçtir. Aslında savunma mekanizmanız size bunu yapıyor, bu şekilde yaşamanız ve devam etmeniz için gereken enerjiyi size sağlıyor.
3. Bu durum ne kadar sürecek?
Bu sorunun cevabı herkese göre değişmektedir. Bu durum o kişiyle olan ilişkinize, kişisel özelliklerinize ve kaybın nasıl gerçekleştiğine göre değişmektedir. Ancak ilk bir yıl en zor olan dönemdir. Kaybı yaşadığınız ilk sene etrafınızda olan her şey o kişiyi hatırlatır; özellikle özel günlerde, bayramlarda, tatillerde ve doğum günlerinde bu acıyı daha kuvvetli yaşayabilirsiniz.
Bu özel zamanları o kişiyle geçiremiyor olmanız yaşadığınız trajediyi tekrar ve tekrar size hatırlatır. Ancak unutmayın ki bu süreç yavaş bir biçimde bile olsa size bir şeyler öğretir. Yaşamınıza devam edebilmek için ölümü kabullenmeyi öğrenirsiniz.
4. Eskisi gibi olacak mıyım?
Bu sorunun cevabı büyük bir HAYIR. Sevdiğiniz bir kişinin ölümü sizde kalıcı izler bırakır ve kaçınılmaz olarak sizi değiştirir. Bazı yaşayan kısımlarınız yok olur, o ölen kişiyle beraber gider. Bazı konularda daha olgun olursunuz, değer yargılarınızı en baştan inşa edersiniz, daha farklı şeylere önem vermeye başlarsınız ve daha farklı bir biçimde düşünmeye başlarsınız. Tüm bunlar size bir şeyler öğretir ve hiç olmadığınız kadar hayata bağlanmış olursunuz.
5. Bu neden benim başıma geldi? Neden gitti? Neden şimdi?
Bu anlaşılamaz ve adil olmayan durumu kavramaya çalışırken umutsuzca bu tür sorular sorarsınız. Bu sorularla aslında bir şeyleri anlamayı amaçlarsınız. Rasyonel bir şekilde gerçeği kavramaya çalışırsınız. Bu acıyla mücadele edebilmek için kontrolü ele alıp bu durumu yönetmek istersiniz.
Sevdiğiniz bir insanı kaybetmek her zaman korkunç bir şeydir ve böyle bir durum asla arzulanamaz. Sorularınıza cevap bulamazsınız ve ”tüm bunlar ne anlama geliyor?” diye sormaya başlarsınız. Bu soru aslında tecrübelerinizi daha iyi şekillendirmenize ve yasınızı daha iyi tutmanıza yardımcı olacak.
6. Hasta mıyım?
Hayır. Ölümün ardından yaşadığınız bu büyük acı ve farklı hisler sizin hasta olduğunuzu göstermiyor. Bu, baş etmeniz gereken doğal bir süreç. Hissettiğiniz farklı duygulara dikkat etmeyin demiyoruz; sadece bu duygularla ilgili derin düşüncelere dalarken daha dikkatli olmanız gerektiğini söylüyoruz. Kendinizi onarmak ve duygusal anlamda stabil olmak için çok fazla zamana ihtiyacınız olacak. Bu şekilde duygu ve düşüncelerinizi tekrar eskisi gibi yönetebileceksiniz.
7. Psikolojik desteğe ihtiyacım var mı?
Ölümün ardından yaşanan yas tutma sürecinde kötü hissetmek aslında oldukça sağlıklı bir davranıştır. Her şeyden öte yas tutan kişi kendini ifade etmeye ihtiyaç duyar. Olan biten şeyleri tekrar ve tekrar gözden geçirir, sürekli olarak kaybını hatırlar. Bazı kişiler yaşadıkları acıları biraz olsun azaltabilmek amacıyla psikoloğa ihtiyaç duyar. Böyle bir acı yaşayan kişinin daima yanında olan kişiler de psikolojik destek almak isteyebilir. Psikolojik terapi size bazı seçenekler sunar, ancak herkesin böyle bir terapiye ihtiyacı olduğunu da söyleyemeyiz. Bu nedenle psikolojik destek alma konusu herkese göre değişkenlik göstermektedir.
8. Ölen kişinin kişisel eşyalarını ne yapmalıyım?
Bu soruya cevap verirken insanlar genellikle ikiye ayrılır. Bir kısmı, ölen kişiden geriye kalan her şeyden kurtulmak ister, çünkü bu şekilde o kişinin anılarının onda bıraktığı acıların da gideceğini düşünür. Bazıları ise ölen kişiden kalan tüm eşyaları titizlikle saklar. Bu iki örneğe de uyan kişiler ölümü kabul edebilmiş değillerdir hala. Bu nedenle çevrenizde böyle bir durum gözlemlerseniz, mutlaka o kişiye bu konuda yardım edin. Ölümü kabul etmenin ideal bir you yoktur, ancak ekstrem durumlara düşmekten de kaçınmalısınız. En sağlıklı davranış, kalan eşyalardan zamanla kurtulmanız olacaktır. Ancak bunu yapabilmeniz için yeterince güçlü hissetmeniz gerekir. Son olarak aklınızda bulundurmanız gereken bir gerçek daha var: özellikle duygusal değeri olan eşyaları sakladıkça, o kişiyi daha fazla hatırlıyor ve özlüyor olacaksınız.
9. Zaman her şeyi iyileştirir mi?
Zaman her şeyi iyileştiremez, ancak şüphesiz ki size yeni perspektifler kazandırır. Zamanın geçmesiyle beraber yeni deneyimler kazandıkça, kendinizi bir şekilde bu acı olaydan uzak tutmaya başlarsınız. Bu durumda bu iki tutumdan birini seçmeniz gerekir: Yenilgiyi kabulleneceksiniz ya da olan şeylerin artık üstesinde geleceksiniz. Zaman, bu sorunlarla ilgili düşünmeniz için size yardımcı olacak.
10. Yas ne zaman son bulacak?
Yaşama dair tekrar ilgi göstermeye başladığınızda yasınız da son bulacak. Enerjiniz tekrar ilişkilere, kendinize, işinize odaklandığında daha iyi hissedeceksiniz. Hayata karşı olan ilginizi yenileyeceksiniz. Ancak o zaman geçmişi ve yaşanan acı şeyleri nostalji olarak görebilir hale geleceksiniz. Anılar artık size acı vermeyecek.
11. Hissettiğim ve yaşadığım şeylerle ilgili ne yapabilirim?
Duygu ve hislerin neden olduğu kasırgalardan sonra, bu acı dolu deneyimin hangi kısmının size faydalı olabileceğini düşünmeye başlarsınız. Tüm bu yaşanan olayların derin anlamları vardır ve bu anlamlar üzerinde çalışmanız gerekir. Tekrar hayatınızı inşa edebilmeniz için bu anlamları keşfetmeli ve onların içinde gizli olan sırları çözmelisiniz. Yazmak veya müzik dinlemek duygularınızı belli bir süreçten geçirmenize yardımcı olur ve bu şekilde daha anlamlı hareket edebilirsiniz. Tüm bunlar ölen kişiye daha çok şükran duymanıza neden olacak ve onları sevgiyle hatırlayacaksınız. Kaybettiğinizi sandığınız sevdiklerinizin sizi asla terk etmediğini biliyorsunuz artık. Çünkü bu kişiler anılarıyla ve size öğrettiği şeylerle aslında içinizde yaşamaya devam ediyor. Onların bir parçası artık içinizde, asla değişmeyecek ve kaybolmayacak.
Ana görsel: Mayra Arvizo
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.