Müzik Yaratıcılığı Teşvik Ediyor mu?
Yazan ve doğrulayan psikolog María Vélez
İnsanları çalışırken arka planda müzik dinleyen ve dinlemeyenler olarak sınıflandırabiliriz. Bunu yapanlar için müzik, odaklanmalarına ve daha fazla fikir üretmelerine yardımcı olur. Bunu yapmayanlar için müzik, düzgün çalışmasına ve ilham almasına izin vermeyen bir oyalama kaynağıdır. O zaman soru şu: Müzik yaratıcılığı teşvik ediyor mu?
Bu oldukça yaygın bir inançtır. Aslında müzik, yapısı ve ruh hali üzerindeki etkisi sayesinde uzun süredir beyin gelişimi ile ilişkilendirilmiştir. Öyle ki Mozart etkisi diye bir tanım yapılmıştır. Bu, Mozart’ın müziğini dinlemenin genel zekayı arttırdığını iddia eder.
Müziğin aynı zamanda bir şeyler yaparken yaratıcılığı etkileyip etkilemediğini sorabiliriz. Ya da uzun vadede yaratıcılığı teşvik ediyorsa, herhangi bir müzik türü işe yarar mı? Hangi koşullar altında gerçekten yararlı olur? Gerçekleştirilecek göreve bağlı mıdır?
Yaratıcılık
Yaratıcılık, orijinal ve faydalı fikirler, düşünceler veya çözümler üretme yeteneği olarak tanımlanır. Yaratıcılıkta ıraksak ve yakınsak düşünme olmak üzere iki tür düşünme vardır.
Iraksak düşünme, halk dilinde yaratıcılık olarak bilinir. Spesifik bilgi veya kaynaklara dayalı olarak, beklenmedik kombinasyonlarla yapılan çoklu tepkiler üretmekten oluşur. Veya kaynağı (fikirler, malzemeler…) farklı bir şeye dönüştürmek.
Öte yandan, yakınsak düşünme, bir sorunu çözmek için mantık ve zihinsel keskinliği kullanma, arama, tanıma ve karar verme yeteneğidir. Birçokları için bu tür bir düşünce yaratıcı olmaz. Ancak durum böyle değildir, çünkü ilişkisiz kavramları ilişkilendirmeyi, bilgileri birleştirmeyi ve sonuç vermek için etkili bir strateji oluşturmayı gerektirir.
Her iki düşünme türü de bir görevle karşı karşıya kalındığında tamamen gereklidir ve diğer bilişsel yetenekler gibi herkes teşvik edilebilse de aynı düzeylere sahip değildir. Genellikle bu gelişim eğitimle kazanılır.
Çeşitli disiplinlerden uzmanlar, çevremizdeki unsurlarla yeteneklerimizi daha pasif bir şekilde geliştirmenin yollarını arıyorlar. Müzik onlardan biri mi?
Müzik bilişi nasıl etkiler?
Müzik ve biliş arasındaki ilişkiye ilgi, Mozart etkisini tanımlayan çalışmadan doğdu. Doğmamış bebeklere bile müzik dinletildiğinde ortaya çıktığı bulundu.
Bununla birlikte müziğin bilişsel yetenekler üzerindeki doğrudan etkisini araştıran çalışmaların sayısı oldukça azdır. Yürütülenler, var olabilecek güçlendirici etkinin, müziğin yarattığı dikkat düzeyi ve ruh halinden kaynaklandığını öne sürme eğilimindedir.
Daha olumlu zihin durumları, ıraksak düşünmedeki gelişmelerle ilişkilendirildi, ancak aynısı yakınsak düşünmede gözlemlenmedi. Bunun nedeni, ruh halinin ıraksak fikirler üretmek için temel bir yetenek olan bilişsel esnekliği kolaylaştırması olabilir. Yakınsak düşünme için, mantıksal akıl yürütme ve karar verme kapasitesi daha fazla etkileyecektir.
Müzik yaratıcılığı teşvik eder mi?
2017 yılında Radboud Üniversitesi (Hollanda) tarafından yapılan bir araştırma, müziğin yaratıcılığı teşvik ettiğini buldu. Ancak, herhangi bir müzik türü bu etkiyi sağlamıyor.
Bu çalışmada, beş katılımcı grubu oluşturdular. Dördü, farklı müzik tarzlarıyla ve bir tanesi de sessizce bir yaratıcılık görevi gerçekleştirdi. Araştırmacılar, yakınsak düşünme gerektiren görevleri gerçekleştirirken en iyi sonuçların sessizlikte elde edildiğini buldular. Buna karşılık, mutlu müzik dinleyen grup, farklı düşünmede en iyi performans gösteren gruptu. Daha spesifik olarak, Vivaldi ve Caille Saint-Saens’in müzikleriyle.
Bununla birlikte, 2019’da Central Lancashire Üniversitesi’nde (İngiltere) yürütülen daha yeni bir çalışma, öncekiler tarafından belirtilenler hakkında şüphe uyandırıyor. Bu durumda, üç deneysel koşul yapılmıştır. İlk olarak bilinmeyen yabancı müzikler dinleyerek yaratıcılığı değerlendiren bir deney yapıldı. İkincisinde, enstrümantal müzik kullanıldı. Son olarak da, katılımcıların kendi dilinde aşina oldukları bir müzik türü.
Bu araştırmada, arka planda herhangi bir türde müzik olan kişilerin, müzikle çalışmaya veya ders çalışmaya alışmış olup olmamalarına bakılmaksızın görevlerinde daha kötü performans sergilediklerini bulmuşlardır. Ayrıca, sonuçlar her bir müzik türünün neden olduğu ruh halinden bağımsızdı. Yazarlar, bu zararlı etkinin, işitsel uyaranların dikkate müdahalesinden kaynaklanabileceğini açıkladılar.
Sonuçlar
Bu konuda tutarlı sonuçların azlığı göz önüne alındığında, müziğin yaratıcılığı teşvik ettiğini kesin olarak söyleyemeyiz. Aynı şekilde, onun için bir engel olduğu da doğrulanamaz. Desteklenen tek fikir, bireyin ruh halinin bazı bilişsel süreçleri diğerlerine göre kolaylaştıracağıdır.
Bu sonuçlar kesin olmadığından, her birimiz için neyin işe yaradığına inanmalıyız. Her şey gibi, fon müziğine sahip olmak ve bunun işinizi etkileyip etkilemeyeceği büyük ölçüde diğer değişkenlere bağlı olacaktır. Arka planda enstrümantal müzik dinleyerek rahatlarsanız, beyninizin daha verimli çalışmasına izin vereceğinden, etkinliğiniz ve yaratıcılığınız büyük olasılıkla artacaktır.
Kısacası, yaratıcı yeteneğimizi ‘büyülü’ bir şekilde geliştirmenin yollarını bulana kadar, en iyi çözüm onu aktif olarak eğitmek olacaktır. Bunu, hem dikkat hem de zaman gerektiren, ancak aynı zamanda tutarlı sonuçlar elde edeceğimiz egzersizler yaparak sağlayabiliriz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.