Koşulsuz Sevgi ve Çocuklar İçin Önemi
Bizi en çok sevdiğini düşündüğümüz ya da hissettiğimiz insanların kim oldukları sorulduğunda, cevabımız genellikle anne ve baba ya da bazı durumlarda büyükanne ve büyükbaba olacaktır. Peki neden? Bu insanların bize karşı besledikleri sevginin ve bunun kendimizi bu kadar değerli hissetmemize yol açmasının nedeni ne olabilir?
Bu noktada anahtar kelimenin “koşulsuz” olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. İçten ve karşılıksız sevgi, kusursuzluk, farklı beklentiler ya da hatalardan etkilenmez. Bu tür bir sevgide tek belirgin özellik, sevdiğimiz kişiyi olduğu gibi kabul etmektir. Bu nedenle çocuklarımıza karşı beslediğimiz sevginin karşılıksız ve koşulsuz olması onlar açısından son derece değerlidir. Şimdi konuyu biraz daha derinlemesine inceleyelim.
“Eğer sevgim yoksa ben bir hiçim.”
– St.Paul’ün Mektubu
Koşulsuz Sevgi
Koşulsuz sevgi, ifade şekli ve karşı tarafa hissettirme açısından sevgiler içinde en saf ve en içten olanıdır. Bu tür sevgi genellikle çocuklara karşı beslenir. İçten gelen bir duygu olduğu için ortaya çıkması için herhangi bir şey yapmanıza gerek yoktur. Bir çocuk dünyaya geldiğinde, çocuk nasıl olursa olsun anne ve babası ona karşı bir sevgi besler ve adeta aşık olur.
Büyük olasılıkla başka hiçbir insan bizden böyle bir beklenti içinde değildir: karşılıksız ve koşulsuz sevgi. Nasıl olursa olalım, hatalar ya da yanlışlarımız ne olursa olsun…Sevilmek için herhangi bir şey yapmamıza gerek kalmadan sadece kendimiz olmamız, anne ve babamızın bizi sevmesi için yeterli bir sebep olacaktır.
Karşılıksız sevgi, özellikle çocuk yetiştirme sürecinin ilk yıllarında büyük öneme sahiptir. Güvenli bir ilişki gelişiminin temeli olan bu duygunun, çocuğun duygusal yapısının da oluşumu için çok önemli bir rol oynadığını bilmek gerekir.
Kendini güvende hisseden ve kendisiyle ilgilenildiğini düşünen bir çocuk dünyayı keşfetme ve diğer insanlarla herhangi bir korku yaşamadan etkileşim kurma konusunda istekli olacaktır. Çünkü böyle bir çocuk ihtiyaç duyduğunda hemen gidebileceği, sevildiği ve bakıldığı bir yer olduğunu bilecektir. Ayrıca bu tür bir çocukluk döneminin ardından büyüdüğünde kendine güvenli bir yetişkin haline gelecek ve etrafındaki kişilerle sağlıklı ilişkiler kurma olasılığı yüksek olacaktır.
Gördüğümüz gibi bu tür bir sevgi yaşantımızda istikrar, koruma duygusu ve güvenlik gibi kendimiz ve başkaları hakkında iyi hissetmemizi sağlayacak çok değerli duygular ve şartların anahtarı konumundadır.
Çocuklar İçin Koşulsuz Sevginin İşaretleri
Çoğu zaman çocuklarımızı karşılık beklemeksizin sevdiğimizden eminizdir. Peki onlar bunun farkındalar mı? Bu duyguyu doğru bir biçimde onlara yansıtabiliyor muyuz? Gerçek hayatta çocukların bu sevgiyi daha farklı bir biçimde algıladıkları zamanlar olmaktadır. Bu nedenle, çocukların koşulsuz sevgimizi doğru bir biçimde algılamalarını sağlamak oldukça önemli bir konudur.
Çocuklarımızın bizim koşulsuz sevgimize sahip olduklarını anlamaları için aşağıda sıraladığımız önerilerin yardımı olacaktır:
- Sadece onlardan istediklerinizi yaptıkları anlarda değil, her zaman çocuklarınızı ne kadar çok sevdiğinizi onlara ifade edin.
- Onları kardeşleri, arkadaşları ya da kuzenleri ile kıyaslamayın. Çocuklarımızı oldukları gibi kabul ettiğimizi ve o şekilde olmalarını istediğimizi bilmeleri çok önemlidir. Yani kendilerine has özellikleri, yetenekleri ve başarıları ne olursa olsun, bunların hiçbirinin onlara olan sevgimiz üzerinde etkisi olmayacağının farkında olmaları gerekir.
- Birlikte zaman geçirin. Çocuklarımızla birlikte kaliteli zaman geçirmek çok önemli bir ihtiyaçtır. Kimi zaman çalışma tempomuz, onlara yeterince vakit ayıramamamıza neden olabilir. Bu durumlarda genellikle “Çocuğumla geçirecek zamanı nasıl bulabilirim?” gibi sorular aklımıza gelebilir. Çocuklara kendilerini nasıl hissettiklerini sormak, düşüncelerine gerçek anlamda değer vermek ve kendimizi onların yerine koymaya çalışmak onlarla aramızdaki bağın güçlenmesine faydası olacak basit ama önemli ayrıntılardır. Birlikte vakit geçirmek için harika bir seçenek ortak bir hobi alanı bulmaktır: spor yapmak, sinemaya gitmek, resim yapmak… Gerçekten sevdiğimiz ve birlikte yapmaktan keyif alacağımız aktiviteler bu anlamda önemli birer yardımcı olacaktır.
Diğer Öneriler
- İletişim kurun. Çocuklarımızla tartışma yaşadığımızda çoğu kez istediğimiz şeyin neden olduğunu onlara açıklamayız. Sadece “oraya gitme”, “şuna dokunma”, “bunu sakın yapma” vb. cümleler kurarız. Aslında bu tür durumlarda, yapmasını istemediğimiz hareketin nedenini açıklamamız gerekir. Yani bir yandan ondan isteklerimiz konusunda oldukça katı bir tutum sergileyip, diğer yandan yaptığı şeylerin yanlış olduğunu ifade etmeye çalışırken onun kendisini değersiz hissetmesine yol açmamalı ve kendisini geliştirebilmesi için onu cesaretlendirmeliyiz.
- Doğru ya da yanlış davranışları açık bir biçimde birbirinden ayırt edin. Çocuk yanlış bir biçimde davranıyor olabilir. Fakat bu kötü bir durum değildir. Korkabilir ancak korkması, onun bir korkak olduğu anlamına da gelmez. Bu aşamada çok dikkat etmeniz gereken detay, sınıflandırma ya da etiketleme konusunda son derece hassas davranmanız gerektiğidir.
- Sevgi ile aşırı korumacı yaklaşımı birbirine karıştırmayın. Bir çocuğu sevmek yaptığı her şeyi onaylamak ya da başına herhangi bir şey gelmesin diye sürekli onu kurtarmaya çalışmak anlamına gelmez. Sorunlarına kendi başına çözümler bulması ve kendi kararları ile hareket etmesi en ideal yöntemdir. Elbette her zaman için onun yanında olduğunuzu ve ihtiyaç duyduğunda size gelebileceğini bilmesi önemlidir.
Son olarak, koşulsuz sevginin en önemli etkenlerinden birinin çocukla gerektiği gibi ilgilenmek olduğunu unutmamak gerekir. Çocuklarımıza karşı ne kadar sevgi dolu ve samimi olursak olalım, eğer yemek, temizlik, ders vb. temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda eksik kalırsak, koşulsuz sevgi diye bir durum ortaya çıkmayacaktır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.