Korkmadığınız Sürece Hayat Muhteşemdir

Akıl dışı korku, yaşamımız boyunca kendini birçok kez gösterebilir. Her andan zevk almamıza engel olur. Akıl dışı korku, başkalarıyla olan ilişkilerimizi karmaşık hale getirir, fiziksel ve zihinsel sağlığımızın kötüleşmesine neden olur.

Peki ama bu korkuların kaynağı ne? Kuşkusuz, kendimiz. Var olmayan problemler ve çözümü olmayan sorunlar yüzünden acı çekme becerisine sahibiz.

Korku, hayatta gereklidir çünkü zor ve tehlikeli olaylar karşısında verdiğimiz doğal tepkidir. Fakat bu tepkiye bazen gerektiğinden fazla dikkat gösteriyoruz.

“Tehlike yokken korku duyan bir kişi, korkusunu haklı çıkarmak için tehlike icat eder.”

– Alain (Émile Auguste Chartier)

Korku hayatınızı ele geçirebilir

Korkuya teslim olduğumuzda, onun merhametine el açarız. Bizi çevreleyen koşulların yönettiği kuklalar olarak yaşarız.

Korkuların hükmüne girmek, kendimizi kaybetmek demektir. Hayallerimiz ve ümitlerimize doğru ilerlemeyi bırakırız. İrademizi felç eden bir enerjidir bu.

Peki korkuyla nasıl başa çıkarız? Ondan kaçarak korkuyu beslememek önemli. Korkularımızla yüzleştiğimiz an, onlarla mücadele edip bütün güçlerini ellerinden alma yolunda bir adım atmış oluyoruz.

Korkularımızın kendi alanını edinmesine izin verdiğimiz an, çöküş yaşayabiliriz. Aşk, dürüstlük veya kendi sağlığımız gibi önemli konularda bile adım atmayız.

Korkularımızın karar ve irademizin kontrolünü ele geçirmesine izin verdiğimizde, hayatın yaşamak ve tecrübe etmekten ibaret olduğunu unuturuz.

“Sevgi, korkuyu def eder ve aynı şekilde korku da sevgiyi. Yanızca sevgiyi değil, korku zekayı, nezaketi, güzellik ve doğruluk düşüncesini de def eder ve geriye yalnızca sağır bir hayal kırıklığı kalır. Sonunda korku insandan, insanlığını def eder.”

– Aldous Huxley

Korkularımızı kontrol etmek

Biliyoruz ki bazı korkular akıl dışıdır ve gerçeklikten uzaktır. Ama onlardan kaçamayacağımızı düşünür ve bize dağıtılan kartları kabul edip pes ederiz.

Bu tür korkuları biz kendimiz yaratırız. Bu tür çılgın korkuları nasıl tanıyıp anlayacağımızı bilmeliyiz. Böylece, bunların hayatımızı nasıl etkilediğini ve korkularımızla yüzleşmedikçe neleri kaçırdığımızı fark edebiliriz.

Akıl dışı korkuların sonuçları:

• Önemli bir durumda nasıl davranacağımızı bilemez, donup kalırız.
• Aşırı derecede tetikte davranırız çünkü hayal gücümüze dayanarak olabileceklerden korkarız. 
• Bizim için önemli olan ve zevk aldığımız bir çok şeyi kenara bırakırız çünkü korktuğumuz durumla yüzleşemeyeceğimize inanırız.
• Korkularımızla yüzleşemediğimiz için bizim için gerçekten önemli olan şeylere dair perspektifimizi kaybederiz. 

Bu akıl dışı korkuları analiz ederken, bizi neden koruduklarını anlamaya, neye dayandıklarını ve bize nasıl daha faydalı olacaklarını çözmeye çalışırken gerçekten çok önemli bir adım atmış oluruz.

Yeni bir imkanlar dünyası

Korkularımızla yüzleşme, onları sorgulama ve anlamaya çalışma tavrını takındığımızda, yeni bir imkanlar dünyasına gireriz.

Yaşamaktan korkmadığınızda her şey muhteşem olabilir. Deneyimler hayatımıza akmaya başlar ve deneyimlediğimiz her şeyden zevk almaya başlarız.

Etrafımızda yaşanan şeyleri kontrol edemeyiz. Ama ortaya çıkan farklı durumlar karşısında nasıl tepki vereceğimizi kontrol edebiliriz.

Bunu anladığımızda ve hayatımızda uyguladığımızda, sevmeye ve rüyalarımızı yaşamaya hazır oluruz. Böylece mutluluğumuzun gerçek hükümdarları olabilir ve kendi hayatımızı yönetebiliriz.