Konuşulmadan Anlaşılanlar Kötü Sonuçlar Doğurabilir
Yarı iletişim kurmak akıllıca değil. Ne yazık ki, örtülü veya açık sözlü olmayan anlaşmalar gibi havada mesaj bırakmamıza izin veren bir dizi toplumsal ve kültürel mekanizma vardır. Toplum kelimeleri ve kullandıkları yolu düzenler, bazen iyi davranışları teşvik etmek ve bazen sadece günlük kullanımı kolaylaştırmak için.
Çoğu zaman insanlar nasıl iletişim kuracaklarını bilmezler çünkü kendi düşünceleri net değildir. Bu durumlarda iç iletişim başarısız olur ve kendini ifade etme zorluğuna dönüşür.
İlişkiler de bu talihsiz iletişim dinamiklerini etkileyebilir. İnsanlar bazı şeyleri doğrudan söyleyebilecekleri ve söyleyemeyecekleri insanlar olduğunu düşünür. Hemen hemen tüm dünya liderleri sessizlik isteme hakkı olduğunu söyler. Bazen tüm iletişim kanallarını bazen de bir kısmını kapatırlar. Ama bu sadece yanlışlara yol açar.
Konuşulmamış anlaşmalar hakkındaki kötü şeyler
Konuşulmamış anlaşmalar taraflardan birinin ya da ikisinin fazla açıklama yapmadan mesaj vermesidir. Mesela biri size kapının çaldığını söyler. Bunun ne anlama geldiğini aslında bilirsiniz. “Kapıyı aç.” Bu mesajı satır aralarından çıkarırsınız.
Normal gündelik durumlarda bile konuşulmadan anlaşılanlar yanlış anlaşılmalara ya da olumsuz sonuçlara yol açabilir. İçeriğe bağlı olarak “Kapı çalıyor” farklı anlamlara gelebilir.
Bu başkası geldiği için konu kapansın, beklediğiniz kişi geldi ya da dikkat et gibi anlamlara gelebilir. “Kapıda biri var ama kimse birini beklemiyordu demek ki bir tehlike var.”
Her iki tarafında da ne demek istediğini anlamak için dikkatlice yorum yapılması gerekir ve bu iki taraf için de geçerlidir. Yanlış anlamalar aptal öykülerden fazlası olmaz.
Aslında konu arz ve talebe gelince felaket olabilir. Çünkü birinin sizin için bir şey yapmasını istersiniz ama açıkça söylemezsiniz. Sizi anlamasını beklersiniz. Ama insanlar her zaman neyi kastettiğinizi anlamayabilir. Burada da çatışma doğar işte.
Zımni anlaşmalar
Bir anlaşma esas olarak iki veya daha fazla taraf arasında bir anlaşmadır. Elbette, kendinize her zaman bir anlaşma yapabilirsiniz, ancak şu anda sosyal sözleşmeler hakkında daha çok konuşuyoruz. Bir anlaşmada, her iki taraf da belirli bir şekilde hareket etme sözü veriyor. Herkes, belirli bir davranışın ortak bir hedefe ulaşacağına inandığında anlaşmalar yapar.
Bununla birlikte, bazı insanlar, ilgili tarafa doğrudan danışmaksızın bir anlaşma yapıldığını varsayma hatasına düşer, bu yüzden işler asla doğrulanamaz. Örneğin, diğer kişinin doğum gününü her zaman hatırlarlarsa, diğer kişi her zaman onlarınkini hatırlayacaktır. Ya da diğer kişiyi her zaman kendilerinden önce koyarlarsa, karşılığında aynı muameleye sahip olurlar.
Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi, bu iyiliğin geri dönüşü açısından çok daha fazladır, ancak daha karmaşık durumlarda da gerçekleşebilir. Örneğin, “hayatımda çok fazla acı çektiğim için, benim için işleri zorlaştırmamalısınız.” Ya da “senden üstün olduğuma inanıyorum, beni eleştiremezsin.” Her ikisi de bununla sonuçlanabilir. Kötü sonuçlar.
Doğrudan ve açık iletişimi geliştirmek en iyisidir. Bazı şeyler yorumlama sırasında belli bir dereceye kadar kaybolur, ancak mesaj örtük, bastırılmış veya örtülü olduğunda risk ortaya çıkar. Bu nedenle, açık olmak çok fazla çatışmadan kaçınmanıza yardımcı olabilir.
