Kendinizi Geçmişinizden Kurtarmak İstediniz Mi Hiç?

Kendinizi geçmişinizden kurtarmak isteğini hissettiniz mi hiç? Ya da şu anki durumunuzu etkilemiyor olsa bile geri dönüp geçmişteki bazı sorunları çözmek istediğiniz oldu mu hiç? Eskiden olduğunuz kişinin gerçekte olduğunuz kişiyle uyuşmadığına mı inanıyorsunuz?

Bu his, belli bir kırılganlığı gizleyen insanlarla ilgilidir. Amigdalamızda bulunan duygusal hafızamız, bize oyunlar oynar. Geçmişle barış içinde olmak, asla söylemediğimiz şeyleri söylemek ve kişiliğimizin sorumluluğunu almak istiyoruz.

Kim olduğumuzu kabul etmemiz zordur. Düzeltmeye çalışmak yerine geçmişinizi kucaklamalısınız. Bugün suyun üzerinde kalabilmek için geçmişten bir şey kurtarmak zorunda değilsiniz. Sadece zaman içinde yüklenmiş olabileceğiniz bir valizle yüzmeye devam etmelisiniz.

Belki de sırt çantanız geçmişinden aldığınız derslerin bilgisiyle doludur. Ya da belki de sizi batırmakla tehdit eden taşlarla doldurulur. Ağır taşlar “Yapmalıyım…” ya da “ya şöyle yapsaydım…”

Geçmişinizi çözmeyi denemeyin, sıkışırsınız

Geçmişinizin düğümlerini çözmeyi denemek iyi bir fikir değil. Her gün risk alıyoruz ve hata yapıyoruz, ama bir taraftan da öğreniyoruz. Hiçbir şey öğrenmeseniz bile bu, geçmiş hataların hayattan aldığınız zevki çalıp götürmesine izin vermeniz gerektiği anlamına gelmez.

Geçmişinizden bir ip parçacığı çekmeye çalıştığınızda, her şeyi daha karışık hale getirmekten başka bir şey yapmamış olursunuz. Bazı ipler bağlanır, diğerleri ise yalnızca başardığınız şeyi tersine çevirip karıştırır. Belki iğnelerinizi elinize alıp dokumaya devam etmek daha iyidir.

Daha fazla kazarak bir delikten çıkmaya çalışırsanız, kendinizi daha derine indirirsiniz. Düğümü çözmeyi denerseniz, tuzağa düşersiniz. Hayatınızın hikayesini asla silemezsiniz.

İçinde bulunduğunuz çukurdan kurtulmaya çalışmak için hiç durmadan kazdığınızı hayal edin. İşte, geçmişten cevap almaya çalıştığınız her defasında bunu yaşarsınız Kendinizi kazıp çıkarmak için mükemmel aracı seçmeye çalışırken zaman harcıyorsunuz. Şu an sahip olduğumuz huzuru, geçmişteki bir güçlükle başa çıkmak için neden kullanamadığımızı asla bilemeyeceğiz. Çünkü esasen o huzuru geliştirmemize yardımcı olan şey, tam da bu zorluktu.

Bir sebep aramak, geçmişinizde kurtuluş aramak

Kimliğimizi inşa ederek hayatımızı yaşarken, bazen ”neden?” sorusunu cevaplamamız gerekir. Ancak çoğu zaman kendimizi güvende tutmaya çalışırız. Fark iki önemli noktada yatıyor:

• Kaybettiğiniz bir şeyi yeniden elde etmek için bazı soruları yanıtlamanız gerekiyorsa, iyileştirici açıklamalar arıyorsunuz demektir. Şu anınızı geliştirmek için geçmişten gelen bir şeyi açıklığa kavuşturmak istersiniz.
• Kendinizi haklı çıkarmak, daha iyi biri olarak görünmek ya da size haksızlık etmiş birinin canını yakmak için geçmişten bir şeyler hakkında konuşmaya ihtiyaç duyuyorsanız,ego’nuzu korumak istiyorsunuz demektir. Zamanınızı bir şey inşa etmekle harcamıyor olursunuz.

Geçmişinizden hiçbir şey almaya ihtiyacınız yok. Zamanı geçmiş sorulara cevap bulmaya gerek yoktur. Şu anda ve buradasınız. Bu yüzden kazmayı bırakın ve bunun yerine araçlarınızı tohum ekmek, toprağı beslemek ve bahçenizi sulamak için kullanın.

Geçmişinizden gelen cevapları egonuz yüzünden bulmaya çalışmak sadece şu anki durumunuzu daha da kötüleştirmeye yarar. Bu yüzden kendinizi bir çukura gömmeyi bırakın ve güzel bir şey yetiştirmeye başlayın.