Irkçılık Normalleştiğinde: Yeşil Rehber
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
And the Oscar goes to… Ve, sonunda, en iyi film Oscar’ı Yeşil Kitap’a gitti. Roma yabancı dilde en iyi film ödülünü kazandığında, Oscar ödülüne bir adım daha yaklaştığı herkes tarafından bilinen ve beklenen bir şeydi. Tüm ödüller Cuarón’a gitmeyecekti. Ödüllerin paylaşılması gerekiyordu ve sonunda Yeşil Rehber en iyi film dalında ödül almaya hak kazandı.
Sonuç pek çok kişiyi tatmin etmişe benzemiyor. Bunun sebebi ödülün film için bir beden büyük olmasıdır. Bunu söylememizin nedeni kötü bir olması ya da amacına ulaşmaması değildir.
Yeşil Rehber politik olarak doğru bir filmdir ve filmlerde defalarca gördüğümüz bir şeyi tekrar karşımıza getirmektedir. Yeşil Rehber, yeni hiçbir şeyi keşfetmemiştir ancak izleyicileri aşık edecek şekilde filmi işlemesini iyi becermiştir.
Hepimiz bizde merak uyandıran, bulmaca gibi her sahnesini merak ettiren filmlerden hoşlanırız. Zevklerimiz ne olursa olsun, eğer fantastik ya da gerçekçi drama filmi tutkunuysak, filmin bizi şaşırtmasını isteriz. Ancak, dünyadaki en konformist olmayan izleyicinin bile zaman zaman onu bir veya iki saat hafif komedi tadında eğlendirecek filme ihtiyacı vardır. Sinema sanattır ama aynı zamanda bir tüketim modelidir ve tabii ki eğlence olduğunu da unutmamalıyız.
Yeşil Rehber bize iyi vakit geçirterek, ırkçılığın zulmünü gösterirken aynı zamanda dostluk değerlerini öğretmektedir. Viggo Mortensen ve Don Shirley rolüyle Oscar kazanan Mahershala Ali’nin oluşturduğu ikili mükemmel iş çıkarmaktadır. Bizi filmin pek çok yerinde kahkahalara boğan, neşemizi yerine getiren güzel vakit geçirme filmidir.
Elbette eğer istediğimiz iyi vakit geçirmek ve aynı zamanda derin düşüncelere dalmak ise, Yeşil Rehber bizim filmimiz değildir ancak kötü geçen bir günün ardından, hayatın kargaşasından bir an uzaklaşmak ve keyiflenmek için izlemeniz gereken filmlerden biridir.
Yeşil Rehber: İnsani duygulara sahip iki karakter
Yeşil Rehber, gerçek bir hikayeyi başlangıç noktası olarak alır: Tony Lip ve Don Shirley arasındaki ilişkiyi. Tony Bronx’ta yaşayan bir İtalyan-Amerikalı; mütevazı bir yaradılışa sahip, eşi ve iki çocuğuyla yaşar. Tony işini kaybeder ve yeni bir maceraya atılır, bir sonraki turnesinde ona eşlik edecek olan siyahi müzisyen Don Shirley’nin şefi olur.
Shirley, entelektüel kültürü seven bir adamdır. Tanınmış bir müzisyen olarak statüsü, onu siyah topluluğun geri kalanından farklı kılmıştır; ancak bu özellik beyazlara da pek uymamaktadır. Irkçılık o kadar normalleştirilmiştir ki, bir kişinin statüsü bile onu bu durumdan muaf tutamaz. Diğer taraftan Tony kaba ama başka bir kültürün iyi bir uzmanıdır: popüler kültürün.
İkisi arasındaki çatışmaların çıkması kaçınılmaz değildir. Bunun sebebi ikisinin de ön yargılarından kurtulmak istememesi ya da kalıplarından çıkmak istememesidir. Bu iki oyuncu karakterleriyle bütünleşmiştir. Oynadıkları roller yeni değildir, onları başka filmlerde de pek çok kez gördük. Bu roller düz ve sıkıcı olmaktan çok uzak, oyuncuların iyi çalışmaları sayesinde hayat bulur ve içimizden birine dönüşürler.
Siyah, zengin ve eğitimli biriyken beyaz ise bazı maddi zorluklar içinde biraz cahildir. Bu cehalet de göreceli olsa da Tony, Don’un bilmediği şeyleri bilir ve tam tersi durum da söz konusudur. Biri elitist ve kültürlü ortamları mükemmel bir şekilde yönetirken, ancak diğeri sokak kültürüne ve günlük yaşamda kendini nasıl iyi idare edeceğine hakimdir.
Shirleye göre çatışmaların gelmesi kaçınılmazdır ve kendisinin aslında “kral” olması gerektiği durumlarda çatışma fitili alevlenecektir. Filmin iletmek istediği mesaj konusu ise çok nettir: ırkçılığa hayır. Yeşil Rehber, başarılı bir fon müziği ve ırksal koşullara göre ayrılan kilometrelerce otoyol ve oteller inşasıyla, güzel duygular ve hisler aktaran bir filmdir.
Don ve Tony birbirlerini mükemmel bir şekilde tamamlayacaktır. Ortaya çıkan farklı olumsuzlukların üstesinden gelecek, gerisini dramatik mizah anlayışı üstelenecektir. Evet, her şey çok öngörülebilirdir ancak Yeşil Rehberin kimseyi şaşırtmak gibi bir amacı yoktur.
İki karakter çok ilginçtir. Yorumların değeri konusunda hiç şüphe yoktur. Onlar sayesinde insanlığın önyargıdan daha fazla ağırlığa sahip olduğu bir hikayemiz olmuştur. Her ikisinin de diğerinden öğreneceği çok şey vardır. Shirley maske olarak kullandığı züppeliği bir kenara bırakmak zorunda kalacak, Tony ise iyi bir davranışlara bir ayar vermeyi öğrenecek ve önyargılardan uzaklaşacaktır.
Normalleştirilmiş ırkçılık: en büyük düşman
Irkçılık normalleştiğinde ve kurumların bir parçası olduğunda ne olur? İnsanlar gülümsemeyle ve ırkçı olduklarının farkında olmadan, bunu değerlerinin ve kültürlerinin bir parçası olarak bir yaşam biçimi olarak benimserler.
Yeşil Rehber, Amerika Birleşik Devletleri’nde 60’larda ırkçılığın en normalleştirilmiş yüzünü gösterir. Kimse siyahların neden farklı otellerde kalmak zorunda olduklarını, neden beyazlarla aynı banyoyu kullanamadıklarını ya da neden bazı restoranlara gidemediklerini sorgulamamıştır.
İnsanların ten rengine göre sınıflandırılması
Ya söz konusu olan siyah önemliyse? Ya etrafındaki beyazlardan daha fazla güce sahipse? Sonra neşeli ve arkadaşça bir gülümsemeyle size becerilerini göstermeye davet eder ve zamanı geldiğinde de sizi nazikçe uzaklaştıracaklardır. Çünkü siyah asla bir beyaz olmayacaktır ve zamanı geldiğinde yeteneklerini gösterecektir.
Don Shirley’e yeteneğini göstermesi karşılığında, zengin, eğitimli ve zarif insanların salonlarında para ödenmektedir ancak şovun dışında bu insanlarla karşılaşmak onun pek de istediği bir şey değildir.
Farklılıkları kucakladığını iddia eden, ancak asla geçemeyecekleri bir sınır olduğunu bilen, en kültürlü insanların ikiyüzlülüğünden kaçar. Irkçılığı, maçoluğu veya homofobiyi eleştiren bilge insanlar, ama aynı zamanda elitist olan ve elitlerin düşüncelerinin değiştirilmesine izin vermeyenlerdir. Bunu bilinçsizce yaparlar çünkü bu normal ve tamamen zararsız bir şey olarak kabul edilir. Maalesef entelektüel kültür her zaman bir şekilde elitist olmuştur.
Ve bu seçkincilik, kendini geliştirmeden başka bir arzusu olmayan siyahi adam, Don Sirley için bulaşıcıdır. Derinlerde olsa da gerçekliğinin farkındadır. Öte yandan, şüpheli ahlaki değerleriyle Tony Lip de beyaz olmasına rağmen o seçkin sınıfına uymaz. İtalyan-Amerikan, göçmen kökenli olması nedeniyle işçi sınıfı etiketini de taşımaktadır. Görünürdeki kültür eksikliğine rağmen, o da müzikten ve hatta güzel sözlerden zevk alır.
Tüm bu söylemler Yeşil Rehber’e yansıtılır ve aynı zamanda onu kendi gerçekliğimize çevirebiliriz. Bu ayrışmanın günümüzde artık aynı şekilde zarar vermediği doğru ancak yerleşmiş ırkçılığın izleri kolay kolay silinemez.
Bir an için üniversitelerimizde gerçekten çeşitlilik var mı, düşünelim. Kesinlikle çok az çeşitlilik var. 60’ların Amerika Birleşik Devletlerinde yaşamıyoruz, ancak yine de köken, cinsiyet, cinsel yönelim vb. nedenlerden ötürü dışlandığınız bir dünyada yaşıyoruz.
Yeşil Kitap parmağını acıyan yaranın üstüne koymaz, bize ırkçılığın en kaba haliyle göstermez ama bize en normalleştirilmiş, sessiz ve belki de en tehlikeli olanı gösterir. Dolayısıyla bize yeni bir şey sunmasa da maalesef zamansız bir mesaj iletir. Artık “ırkçılığa hayır” değil, hangi şekilde olursa olsun ayrımcılığa hayır.
“Asla kavga ederek bir şeyleri elde edemezsin, yapman gereken tek şey saygınlığını korumaktır.”
– Yeşil Rehber
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.