İki Alternatif Öğrenim Metodu: Waldorf ve Montessori
Waldorf ve Montessori öğretim metotlarını bir kelimeyle anlatmak gerekirse, ikisinin de bildiğimiz resmi eğitimi reddettiğini söyleyebiliriz. İki metot da sıkı eğitim standartları ve uygulamalarına alternatifler sunuyor.
Bu metotların her birini anlamak için tarihlerini ve gelişimsel içeriğini göz önünde bulundurmalıyız. Bugün, evrimsel gelişimlerinin kısa bir özetinin yanında, her birinin prensiplerini masaya yatıracağız.
Aralarında farklar olsa da, her bir stil eğitimi geliştirme gibi bir amaç taşıyor. Böylece de sosyal ve insani gelişim hedefleniyor. Bunu da dikkate alarak, şimdi bu iki öğretim metodunu daha yakından inceleyelim:
Waldorf eğitim yöntemi
Bu okul, 1919 yılında, çalışanlarının eğitiminde mükemmeliği yakalamak isteyen, Waldorf Astoria sigara fabrikası yöneticisi felsefeci Rudolf Steiner tarafından kuruldu. Gençlerin eğitimin her biri 7 yıldan oluşan üç bölümde yapılması gerektiğini belirten Steiner, buna bağlı olarak şöyle bir eğitimsel model kurguladı:
0-7 yaş aralığı: İlk bölümde, öğrenmenin taklide ve duygusal yaklaşımlara yoğun olarak dayandığı anlaşıldı. Ekmek yoğurmak, fasulye ayıklamak, suluboyayla resim yapmak, el sanatlarıyla uğraşmak…
7-14 yaş aralığı: İkinci bölümde hayal gücü farklı aktiviteler sayesinde güçlendirilir: oymacılık, öğretici oyunlar, dokumacılık, müzik, yüzme, atletizm vb.
14-21 yaş aralığı: Bu aşama, gerçeği ve doğruyu arayışla şekillenir. Özgür düşünme, özü arama, makineyle dikiş dikmek, örgü örmek, metal el sanatları, sepetçilik, restorasyon, sinematik sanat, elektrikçilik gibi aktivitelerle teşvik edilir.
Waldorf metodu, eğitimsel gelişimin ruhsal yönlerini öne çıkarır ve her bir öğrenciyi, sanatsal anlatımını karmaşık ve bütüncül bir tutumla geliştirmesi için cesaretlendirir. Büyürken, bireyin içinde barındırdığı her bir güçle birlikte bu süreci geliştirmek amaçlanır.
Waldorf okulları tüm dünyada mevcuttur. Jennifer Aniston ve Sandra Bullock gibi ünlü isimler merak ettikleri için bu okullara gidip eğitim almışlardır.
Waldorf felsefesiyle ilgili eleştirilerden biri gözleme ya da araştırmaya dayalı olmadığıdır.
Montessori pedagojisi, çocukları eğlendirerek eğitmek
Bugünlerde eğitim alanında kullanılan en yaygın yöntemlerden biri Montessori yöntemidir. 19.yüzyıl ile 20.yüzyılın başları arasında, İtalyan eğitimci Maria Montessori, bir çocuğun yeteneklerini özgürce geliştirmesi gerektiği fikrinden yola çıkarak pedagojik bir metot geliştirdi.
Bir başka deyişle, çocuğun aktivitelerini yöneten bir yetişkin olmayacak, çocuk gelişim seviyesine ve öğrenmek istediği alanlara göre kendi çevresine uyum sağlayacak. Böylece, metot, bütünsel olarak yapılandırılmış bir çevrede açık gelişimi tavsiye ediyor.
Özel öğrenim materyalleri, öğrencilerin, yeni konseptler keşfetmelerine ve kendi dünyalarını öğrenmelerine yardımcı oluyor. Nöro-duygusal evrim için büyük potansiyel taşıyan, eğitimin büyük önem taşıdığı, belli anlar, hassas dönemler mevcut. Özellikle 0-11 yaşları arasında, çocuğun olabildiğince özgür bir şekilde dünyasını keşfetmesi çok önemli.
Montessori okulları içlerinde barındırdıkları küçük evrenler ya da küçük dünyalarla farklılaşıyor. Tamamen çocuklara uygun bir çevre: çocuklara uygun boyda mobilyalar, keşfetmeyi ve bilişsel esnekliği teşvik eden oyuncaklar vb.
Montessori yöntemiyle eğitimde ailenin ilgisi önemli. Çocuklarının öğrenim sürecine aktif olarak katılmalı, onların bireysel ritimlerine saygı ve sevgi göstermeliler.
Ancak, Montessori metodu, pedagojik bir metot olmaktan öte, tüm öğrenim sürecini kapsayan bir eğitim modeli ve somut önerilere dayanıyor.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.